hesabın var mı? giriş yap

  • taksim'in en efendi büfecisi. inanmıyorsanız adını vermeden dolmuş kahyası ahmet abiye "kim oranın en efendi büfecisi" diye sorun. aydın demezse bileklerini keser.

  • ege (5 yaş) anneannesinin evinin bahçesine tohum ekiyor.

    anneanne: al bakalım ege, bu mısırları toprağa yerleştir, büyüyünce ben ektim dersin.
    ege: vay canına hayatımda ilk defa bir şey ekiyorum!
    anneanne: afferin sana çok güzel ektin, şimdi de şu karpuz çekirdeklerini ek bakalım.
    ege: vay canına, hayatımda ilk defa ikinci bir şey ektim!

  • suyu bedava veriyorlar ya, bir de ona hastayım. doldur doldur iç. ekmek mi bitti, hiç söylemene gerek yok, hemen doldururlar. küçük kebapçıda işin tıkınmak, büyük kebapçıda, restoranda "garsonla gözgöze geliym de bi su istiym boğazımda kaldı" derken geberir gidersin haberin olmaz.

  • bugün itibariyle işten istifa etme kararımı uygulamama katkısı olmuştur.
    ulan millet cinsiyetini değiştiriyor ben iş mi değiştiremiycem dedim bi anda.
    teşekkürler nil. <3

  • okurken bile midemi bulandıran, bazen erkek olduğum için şanslı olduğumu hatırlatan günlüktür.

    bir erkek olarak çoğu zaman etek veya kısa kollu giymiş kadınlar otobüse bindiğinde insanların yüzlerine bakıyorum. çoğunluk erkeklerin yüzleri. kadınları kesen onları baştan aşağı süzen lanet gözleri görüyorum. midemi bulandırıyor. bir seviyeden sonra otomatikleşiyorum. kadınlar yerine erkeklere bakıyorum. ortamda bakımlı, farklı giyinen kadını gördüğüm anda gözlerin etrafta geziniyor. insanlığın ne kadar berbat olduğunu her seferinde fark ediyorum. eğer adam çok yakınımdaysa gidip sadece suratına odaklanıyorum. dibinde suratına bakıyorum. ama o gözler beni değil de farklı şeyleri arıyor. suratına baktığımı fark etmiyorlar çoğu zaman. eğer beyni biraz farkındalık sağlıyorsa ve yaptığı eylemin lanetliğini anlıyorlarsa kafalarını çeviriyorlar, bir daha bakmıyorlar. psikolojik savaş böyle olur lanet herif..

    her zaman olduğu gibi buraya saçma sapan entryler yazacak erkek yazarların bu gerçekleştirdiğim eylemi gerçekleştirmelerini istiyorum. birkaç kez bu eylemi yapınca insan şurada şu entryi okuyunca hissettiği hislerin katbekatını hissedecektir. eylem her zaman okumadan öndedir.

  • efes pilsen'e satışı sırasında şöyle güzel bir anektod bırakmıştır bizlere:

    "isviçreli bomonti kardeşlerin kendi adlarını verdikleri semtte 1890’da üretimine başladıkları tekel birası, 118 yıldır bir ustadan öbür ustaya formülün sözlü aktarımı geleneğine sahipti. bira üretiminden çıkacağını açıklayan mey içki’nin markası tekel birası’na, anadolu grubu talip olunca, biranın formülünü öğrenmek istedi. anadolu grubu yetkilileri formülün kulaktan kulağa aktarıldığını öğrenince büyük şaşkınlık yaşadı. iki yıldır tekel birası üretimi yapmayan mey içki, formülü bilen son kişi yozgat fabrikası müdürünü formülü yazılı hale getirmesi için görevlendirdi. günlerce uğraşan fabrika müdürü bir kaç sayfalık formülü yazınca efsane tekel birası, efes’in de sahibi olan anadolu grubu’na satıldı. türkiye’nin ilk bira markası, satış sayesinde yazılı formüle kavuştu."

    kaynak: 2008 yazından bir hürriyet

  • özel sektör mü? azıcık daha kpss mi kassam? peki ya yüksek lisansa ne dersin piremses? çalışırken yüksek lisans mı? yoksa direkt öyp ile olaya mı dalsam? sahada mı geliştirsem kendimi? klinik deneyim mi? daha yeni mezun oldum cv'ye ne yazayım lan? anca stajları yazarım. yer mi ki? denicez. ha? efendim anne söyle? ne evliliği anne bir dur. yurtdışına kapak mı atsam? şöyle çok çirkin olmayan mayışlı biriyle evlenip oturumu alıp vınn. efendim anne? çükünü kestiriveririz anne nolcak. neyse ne diyodum hah yurtdışı. anaa yurtiçi kargodan mezuniyet elbisem gelecekti. dur ariyim onu bi. hangi şehre gitsem? tamam her yerde para var da şöyle gezip eğlenebileyim de. yaşım 23 lan. akşam eve gelip kucağımda meyve tabağıyla dizi mi izlicem sanki. şehir önemli şehir. a-a! bu ne lan. kulağımdan bişey geliyo. bu sızıntı ne? aha. beynim aktı...

    işte bu sikko bunalımların alevlendiği dönemlerin yaş adıdır 23.