ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
31 mart 2015 türkiye geneli elektrik kesintisi
-
geçen hafta arkadaşlarımla 'lan acaba türkiye genelinde 24 saat elektrik kesintisi yaşansa bilanço ne olur' diye tartışmıştık. buradan evrene selamlarımı gönderirim. bu akşam tekrar bir araya gelip aynı grupla 'acaba j. lopez hangimize verir' sorusunu tartışacağız, oturum halka açıktır.
18 kasım 2021 baltimore berber cinayetleri
-
polisi polis, kanunu kanun olan memlekette gerçekleşmiş olay. böyle manyakların defterinin dürülmesi toplum acisindan sevindirici.
çukur dizisi 58. bölüm çatışma sahnesi
-
izleyenler dışında kimse ölmedi. onlar da gülmekten.
16 aralık 2014 rusya ekonomik krizi
-
recep tayyip erdoğan yüzünden gerçekleşen krizdir.
bu adamın selam verdiği, görüştüğü, ortaklık kurduğu üç gün yaşamıyor.
edit: (bkz: tayyip erdoğan uğursuzlukları sıralı tam liste)
tipik almancı davranışları
-
bmv
approach to sign
-
bir zamanlar mutlu olmak için bu butonu görmek yeterliydi. sonra büyüdük, kirlendi dünya.
kadınların yaptığı korkunç hatalar
-
kendisini değerinden düşük görmek.
muhafazakar ailenin seküler çocuğu olmak
-
tam olarak benim o. üstelik üniversiteden önce de öyleydim. üniversite daha fazla bakış açısı kazandırdı, bölümüm zaten çok uygundu.
ismim muhafazakar bir isim, en çok da buradan sorun yaşadım. çünkü kendini aydın ve seküler olarak nitelendiren o kadar çok yobaz var ki bu ülkede, isminizden hemen yapıştırıyor yaftayı. aynı bokun laciverti bu insanlar. gezide senin burada ne işin var diyen oldu. seçimlerde üsküdar'a chp sandığının başında sabahlarken ters ters konuşanlar da oldu. duyan zaten çok şaşırıyor, tip iskandinav, isim ortadogu olunca.
hatta ekşiden tanıştığım insanlarda önyargılı gelip, tanıdığında utanıp özür dileyenler var:)
bazı entrylerde bahsedildiği gibi ozguvensiz değilim, hatta fazla güveniyorum, başıma bela bile oluyor.
ailem beni böyle kabullendi, ben de onları öyle kabullendim, tartışmayalım diye bazı konulara girmeden iletişim kuruyoruz, zaten yaşlı insanlar. kardeşlerim de benim gibi, aslında çok da baskı kurmamışlar düşününce. demem o ki, önyargı sizi kendinizden utandırır. ne kadar olmadığınızı söyleseniz de, farkında olmadan eleştirdiğiniz insanlardan farkınız kalmaz. insan kendini geliştiren ve değişebilen bir varlık, muhafazakar ailenin seküler çocuğu olmak da bu ülkede çok normal bir kavram.
bedava cinemaximum sinema bileti elde etme
-
"ssg şu yazarın ip'sini verir misin güzel kardeşim"
--cinemaximum müdürü--
firmaların ürünlerini bilerek dayanıksız üretmesi
-
bazılarına göre bir komplo teorisi olan inanış. şimdi, epey eskiden alınmış bazı ürünlerin hayvan gibi dayandığına pek çoğunuz şahit olmuşsunuzdur. şimdiki tasarımlar, ürünleri ufaltmaya çalıştığı ya da donanım özelliklerinin artmasından ötürü veya firmaların kasti ibneliğinden kaynaklı mı bilemiyorum ama kesinlikle daha kısa ömürlüler. en azından bir şekilde ya hızlıca zamana yenik düşmesi isteniyor, ya yan ürünlerine para bayılıp müptelası oldurulmaya çalışılıyoruz veya gerçekten garanti süresinden kısa bir süre sonra çöp olması isteniyor.
özellikle ev eşyası, tekstil ve teknoloji ürünlerinde bu anlayış çok göze çarpıyor. şimdi asıl mesele bunu ben böyle inanıyorum diye açıklamak değil; bunun gerçek olma olasılığının irdelenmesi. mesela kulaklıklar üzerinden bu konu irdelenmiş biraz.
demem o ki parasını versen de yüzde 99 güven aralığında, kalitesiz kumaştan, bir yerinden pörtleyen kazaktan, yırtılan pantolon ve ayakkabılardan, bozulan aygutlardan; kırılan eşyalardan kurtulamıyorsun. lan bizim 20 senelik emektar eşyalar bile sizin gibi değil. 20 senelik buzdolabını değiştirmek için, "yeter artık bozul" diyerek annemin buzdolabını tekmelediğini hatırlarım. yine de bozulmamıştı o buzdolabı. şimdikilere kötü söz söylesen bile 2 güne pert olur.