hesabın var mı? giriş yap

  • whatsapp'ın 10. yılını kutlayabileceğine inanan kerizleri göstermiş mesajdır.

    lan ben 2003 senesinde polifonik'den terfi edip papi_chulo.wav dosyasını zil sesi yaptım diye sevinirken ne whatsapp'ından bahsediyon denişik?

  • benim. eheh laf sokacağımı sandınız ama işte gençliğimin verdiği muzip karakterimle ters köşe oldunuz. gideyim biraz contra oynayayım.

  • üsteğmen: içinizde elektrik mühendisi varsa bir adım öne çıksın?
    ksd acemi asker: emret komtanım
    üsteğmen: bundan sonra koğuşun ışıklarının açılıp kapanmasından sen sorumlusun!
    90 tane ksd er: kıs kıs kıs
    üsteğmen: ulan yıllardır bu espriyi yapmayı bekliyodum.
    90 tane ksd er: puhaaahah

  • böyle garip bir şey.

    sağda solda görüyorsun birbiri için ölen aşıklar, sevgililer falan var. kız çok seviyor oğlan çok seviyor. beni sevebilme ihtimali olan biri olunca "yok" ama. sanki kimse beni çok fazla sevemez. ben sevebilirim ama biri bana çok aşık olamaz. çirkin değilsindir, iyi bir insansındır belki ama yine de "bende ne bulmuş olabilir ki?" ya da "beni neden çok sevebilir ki?" soruları dolanıyor.

    şimdi biri tarafından sevilme ihtimalim var gibi sanki.. biraz da olsa... ama yok aklıma yatmıyor arkadaş. biri tarafından çok sevilemem, biri bana aşık olamaz... sanki!

    edit: anne babadan sevgi eksikliği görenlerde olur vs. diyen çok var. belirtmek isterim ki ailemden asla sevgi eksikliği görmedim, sevgilerini bana her zaman hissettirdiler. benim burada sevilmekten kastettiğim "aşk". bu şekilde çok sevilemezmişim gibi hissediyorum.

    edit: artık inanıyorum.

  • "diyelim ki balıkmışım ben, sen de balıkçı. ikimiz de biliriz sineğe bile kıyamazsın, öyle bos oltayı atarsın denize. bilirsin salak olmadığımı, ama aşık olduğumu bilmezsin. ben sana inat yakalanırım. şaşırırsın, nerden çıktı bu diye... istediğin balık degil ki, oturmak iskelede. mecbur çekersin yukarıya. acı çekiyorum nede olsa. dedim ya kıyamazsın... uzanırım avuçlarına. dudaklarıma dokunursun, iğneyi çıkartacaksın ya, yoksa sevdiğinden falan değil... bilirim senin yanında yaşayamayacağımı. sen de bilirsin, öldürmeye kıyamazsın, bakarsın avucundaki aptal balığa, ben de sana... sonra beni kurtarmayı seçersin, ben avuçlarında ölmeyi seçmiştim oysa... bırakırsın denize. yüzünde kahraman gülümseme. hayat kurtardın ya biraz önce. sessizce boğulurken mavilerde, son kez bakarım iskeleye, iskeledeki aptal balıkçıya, sen de kurtardığın balığına..."

  • faiz düşünce neden yerel paranın değer kaybetmesini bekleriz?

    normalde merkez bankası faizi düşürünce, ülkedeki tüm diğer faiz oranları da düşüş gösterir. sermaye hareketlerinin kısıtlanmadığı bir ülkede, faiz düşünce, yabancı yatırımcı için parasını yurt dışında değerlendirmek daha karlı hale gelir. yurt dışına döviz çıkışı olunca da yerel para değer kaybeder, yani dolar fiyatı artar.

    bu mekanizma türkiye'de neden çalışmadı?

    türkiye'deki finansal ortamdan korkan yabancı zaten ülkeyi terk etti. döviz piyasasını daha çok yerli yatırımcı etkiliyor. aylardır türkler çılgınlar gibi döviz alıyor. bankalardaki döviz hesapları sürekli yükseliyor. boğazımıza kadar dövize batmış durumdayız. ancak yerli yatırımcı dövizi para kazanmak ya da kar etmek için almıyor. döviz almasının sebebi, parasının değerini korumak. yani vatandaş agresif bir amaçla değil, kendisini güvenceye almak için dövize rağbet ediyor. faiz düştüğünde parasını yurtdışına çıkarmak gibi bir tepki göstermiyor. dolayısıyla faiz ile döviz fiyatı arasındaki beklenen ilişki kırılmış durumda.

    ayrıca: #95240469