ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
sokakta terlikle yürürken terliği ayakla 5-10 adım öteye fırlatmak. yalın ayak yürüyüp tekrar giymek.
iş hayatında karşılaşılan kişilik tipleri
-
whatsapp'ci: her boslukta telefonuna gomulen ve surekli mesajlasan tip.
telefonda kavga eden tip: daha fazla aciklamaya gerek yok sanirim. her daim sinirli olabilen ozel genel her turlu konuda telde gergin anlar yasayan arkadaslar.
egoist ay-tiii: cok isi varmis gibi takilan ama genelde dizi izleyen, millete bi bok biliyomus gibi yukaridan bakan takriben mudur yalakasidir. bu adama yapilabilecek bisi yoktur. evrene ya da darth vader'a havale edilmelidir.
kuyu kazici egoist: pozisyonu iyi olsa dahi baskalarini hazmedemez. pozisyonu kotuyse les kargasi gibi birinin ayaginin kaymasini bekleyen (ya da kendisi bizzat planlar ve mobbing yapan) tiplerdir. genelde iyi uni mezunlari ya da kezbanlardir. her ikisi de olabilir fark etmez. cok dikkatli olunmali ve ters dusulmemelidir.
hazimsiz kezbanlar: bunlar yukaridaki arkadasla ayni familyadandir. hem guzel hem basariliysaniz bu tiplerden mobbing yemeye hazir olun, buyuk bi savas sizi bekliyor. bunlarla basa cikmanin tek yolu yapay samimiyet yaratmaktir. lanet olsun ki oyledir, yoksa ne isinizi yaparlar ne de birlikte calisirlar. direkt kavga cikarabilir ve mudurunuzu manipule edebilirler. yilanlar ayyy tissssss
isini sevmeyen tipler: azicik yogun olurlarsa size mesai saatlerinizi rezil eden, hem de birlikte is yapiyorsaniz sinirlerinize hakim olmaniz gereken tiplerdir. sakin ola ki ona isini sevmedigini bu yuzden motivasyonsuz oldugunu soylemeyin. bunlarin ne beyni vardir ne de islerini degistirmeye gotleri yer. oluruna birakin, yorumsuz kalin.
cool tipler: bunlar genelde elflere benzer. sinirleri alinmis gibi inanilmaz bir poker face ile islerini tikirinda halleder ve mesai bitince giderler. bunlar dedikodu da yapmazlar ama dikkat edin pandora'nin kutusu gibi her an surpriz yasatabilirler.
tc merkez bankası niye dolar basmıyor
-
lozan'dan dolayı basamıyoruz sebahattin. 2023'te basacağız inşallah!
iş görüşmesine tişört ile gelen personel adayı
-
cv sine güveniyordur.
bir harfle cinsiyet değiştiren isimler
the sims türk yapımı olsaydı olabilecekler
-
buzdolabının yumurtalığında mutlaka yarım limon olurdu.
24 şubat 2022 ingiltere'nin başlattığı yaptırımlar
-
boris, ekrem abi gibi “kim kimi koparıyor kendi payının amk” diyerek fitili ateşlemiş gibi duruyor.
adliyede ben devletim diye bağıran polis
-
atıp tutmanın haddi hududu yok memlekette.kanun çıkmış diyor adam yahu. ne kanunu hemşerim. avukatın üstü aranır diye bir kanun falan çıkmadı. avukatın üstü aranmaz diye bir kanun varken reis aranacak dedi olay bu. ha sen reisin her dediğini kanun biliyorsan o da senin problemin
o ses türkiye
-
gözdenin londra muzikallerine koysan sırıtmayacak performansının "oy nurcanım"a elendiği yarışma.
akp'nin 2015 genel seçimindeki zaferi kutlu olsun.
2012'de ölen ünlüler
-
(bkz: kanzuk) hahaha! nereye yazsam uyuyo lan. hiç de tanımıyorum kendisini, ne de yediği naneler umrumda. baktım herkes her yere kanzuk yazıyo, boş yer buldum mu basıyorum kanzuğu!
uzaya çıkan ilk türk kızı
-
babasından veya kocasından habersiz uzaya çıktığı için dünyaya döndüğünde dayak yiyecek olan kızdır.
(bkz: kimden izin aldın da uzaya çıktın?)
(bkz: bakkalın oğlu seni göğe yükselirken görmüş)
(bkz: dünyaya ineceğin saati söyle abin seni karşılar)
(bkz: sana güveniyoruz ama uzaylılara güvenmiyoruz)
(bkz: utanmıyor musun şu saatlere kadar uzayda sürtmeye?)
(bkz: ben sana atmosferin dışına çıkamazsın demedim mi?)
eşi ölünce alyansını çıkarmayan insan
-
annemdir.
içinde babamın isminin yazdığı ince, düz, sade bir halka ama annem için her şeyden değerli. bu alyans annem için ne kadar değerliyse babamın alyans takmayışı da o kadar dertti. babam nişanlandıktan kısa bir süre sonra ekonomik sebeplerden dolayı kendi yüzüğünü satmak zorunda kalmış. yıllarca belini doğrultamadığı için de ikinci bir alyans alamamıştı.
anneler malum kirli çıkıdır, ellerine üç beş kuruş geçse hep biriktirirler. ne zaman kenarda köşede bir birikim yapsa babama yüzük almayı teklif ederdi, babam da çok isterdi, birçok erkeğin aksine alyans takmayı sevdiğini söylerdi, her ne kadar çok kısa bir süre takmış olsa da belki de tadını çıkaramadığı için hep içinde kalmıştı. ama yıllarca annemin birikimleri hep farklı yerlere, onlara göre bir alyanstan daha gerekli olan yerlere yani bize harcandı; kardeşim ve bana.
nihayet yıllar sonra annem de işe girmiş çalışıyorken alyans alacak kadar parayı biriktirdiler. hiç unutmam hep beraber gittik seçmeye, bir tane beğendik içine annemin adını yazdırdık. ikisi de öyle mutluydular ki.
bir süre taktı babam alyansını. sonra hastalandı, art arda ameliyatlar, kemoterapiler, işten ayrıldı. ekonomik sıkıntılar yine başladı derken babam yine alyansını satmak zorunda kaldı. bir alyans kaç para edebilir ki? en azından bizim aldığımız çok bir şey değildi ama hayat bazen insanı bir liraya bile muhtaç edebiliyor, işte öyle bir zamanda sattı babam alyansını. her ne kadar üzülseler de buna mecbur olduklarını farkındaydılar. yine alırız dedi babam anneme.
yine alırız dedi ama yine alacak kadar yaşayamadı maalesef.
annem için bu alyans babamdan sonra parmağından çıkması düşünülecek bir şey bile değildi, gözü gibi, ne bileyim eli gibi bir şeydi. insan eşi ölünce gözünü çıkarıyor mu? en fazla kalbini çıkarıyordu sanırım, bu da öyle bir şeydi.
yine alırız demişti ya babam, o hep istediği ama almanın bir türlü kısmet olmadığı alyanstan kardeşimle ben aldık anneme, babamdan dört yıl sonra içine ikisinin adını yazdırdık. 27 yıldır hiç çıkarmadığı incecik alyansının üstüne taktı, sanki babam yıllarca parmağında taşımış da ölümünden sonra anneme emanet etmiş gibi, öyle bir bağlılıkla.
dilan polat
-
bu ülkeden bir şey olmayacağını üstteki entrylerden anlayabilirsiniz.
kara para var, mekan kurşunlatmak var, adam öldürmeye teşebbüs var, insan sağlığına tehdit oluşturacak ürün pazarlama var, naylon faturacılık var, türk insanına hakaret var ve bunları yaparken canlı yayın açıp halka yalan söyleme var. buna rağmen çıkaralım artık bu kadını dimi? çıkaralım da kaldığı yerden devam etsin, hatta bir yolunu bulup başka ülkeye kaçsın da oradan canlı yayın açıp toptan tükürsün yüzümüze. ne güzel istanbul be...
askerde zimmetli silahı kaybetmek
-
arazide kaybedildiğinde daha bir zevkli hale gelen olay. 2008 yılındaki güneş operasyonuna katılan bir arkadaşım anlattı. elemanın biri kuzey ırak'ta bir tepede silahı kaybediyor. üstüne de kar yağıyor. silah falan yok ortalıkta. bölükçe arıyorlar ama yok. en son mayın dedektörüyle arayınca buluyorlar. temiz dayağını da yemiş eleman tabi.
ekmeleddin ihsanoğlu'na ekmek fiyatının sorulması
-
ilk kez bir akit muhabirine acımamı sağlayan videodur. ekmel bey, "ekmeğin fiyatı 1 tl, halk ekmek'te de 60 kuruş" cümlesiyle aparkatı çakmış, "cevabım yeterli gelmediyse, benim ağzımdan istediğinizi yazabilirsiniz. bu sizin adetiniz." diyerek de k.o. yapmıştır. muhabirin yerinde olsam, o an gazeteciliği bırakırdım. bu arada, rte'nin toplantılarına birgün, sözcü, yurt gibi gazetelerin temsilcileri alınmazken; ekmeleddin ihsanoğlu'nun toplantısında akit muhabirinin soru sorabilmesi, iki aday arasındaki demokrasi anlayışını da gösteriyor.
http://www.ensonhaber.com/…re-kizdi-2014-07-21.html