hesabın var mı? giriş yap

  • hizmet olarak "maaşın bende dursun. gaspçısı var, uğursuzu var. sen istediğin zaman, istediğin köşe başından, istediğin kadar vereyim ben sana" olayını sunan banka. benden aldığı parayı da ben çekene kadar başkalarına kiralıyor. sonra da "sen çekene kadar parayı kasada güvende tuttum. bedelini keseyim dur" diyor.

    evet aynen mahalle berberi mahmut gibiymiş. o da hep değdiriyor zaten.

  • bir gün netten tanıştığım bir arkadaşımla istanbul film festivali'ne gitmek için plan yaptık. messenger üzerinden telefonlarımızı aldık. film günü için sözleştik.

    ertesi gün taksimde buluşmadan bir saat önce son durum nedir diye aradım, telefonu meşguldü. herhalde işi vardır dedim, yola çıktım. taksim'e gelirken yine aradım yine meşgul, ardından üç dört defa daha ard arda aradım hep meşgul. 5-6 aramadan sonra ekildiğime kanaat getirdim. içimden de ertesi gün msn'de atacağım nutuku planlamaya başladım. sorumluluktan girdim, insana saygıdan çıktım, aklıma geldikçe sinirlendim, sinirlendikçe tasarladığım cümleler sertleşti.

    bir yandan da sinema salonuna yürüyorum. o arada tanımadığım bir numara aradı, "naber napıyorsun ben geldim sinemaya" diye. bir anda dumur oldum kafamdaki tüm kurgu iptal oldu. sonra aradığım numarayı tekrar kontrol ettim. meğer msn'de görüp kaydettiğim numara kendi numarammış.

    bazen böyle mallıklar yapıp üstüne sinirlenebiliyorum kusuruma bakmayın :/

  • dün sabah farkettiğimiz ve farkettiğimiz andan itibaren canımızı sıkan olaylar silsilesi.

    4 mayıs 2024 tarihinde aşağıdaki görselde de görebileceğiniz gibi akbank kredi kartımdan tam 4 kere üst üste para balıkesir merkezli bir gıda toptancısı firma üzerine çekim yapılmış.

    görsel

    çekilen tutarların toplam miktarı neredeyse 170 bin tl.
    işin asıl üzücü ve sinir bozucu kısmı ise bu işlemler yapılırken bana ne sms ne de bir 3d secure kodu gelmesi. yani durumu tesadüfen ekstreye bakınca öğreniyorum.

    olayı fark etmem ile birlikte bankayı arayıp olayı anlatıp kredi kartını kullanıma kapattırdım. ardından olayla ilgili dilekçe doldurup bankaya gönderdim.

    bununla beraber dün paranın çekildiği firmanın muhasebe departmanından olduğunu söyleyen biri beni aradı ve olayın dolandırıcılık olduğunu ve paranın iadesinin gerçekleştiğini söyledi. bu işin kimin yaptığını bildiklerini isim ve tc kimlik numarasına kadar benle paylaşacaklarını söylediler. ben bu numarayı 2 gün farklı numaradan aradım ve bana 2 gün de farklı isim ve tc söylediler. yani işin bu tarafında bir sıkıntı olduğu belliydi.

    ben de teyit amaçlı firmayı geri aradım ve böyle bir şahsın firmada çalışmadığından bahsettiler. sizi vazgeçirmek için böyle bir oyun içerisindeler diye söylediler. olayı firmaya da anlattım. bu ödemenin karşılığında mal çıkışı yapmayıp bu ücreti karta iade edebileceklerini söyledim.(başka türlü neye istinaden para ya da mal ellerine geçebilir bilmiyorum) onlar da beni şirketin avukatına bağladı. avukat bu olay için işlemlerin başlatılacağını ve çok uzun süreceğini söyledi. (avukata da artık ulaşılamıyor)

    bütün detayları geçiyorum. benim kredi kartımdan en basit bir işlem için bile 3d secure istenirken böyle büyük bir bedel nasıl oluyor da bilgi dahil gelmeden çekim yapılabiliyor.

    bununla birlikte banka bana ekstre gününe kadar olay çözülmezse bu miktarı benim ödemem gerektiğini söylüyor.

    böyle saçma sapan bir güvenlik açığı yüzünden bu olay çözümlenene kadar benim 170 bin tl ödemem gerekiyor.

    sonuç olarak böyle bir mağduriyet karşısında bu işlemi hızlandırmak için daha başka nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmiyorum ve bu parayı ben ödemek istemiyorum.

    edit: tüm yazar arkadaşlara destekleri için teşekkürler. sayısız mesaj aldım. aynı konuyla ilgili bir çok arkadaşımız da mağdur olmuş. gerekli tüm işlem ve başvuruları yaptık. bugün savcılığa da dilekçemizi veriyoruz. umarım en kısa zamanda çözülür.

    debe editi: arkadaşlar tekrardan tüm destekleyenlere teşekkür ederim. bu vesile ile kredi kartlarımızı mail order ödemelerine kapatalım. buradan bunu öğrenmiş olduk. bu boşlukla ilgili de umarım bankalar tarafından bir adım atılır ve daha fazla kimse mağdur olmaz.

    edit2: bankaya harcama itiraz dilekçemizi gönderdik. bankadan bununla ilgili tespit işlemlerinin başladığını bildiren email aldık. edevlet üzerinden bddk şikayetini de oluşturduk. ayrıca savcılığa dilekçemizi verdik. sonuçlarını paylaşacağım.

  • ben küçük bir çoçukken şehrimizde muz esnafı vardı.

    evet, yanlış duymadınız, muz esnafı.

    bir kişi dükkan kiralar ve orada yalnızca muz satardı. ara sırada bazılarının kivi de sattığı olurdu.

    tıpkı manav gibi, ama yalnızca muz satılırdı.

    o zamanlar muz, kivi falan şimdinin ejder meyvesi, pitahaya denilen nebatatlarından bile daha pahalıydı...

    bu entriyi neden mi yazdım ? öylesine, eski günler aklıma geldi.

    kriz zamanlarıydı o zamanlar. her şey pahalıydı. ama yine de mutluyduk.

    şimdiye bakıyorum; yine her şey pahalı. hem de ateş pahası. dahası, bugün mutlu da değilim.

    ben yeni türkiye'yi hiç sevmedim sözlük. hiç mi hiç sevmedim hem de.

  • remastered sürümünü oynayabilmek amacıyla ps4 satın almış bulunmaktayım.

    küçükken oynadığımız versiyonuyla neredeyse birebir aynı. sadece bazı yenilikler eklenmiş, 1 ve 2.oyunlara relicler eklenmesi çok iyi olmuş. 3.oyunda relic kavramını öğrendiğimde başlarda gıcık olsam da (sürekli 1-2 saniyeyle kaçırırdım.) sonradan ustalaştıkça hepsini goldlamıştım. tabii oyun o kadar kanser edici zorluk düzeyi vardı ki (3.oyun aralarında en kolayı olmasına rağmen) mutlaka istemsizce elim kayıta gidiyordu emulatorla oynadığım dönem. (ps1'de relicleri umursamazdım.)

    ama benim aralarında en sevdiğim ilk oyundu ve sanırım ilk oyun 3'leme arasından en zoru. ancak biraz kolaylaştırılmış gibi geldi n.sane trilogy'de. zaten aynı şekilde yapsalardı çoğu yeni oyuncu oynamazdı büyük ihtimalle. ancak bu hali bile yeni kolaya alışmış oyuncular için çok zor. kolaylaştırılan kısımlar arkadan kayanın geldiği bölümde kutuları da kayanın kırması. bilen bilir ps1 versiyonunda o bölümde elmas yapmak ne kadar zordu. hem kayadan kaçacaksın hem de önüne gelen kutuları kıracaksın. arkadan gelen kaya zaten oyun boyunca insanı strese sokan bir şey bir de kutuları kırmak bölümün zorluğunu 2 kat arttırıyordu.

    oyunun zorluğu gerçekten zor ancak yıllarca ps1'de o kadar saat oynadığım ve artık (her ne kadar ocak'tan beri oynamasam da) ustalaştığımı düşünüyorum. en son oynadığımda düz ilerliyordum artık oyunu ezbere biliyorum.

  • kadınları bilinçli yahut bilinçsiz olarak aşağılamasından ötürü küfrü hiç sevmeyen bir birey olarak "ak porrrtininn daysınnı zikemmm" küfrüyle en azından pozitif ayrımcılık yapmasından ötürü takdir ettiğim velet.

    dayısını zikmek nedir amk ya hahahahahah