hesabın var mı? giriş yap

  • 2023 yılında gerçekleşen zam oranıdır, sözcü gazetesi erdoğan süzer haberidir,

    son bir yılda milletvekili emeklilerine yapılan zam yüzde 176'yı buldu.
    emekli vekillerin aylığı 51 bin 970 lira oldu.
    halen hem milletvekilliği yapan hem de emekli milletvekili olanların aylık geliri ise 125 bin 349 liraya çıktı.

    asgari ücretin altında maaş alan emeklilerin maaş düzeltme teklifi akp-mhp oyları ile reddedildi.

    link sözcü

  • tüm projelerin devlet adına değil akp adına yapıldığını gösteren beyanat. yani siz devleti, ülkeyi, halkı falan sevmiyormuşsunuz, siz "yap şuraya köprü, şurayı da kaz tünel olsun şanımız yürüsün" diye bunca iş yapmışsınız. iki yüzlü köpekler sizi.

    ben en azından bu mevkilere gelmişlerse biraz akılları vardır, biraz mantık sahibidirler diye düşünüyordum ama alakası yokmuş, cümlesinin sonu nereye varacak onu bile hesaplayamayan adamlar 13 yıldır ülkenin başında bela gibi duruyorlarmış.

    çok şükür bitti, devran döndü. yargılanacaksınız, sadece mahkemede değil vicdanlarda yargılanacaksınız. ne mahkemeden ne de vicdanlardan sağlam çıkabileceksiniz, şeref yoksunları.

  • "şayet yumurta dış bir güçle kırılırsa yaşam sona erer. içerideki güç ile kırılırsa yaşam başlar. büyük şeyler her zaman içeriden başlar."

  • rivayettir;

    derviş baba dağ başında tek başına oturmakta, zikretmekte, tefekkür etmekte imiş. bir adam gelmiş ve demiş ki "be hey derviş! burada bir başına ne yapmaktasın?"

    derviş baba usulca kaldırmış başını, adama bakmış ve cevaplamış "sen geldin, yalnız kaldım."

  • ücretsiz kargo ile elinize ulaşacak olan bisiklettir. çok rahatladım şu an, elimde tam da 5798tl vardı, bisiklet alacaktım, bütçem kısıtlıydı. kargo ücretleri düşündürüyordu beni ama rahatça bisikletime kavuşabilirim. selesini falan yalarım artık napiyim.

  • son dönemde tüm dünyanın tartıştığı, insanların kanlı bıçaklı olma noktasına geldiği konu. hem etik problemler açısından hem de yıllarını sanata vermiş insanların gördüğü değersizliğin hızla artması yüzünden çok karmaşık bir konu.

    yapay zeka ile yapay zeka üretimi farklı konular. kendi kodladığınız ve kendi çalışmalarınızla ortak kullandığınız yapay zeka ile promt yazarak yarattığınız görseller arasında fark var. önce bu ayrımı yapmak gerekiyor.

    kendi fikrimi en başta söylim. benim ya da sizin sanat olup olmadığını düşünmenizin önemi yok. sanatın kapı bekçileri neyi kabul ederse o gerçek kabul edilecek. sizin düşüncenizin bir önemi yok. şu anda nft bitti diyenler tezos üzerinden ufak bir gezinti yapsın. inanılmaz paralar kazanan insanlar var. ve sadece ingilizce bilip cümle yazıyorlar. bunu kabul etmiyorlar tabi. promt yazmanın zor olduğunu ve doğru tanımlamayı bulmak için çok uğraştıklarını söylüyorlar. bu bana çok saçma geliyor ama dediğim gibi bizim fikrimizin önemi yok. adam para bastığı sürece bu sistem devam eder.

    şu argümanları da çok saçma buluyorum. fotoğrafta binlerce kez çekip bir tane iyi sonuç elde edebilirsin. çektiğin şeyi sen yaratmıyorsun gibi argümanlar var. ya da daha kötüsü; yazmak bir sanat sayılmıyorsa edebiyat eserleri de sanat sayılmaz gibi argümanlar gördüm.

    ai'nin beslendiği görsellerin gerçek sanatçılara dayanması çok daha farklı bir etik problem. bununla alakalı şu tweeti araştırabilirsiniz.

    https://twitter.com/…?s=20&t=9rzckvrnzqlghdvq8fhp0q

    bunun dışında şu makaleye göz gezdirebilirsiniz. şu an tüm dünyanın gündemi bu konu.

    https://news.northeastern.edu/…22/09/09/art-and-ai/

    bence bir diğer can sıkıcı konu. yapay zeka kullanmayan ve kendi emekleri ile yıllardır geliştirdikleri tekniklerle iş yapan insanların ''bunu yapay zeka ile mi yaptın'' sorularını duymaya başlamaları. tüm yılların emeği, onlarca eğitim bir anda insanlar tarafından ayırt edilemeyecek noktaya geldi.

    ve son olarak şahsen eğer bir sanat dalında iyiyseniz ve bunu yardımcı bir araç olarak hayal gücünüzü kuvvetlendirmek için kullanıyorsanız yapay zeka konusuna pozitif bakıyorum. ayrıca hızla yayılması ve herkes tarafından kullanılması sonucunda yaşanacak yıkım sonrasında bence eski klasik el yapımı sanatların değerini arttıracak. yapılması zor ve azınlık olanlar değerli olacak. bu bir süreç ama en başta dediğim gibi sistemle mücadele edemezsiniz. kimse sizin kadar etik davranmayacak.

  • jazz rock 1960’lı yılların sonları ile 1970’li yılların başlarında ortaya çıkmış, 1970-1980 arasında ise doruğuna ulaşmış bir müzik türüdür. genellikle klasik jazz ekolünden gelen yeni kuşak, jazz-blues müziklerini rock elementleri ile zenginleştirip daha dinamik ve popular hale getirmişlerdir. bu yeni kuşağın en etkin ve enerjik temsilcileri amerikalı larry coryell ve chick corea ile ingiliz john mclaughlin ve avusturyalı joe zawinul ve bunların topluluklarıdır (the eleventh house, return to forever, mahavishnu orchestra ve weather report). coryell ve mclaughlin progresif-rock etkisinde bir tür denerken, chick corea müziklerinde latin, zawinul ise internasyonal-folklorik öğeler kullanmıştır. 1970’li yılların ortalarından itibaren bu topluluklarda çalışan daha genç kuşak virtiyoz müzisyenlerin de kervana katılıp muhteşem albümler yaptıklarını gorüyoruz: amerikalı stanley clarke (bass gitar), billy cobham (bateri), al di meola (gitar), lanny white (bateri), jerry goodman (elektro keman), brezilyalı alphonso mouzon (bateri), fransız jean-luc ponty (elektro keman), çek jan hammer (klavye) gibi. aşağıda bu sanatçı ve toplulukların bende iz bırakan 10 albümünü listeleyeceğim. buraya sadece stüdyo albumleri alınmıştır ve her topluluk ya da sanatçı sadece bir eseri ile temsil edilmektedir. örnek olarak chick corea’nın buraya girecek en az 3 albümü daha sayılabilir. derecelemede müzik, konsept, kayıt-produksiyon kalitesi ve sanatçıların bireysel performansları esas alınmıştır. yine de, listedeki albümler ve bunların sıralaması ilk planda bireysel müzik zevkini yansıtmaktadır ve doğal olarak pek çok ekleme-çıkarma teklifine açıktır.
    1. romantic warrior (return to forever, 1976)
    2. enigmatic ocean (jean luc ponty, 1977)
    3. casino (al di meola, 1978)
    4. school days (stanley clarke, 1976)
    5. spectrum (billy cobham, 1973)
    6. my spanish heart (chick corea, 1976)
    7. oh yeah ? (jan hammer group, 1976)
    8. belo horizonte (john mclaughlin, 1981)
    9. birds of fire (mahavishnu orchestra, 1973)
    10. black market (weather report, 1976)