hesabın var mı? giriş yap

  • çinde kıtlık olduğu için uydurulmuş yalandır. ulan adamlar canlı fare yutuyor, canlı maymun beyni yiyor, adı sanı duyulmamuş bilmem ne sikim hayvanından tut olmadık yarasaları yiyip kovidi dünyaya yaydılar da kala kala araştıracak yumurtanın zararı mı kalmış? ahhah.

    bir de sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan beyefendi gibi dünya lideri yok ki başlarında adamların karnı doysun.

  • metinlerarasılık, özellikle 1960’lı yıllardan sonra, kısmen postmodern etkiler doğrultusunda yazan michel butor, simon, robbe-grillet ve sarraute gibi yeni romancıların eserinde genişçe uygulama alanı bulur.

    metinlerarasılık aracılığıyla, farklı alanlara, edebî türlere açılma imkânı da doğar. bu da postmodern romanların çok-sesli olmasını, hatta karnavallaşmasını sağlar.

    metinlerarası ilişkiler ile biçim-dış yapı açısından bir metin başka bir metinle ortaklık sağlar ve böylece farklı metinlerin varlığı ortaya çıkar. kısaca, bir metin, başka bir metin içinde kapalı şekilde verildiği gibi açık bir şekilde de verilebilir. burada okuyucunun bilgi-tecrübeleri öne çıkar.

    postmodern metinlerde herhangi bir düşüncenin kime ait olduğu belirtilmeden eserde doğrudan kullanılabilmektedir.

    metinlerarası biçimleri, alıntı, anıştırma, dönüştürme ve 'öykü(n)me' alt başlık-kavramları noktasında ele almak mümkündür.

  • yazıldı mı bilmem ama;
    detaya gel detayaaa.... behzat ç. akşam sızar. sabah telefon sesiyle uyanır. sürünerek kalkar, telefonla konuşur, kapatır. işte detay: ayağa kalkınca, akşamdan açık kalan lambaları kapatır!!! breh breh breh... behzat ç. böyle bir dizidir.

  • ne sıfatla başbakan'la gezi parkı için konuşacağını cidden bilmiyorum. tek mimikle 10 sene aynı rolu oynadı lan adam. böyle olunca sanatçı mı oluyor?

    ahaha twitter'da biri biz polat alemdar'ı değil, cerrahpaşalıları istiyoruz demiş. adam haklı.

  • yıllar önce... ateş hattı'ndaydı sanırsam. konu neydi tam hatırlayamıyorum ama tartışma feci kızışmıştı onu biliyorum. ortamın en hararetli anında melih gökçek ile emin çölaşan birbirlerine laf sokma, akabinde de inceden tehdit etme yarışına girmişlerdir:

    m.g. : belediyede sana bir kameraman ekibi tahsis ettik, takacağım onları peşine, tüm gün seni takip edecekler, açığını yakalayacağız, o zaman gör...
    e.ç. : asıl ben senin arkana takacağım koca bir kameraman ordusu, rezil rüsva olacaksın, asıl sen kendine dikkat et!

    tam bu sırada reha muhtar programın akışını kurtarmak için araya girer:

    "lütfen sakinleşelim efendim, daha fazla tartışmanın anlamı yok, zaman gösterecek artık kim kime takacak... ee... kameraları yani..."