ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cep telefonu çıkmadan önce sıçarken yapılanlar
-
yumos'un arkasini filan okuyorduk mk
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
efe 2 yaşında konuşmayı yeni yeni öğreniyor. balkona çıkartılıp hilal şeklindeki ay gösterilir.
+efe bak ay.
- (ağlamaklı bir şekilde) kırılmış :(
mesut özil'in gülme krizlerine sokan paylaşımı
-
o zaman in kardeşim yazık hayvana...
gıda fiyatlarının çıldırması
-
normaldir. uyarmışlardı her şey 3'e katlanacak diye. bunu halk istedi.
(bkz: başkanlık sisteminde neyiniz varsa 3'e katlanacak)
cumhurbaşkanlığı iletişim başkan yardımcısı
-
aksan bence hic önemli değil ama yazılı metindeki gramer hataları can sıkıcı.
mesajlaşmayı aniden kesen pervasız mesajlar
-
(bkz: ilginç tabii)
tuvaletten çıkan kızın sıradaki kıza gülümsemesi
-
gulumsemeyi de gectim, böyle göz göze gelinen bir an oluyor, ne gerginlik o..!
"tuvalette bir koku var ama vallahi ben girerken de vardi!.."
ama sanirim tuvaleti temiz kullanan, arkasinda biraktigi tuvaletle gurur duyan (!) kizlar göz temasinda bulunuyo ya da gulumsuyo.
yarim saat bekletip bi de naaptigini saklayamayan (= ben bir bok yedim!) kizlar gözleri önune egik, sut dokmus kedi edasiyla ortamdan uzaklasiyorlar.
senin pis etini görmek zorunda mıyım
-
ortadoğu çöplüğünde yeni bir gün.
(bkz: çomaristan)
ben ufakken bizim ülkeyi vallahi böyle hayal etmemiştim.
sadece 3 meyve seçme şansı olunsa seçilecekler
-
bekçi mülakat sorusu gibi anasını satayım.
az sonra kabalaşacak insan nezaketi
-
(bkz: bak güzel kardeşim) diye cümleye giriş yapıldığı andır.
ingilizler neden kurşun atmadan istanbul'dan gitti
-
gelişleri de kurşun atmadan olmuştu zaten.
gören de padişah ve şehzadeler elde mitralyöz istanbul'u işgal etmeye gelmiş ingilizlere ta-ta-ta sıkarken silah başında şehit oldular zanneder.
istanbulu kendilerine ikram eden padişahın kendisinin himmete muhtaç bir dede olduğu görülünce ingilizler "bunun bize de faydası olmayacak anlaşılan, biz bedava işgal için gelmiştik o zaman biz kaçar" dediler, giderken de himmete muhtaç padişaha son bir yardım edip geçerken avrupaya bıraktılar.
var mı lan öyle üç kuruşa beş köfte, padişah kalsaydı vardı.
hiç kimseyi özlemeyen insan
-
zor zamanlarında fazla yalnız bırakılmıştır.
"ya biliyorsun işte işim gücüm var, olmasa gelirdim yani", "ya biliyorsun para yok işte, olsa gelirdim görüşürdük eheh" diyip duran arkadaşların... "ya evladım, çocuğum sen yaparsın, hadi bakiim kolay gelsin..." diyen akrabaların nesini özleyeceksin allasen, bahanelerini mi?!