hesabın var mı? giriş yap

  • filmekimi kapsamında gösterilmiş, çinli kadın yönetmen lulu wang'ın, 2019 yılı yapımı filmi. filmimiz, ileri derecede kanser hastası olduğundan habersiz yaşlı kadının, dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan akrabalarının ölmeden önce son bir kez görebilmek için çin'de sahte bir düğün düzenleyerek bir araya gelmelerinin hikayesi..samimi sıcak ve sempatik bir aile filmi.
    https://www.imdb.com/…37428/mediaviewer/rm539321344

  • rte'nin ergenekon ve balyoz operasyonuyla ilgili konuşurken uydurduğu yalanlardan biri.

    "tereddütlerimi, itirazlarımı o dönemde bu işin sorumlularına ifade ettim, hatta kamuoyu önünde de dile getirdim."

    yalan söylüyor çünkü bizzat kendisi ben bu davanın savcısıyım diye bağırmıştı !

    bir ülkenin cumhurbaşkanının yalan söylemesi utanç verici olurdu vatandaşlar için normalde ama ülke öyle hale gelmiş ki bu adamın yapacağı hiç bir şeyden utanç duymaz bir noktaya geldik.

  • ölçüsüz ve izansız. sıkıcı. bıyıklıysa çok daha sıkıcı. aynı konuyu bir bıyıklıyla tartış bir de bıyıksızla, bıyıklı olan daha çok sıkıyor.

    yürüye yürüye geldiğimiz ve ayrı yollara gideceğimiz belliyken, o yol ayrımına on metre kalmışken "türkiye'nin üzerinde büyük oyunlar dönüyor" diyemezsin densiz gibi.
    nereden baksan 3 km.si var bu iddianın. ben karşı iddialarımı sunacağım, sen o zavallı beyninle karşı itirazlar getireceksin böyle böyle... nereden baksan aynı hatta ait dokuz ila on dolmuş yanımızdan geçmiş gitmiş olacak.

    "evet abi ya. dönüyor bazı oyunlar" diyerek bitirebilir miyim bu mevzuyu? ya da "yok ya dönmüyordur oyun moyun. hadi görüşürüz hocam" diyerek ben orada ayrılabilir miyim? ağır siyasî geyik yapacağız ve on metre sonra herkes kendi yoluna gidecek. gidemez. ben geriye kalan yolumu tartışa tartışa giderim akli melekeler açısından problemli bir insan profili çizerek.

    daha da beter olan o ayrımda ayakta dikilip lafın sözün bitmesi için bekletiyorsun insanı. yapmayın bunu. gerekirse yolu uzat ama 10m için 8m'lik konu aç, kalan 2m'de de vedalaşma ritüeline vakit kalsın.

    edit: umut sarıkaya'nın karikatürü var imiş bu konuda (ki olmasa şaşardım zaten) peki umut sarıkaya benden önce bunu nasıl akıl etti !!!?!!? biz bunları tartıştık zamanında buralarda #35011952

  • "garaj arabası, sadece hafta sonları gezmek için kullanıldı"

    kilometreye bakıyorsun 160.000. cuma akşamdan çıkıp pazartesi sabaha kadar tam gaz dünya turu yapıyor herhalde pezevenk.

  • muhteşem bir doğa olayı.

    - kimsin lan sen?

    - sen kimsin lan?

    - kimsin olm?

    - sen kimsin lan sen kimsin? (bu noktada yunzuk ve depik vurmaya başlıyorlar birbirlerine)

    *
    kavgalarda en çok sevdiğim şey bu kısım. ama bir sorun var: fazla kültürel bir döngü bu. yani bizim memleketimiz dışındaki kavgalarda bu havayı yakalamak mümkün değil. bir londra seyahatim sırasında ingiliz'in biriyle birbirimize girdik. "who are you?" diyorum "i am richard" diyor, "who are you, who are you?" diyorum "i am richard, i am english, 79 years old" diyor, hiç bir tat alamadım, fiske vurasım gelmedi adama. desene sen de bana "who are you?" diye şöyle güzel bir güleşelim, türk tokadının tadına bak, sülüman diye bayıltayım seni.

  • yükseltilen doların, teşvik planı ile yüksek kurdan halka kitlenmesi ve malum çevrelerce yüksek kurdan satılması olayı.

    geçmiş olsun.

    edit: bazı millet düşmanı teröristler mesaj atıp durmuş "almasaydın iyi olmuş diye". dolarda değildim ama diğer insanlar için üzüldüm. siz anlamazsınız empati falan, milletinizi sevmediğiniz için.

  • sadece uganda'da gerçekleşebilecek mucize olay. düşünsene, sunucu defalarca başarısız evlilikler yapmış ve boşanmış, gelecek vatandaşa kısmet arayacak.

    aslında mesaj da iyi, mesele evlenmek değil yiğen, evli kalabilmek.

  • the'den sonra sessiz harf geliyorsa dı diye okunur.

    ornegin,

    the best, the last, the one (van diye okunur. baslangici sessiz harf).

    the'dan sonra sesli harf geliyorsa di diye okunur.

    ornegin,

    the old, the end, the honorable (aniribil diye okunur. baslangici sesli harf)

    ek olarak,

    cumlede "the" function word oldugundan okunurken kisaltilir veya vurgulanmadan gecilir.

  • pkd'nin sanırım son kitabıdır bu. yazarlık kariyerinin uç noktasıdır belki de. uzun bir dönemi kapsayan amerika-rusya arasındaki soğuk savaşın izlerini de taşıyan romanda paranoya denen şeyi tamamiyle özümsetiyor yazar kişisi. mekan olarak bir pkd klasiği olan san francisco yerine orange county ve berkeley diye iki amerikan şehri ev sahipliği yapmış romana. uyuşturucunun yazarın hayatına olan etkileri, müzikle geçen yılları, dine ve tanrı kavramına bakış açısı gibi konularda fikir edindiriyor insana. philip dick'in belki de hayatını anlatmak istediği romandır diyesim geliyor. tutup da otobiyografisini yazmak yerine bu şekilde bir roman yazarak belkide tam da kendine uyan bir şekilde kendini anlatmak istemiştir. belkide romanda da benzer şekilde yer aldığı gibi bu romanı philip dick yazmamıştır.
    kitabın bir bölümünde ilk yazarlık dönemlerinde yazılarından etkilendiği heinlein'le* inceden dalga geçmeyi de ihmal etmemiş pkd.