hesabın var mı? giriş yap

  • akademisyenim. hani ülkenin yine en azından ekonomik açıdan şanslı kesiminden sayılıyorum. 7500 lira maaş alıyorum. yani başımdaki belek’te bir maaşımla 3 gün tatil yapamıyorum. elin ingiliz’i 5000 km öteden gelip 2 ay ülkemin sefasını sürüyor. söyleyeceklerim bu kadar.

  • şu an buradalar, iki tane ilkokul 3 bebesi. pek şatırlar. bi vasıtayla "ödevlerine yardımcı olur musunuz?" ricasıyla gönderilmişler.

    - ne istiyorsunuz bakalım siz şimdi.
    - örtmen dedi ki; güneş sistemiyle ilgili resim.
    - tamam çıkaralım.
    - bilgi.
    - yazdırırız şimdi.
    - bi de şiir.
    - (tüm büro) ahahahhaaa, güneş sistemiyle ilgili şiir olur mu çocuum ya?
    - (çok ciddi) örtmen istedi, vardır.

    yoksa yazıcaz mecbur bi dörtlük en azıdan. misal "plüton'un acısı"

  • 20 li yaşlarda çok daha sık görüyorduk bunu. sonradan azaldı ama yılda 1 görürüm gene.

    eksik kalan dersleri tamamlamak için mecbur dönülür. türkiyenin bir çok yerinde bi çok farklı insanın aynı rüyayı görmesi basit bi tesadüf değil.

    eğitim sistemimiz bilinç altımızda benzer bi tahribat yapıyor. gerçekten türk eğitim sistemi 5-6 yaşındaki akıllı çocukları alıp 22 yaşında çeşitli ruhsal sorunları ve tahribatları olan ve maalesef bomboş bi birey olarak topluma kazandırmak üstüne kurulu.

    bu arada buna çok benzer bi fenomen de askerin ilk haftası 3-5 gün sıçamamaktır. bunu da çok fazla insan yaşıyor duyduğum kadarıyla. insan bedeni olaylar karşısında benzer reaksiyonlar veriyor cunku hepsi bilimsel.

  • bu durum jerry seinfeld tarafından şu şekilde betimlenmiştir:

    "bence tüm o havaalanı, havayolları kavramı sadece bize 9 dolara ton balıklı sandviç satmak için yapılmış kocaman bir dolap. bence sağlanan o kar, tüm havayolları sektörünü ayakta tutuyor. yani bir düşünün. terminaller, uçaklar hepsi dikkat dağıtmak için, siz de böylece ton balıklı sandviçten yediğiniz kazığı anlamıyorsunuz."

  • tenis maçı seyretmek için tv'yi açmış ergenin halet-i ruhiyesini parçalayan olay.

    "sharapova servis mi kıracak acaba?" diye bakarken cart diye "flaş gelişme!!!" giriyor ekrana. aziz tahliye edilmiş, çağlayan karışmış falan. taraftar başkanını omuzlara almış, ağlayanlar var. o sol taraftaki adam... lan?!

  • takımın trabzonspor hakkında tek bir entrym yokken beni bu başlığa yazmaya iten şey nedir bilmiyorum.

    ersun hoca takımın başına geçmiş, takım ligde ve avrupada iyi sonuçlar alıyoruz, iki maç kazanınca tüm trabzonsporlularda olduğu gibi erken gelen "lan acaba bu sene şampiyon olur muyuz?" düşüncesi, sırada beşiktaş maçı, hakederek kaybediyoruz, "en azından beşiktaşa yenildik" tesellisi hakim oluyor. biz olamazsak siz olun şampiyon, daha şimdiden hakettiniz. ruhunuz güzel, takımınız güzel, kaleciniz forvetiniz güzel, teknik direktörünüz şahane, bi tek başkanı çözemedim ama diğerlerinden iyidir kanaatimce.

    ruşen amcanın oğlu sedat'ın güzel ve başarılı nişanlısı gibisin beşiktaş, herkes taktir ediyor, ben sedat'ı kıskanıyorum..

  • cehalet başka birşeydir, herkes her şeyi bilecek veya anlayacak diye bir şey yok, bunda kınanacak bir şey de yok, ama hayatta kalabilmek için her insana bahşedilmiş bir muhakeme kabiliyeti herkeste vardır.

    gelin sokrates usulü bir tartışma yapalım

    ortada 3 tane taraf var
    - devlet
    - emeklilik şirketi
    - birey

    bunların üçünün birden kazandığı bir sistem olabilir mi ya da sürdürülebilir mi?

    olamaz diyorsanız bu yukarıda yazdığım 3 tarafı kazanması muhtemel olanlar ve kaybetmesi muhtemel olanlar diye ayırın, cevabı bulacaksınız.

  • profesyonel is yapmanin tanimi gibi bir insan kendisi.

    hepimizin icra ettigi iste, yapmak zorunda oldugu sacma rutinler vardir. raikkonen icin bunlardan birisi, basina demec vermek muhtemelen.

    tahmin ediyorum ki bu sezon basindan itibaren, formula 1 ile ilgilenmek zorunda kalan s sport calisani, kendisiyle soyle bir roportaj yapiyor cuma antrenmanlari oncesi:

    x: istanbul park'ta yapilan ilk yarisin kazananiydin 2005'te. 15 sene sonra yine burada olmak nasil hissettiriyor?
    kimi: ben ralli icin geliyorum zaten bu piste.
    x: sence o zamanlardan bugune ne degisti?
    kimi: havaalanindan buraya gelirken yeni binalar gordum.

    ve roportaj biter.

  • d&r'dan 60 dolarlık bir oyunu çıktığı gün kutulu olarak almıştım. hem de biriktirdiğim lise harçlıklarım ile. sene 2008, kur 1,45 falandı. 90 lira ödemiştim yani.

    şimdi ise lise harçlığı ile almayı bırak, asgari ücretli bir çalışan olmak lazım aynı oyunu alabilmek için.

  • akira toriyama, 5 nisan 1955'te japonya'nın nagoya kentinde doğdu. çocukluğundan beri çizime ilgisi vardı ve genç yaştan itibaren çoğunlukla sevdiği hayvanların ve araçların resimlerini çizdi. hatta çocukken yüz bir dalmaçyalı'yı izlediğinde ve ilkokuldayken bir sınıf arkadaşının ağabeyinin manga koleksiyonunu gördüğünde bunlardan çok etkilenmişti. bu etkinin ardından bu kadar güzel resimler çizmeyi umarak illüstrasyon dünyasının içerisine girdi. liseden sonra bir reklam ajansında grafik tasarımcı olarak çalışmaya başladı.

    yıl 1978'e geldiğinde toriyama, shonen jump dergisinin düzenlediği bir manga yarışmasına katıldı ve burada wonder ısland adlı hikayesiyle birinci oldu. bu başarının ardından toriyama, dr. slump adında bir manga serisi çizmeye başladı.

    dr. slump, bir bilim adamının yarattığı robot kız arale norimaki'nin komik maceralarını anlatan bir hikayeydi. manga büyük bir başarı kazandı ve animeye de uyarlandı. dr. slump sayesinde arkasına rüzgarı alan toriyama japonya'da tanınan bir mangaka oldu.

    toriyama, 1980'lere geldiğinde bruce lee ve kung fu filmlerinden hoşlandığı için bir kung fu shonen mangası yarat fikri aklına düştü. bunun için çalışmalara başladı ve dövüş sanatlarında usta bir çocuğun, bir prensese memleketine dönüş yolculuğunda eşlik etmesini konu alan dragon boy adlı mangayı yarattı. bu hikaye çok sevildi ve dragon ball adında yeni bir manga serisi yaratmaya başladı. hikaye, goku adında bir saiyan savaşçısının dragon ball'ları toplama arayışını anlatıyordu. dragon ball, dr. slump'tan daha da büyük bir başarı kazandı ve animeye de uyarlandı. dragon ball, toriyama'yı dünya çapında tanınan bir mangaka yaptı.

    toriyama, dragon ball'ın ardından chrono trigger, cowa!, sand land ve jaco the galactic patrolman gibi başka manga serileri de çizdi. ayrıca dragon quest video oyunu serisinin karakter tasarımlarını da yaptı.

    toriyama, 2014 yılında ise dragon ball'ın devamı niteliğindeki dragon ball super serisini yazmaya başladı.kendisini en tepeye çıkaran dragon ball ilk başta macera ve şaka mangası olarak başladı fakat hikaye ilerledikçe bir dövüş sanatları temaşasına döndü ve en etkili shonen mangasına dönüştü.

    akira toriyama, hayal gücü, çizim stili ve titiz çalışmasıyla her yaştan okuyucuyu ve izleyiciyi büyüleyen eserler yaratan bir mangaka ustasidir. eserleri, manga ve anime dünyasında unutulmaz izler bırakmıştır.

    ....son.....