hesabın var mı? giriş yap

  • ellerinde rpg ile şehir meydanında gezen masum insanlara yapılmış büyük terbiyesizlik. zaten onlar da ellerindeki küçük çaplı cephanelikle saldırmadan önce teslim ol çağrısı yapacaklardı.

    eğer bu saatten sonra bir pkk'lıya teslim ol çağrısı yapan güvenlik görevlisi varsa, en az pkk'lı kadar vatan hainidir gözümde.

    7 yıl sonra gelen edit: başlık başıma miras kalmış

  • galatasaray - beşiktaş maçi sonrasi, sergen beşiktaşli yasin'in formasini giymiştir maç bittikten sonra, bir kamera ile mikrofon gelir, röportaj başlar:
    -sergen sirtinda beşiktaş formasi var bunun anlami nedir acaba? {büyük av yakalamiş olmanin heyecani ile sormaktadir, acaba sergenin kalbinde hala beşiktaş mi vardir? büyük bir mesaj mi veriliyordur? aman tanrimdir!}
    sergen: valla yasin formami istedi, ben de çiplak gezecek değildim heralde

  • eger ayrintili telefon faturaniz ya da kredi karti ekstreniz size degil de ailenize gidiyorsa basiniza gelmesi muhtemel durumdur bu..

    anne:bey müjdemi isterim!!
    baba:?!
    anne:oglumuz kız arkadaş yapmiş sonunda!..
    baba:alla alla?bizim oglan yapmazdı hiç öyle seyler?! kendi mi söyledi bunu sana, hayatta inanmam..
    anne:yok canım söyler mi o hiç, telefon faturasi geldi..gecen ayın 4 kati gelmiş bu ay..bi de yeni bir numara var bi seferde 20 milyonluk konuşmuşlar bir geceyarisi.ayrıca yemek yemiş geçen 30 milyon ödemiş..tek başina ne yiyecek o kadar?..
    baba:babasinin oglu aslanim benim ehehe..

    aradan 3 hafta gecer..anne endişeli endişeli..

    anne:bey bizim oglanla kızın arası kötü galiba..
    baba:nerden cıktı simdi?!..
    anne:bak 17.02.2006 dan 21.02.2006 ya kadar hic konuşmamışlar..
    baba:hanım sen de iyice abarttın ya rahat bırak şu çocuğu..
    anne:bak kredi kartı ekstresi geldi, çiçek yaptırmış 4 gün önce..acaba affetti mi bu kız yavrumu?..oglum ona mı kaldı hem affetmezse affetmesin..
    baba:..

    anne dayanamaz telefon eder:

    anne:oglum nasılsın..
    ciandio:iyiyim anne napim okul mokul..
    anne:cidden iyisin diil mi oglum?
    ciandio:iyiyim dedim ya anne alala..
    anne:bak bir sorunun olsa bize sölersin di mi, arkadas gibiyiz biz zaten saklamaz benim aslan oglum annesinden bisi..
    ciandio:(?!?)of anne ya iyiyim dedim ya..
    anne:tamam oglum babana veriyorum hadi çok öptüm..
    baba:alo, nasilsin oglum..
    ciandio:iyiyim baba sen napiyon?
    baba:iyiyim oglum sağol var mi bi ihtiyacin?..
    ciandio:param bitti baba ya yatırabilir misin biraz?
    baba:(biter tabi iki günde, karıya kıza harcarsan paraları..)tamam yarin yatırırım..oğlum annene çiçek yaptırayım diyorum yarin..hangi çiçekler moda acaba bu aralar biliyo musun? (ehehehe..)
    ciandio:(ulan?yoksa!?laf mi sokuyo tesadüf mü acaba..)ben ne bilirim baba çiçek miçek??..
    baba:dogru ya benim de sordugum adama bak..bi kız bulamadin gitti hala..(nuhahaha..)
    ciandio:(ulan?!?)ehehe..neyse baba benim ders sınav okul..
    baba:tamam tamam..hadi görüşürüz çapkin oglum benim..
    ciandio: ne çapk..

    dıt..dıt..dıt..

  • cnn ınternational’ın haberine göre, italyan astronomlar claudio maccone başta olmak üzere bir dizi bilim insanının “dünya dışı zeka için güçlü bir aday” diye nitelediği hd 164595 adlı yıldızın yakınlarından gelen sinyalmiş.

    edit: mum boya ikaz etti, yıldızın numarasının sonuna bir 5 eklemem gerekiyormuş.

    edit 2: aran suildur ikaz etti, sinyali tespit edenler italyan değil rus'muş.

  • dün geceki maçtan sonra mikrofonlara: "boateng sol ayağımla vuracağımı düşündüğü için o tarafı kapattı, ben de diğer tarafa doğru gittim." demiş, büyük ayıp etmiştir.

    bizde ölenin arkasından konuşulmaz.

  • ilk 2 bayramda kimse kapımı çalıp şeker istememişti. bu duruma istanbul’da geçirdiğim 4 yılın sonunda alışmak zorunda kalmıştım ama yeni taşındığım bu semtte diğer semtlere göre ‘eski bayramlar’ geleneğinin çok daha az olduğunu bilmek içimdeki heyecanın sönmesine yetmiyordu. tüm bayramı evde geçirdiğim halde kapıma kimse gelmemişti. gerçi önceki 8 bayramdan acı bir biçimde tecrübe edinmiştim alınan şekerlerin kullanılamayacağını. benim de şekerle aram pek yoktu. bu yüzden artık şeker almayı da bırakmıştım.

    sonraki bayram da aynı şekilde yalnız geçmişti. ist.da komşuluk ilişkisi gibi bir kavram yok. hele bekarları/öğrencileri kimse komşu olarak bile görmüyor. bu çok umrumda değildi aslında benim için önemli olan çocukluğumdaki bayramları hatırlatan ve bayramı bayram yapan şeker toplama ritüeliydi.

    bir sonraki bayram(oturduğum semtteki 3. bayram) kapı çalındı. diafonda “kim o?” soruma verilen “bayramınız kutlu olsun” cevabıyla içime neşe dolmuş ve tek basışta sorunsuz açılıyor olmasına rağmen garantiye almak için defalarca otomatiğin düğmesine basmış ve kapıya dikilmiştim. çocuk kapıya gelip “bayramınız kutlu olsun” deyince evde artık şeker almayı bıraktığım için şeker olmadığını hatırlamış ama bu fırsatı kaçırmamak için çocuğa para vermiştim. sanırım bu ikimize de mutlu etmeye yetmişti.
    bir sonraki bayram yine ve sadece o çocuk geldi. bu defa tedbirliydim, şeker almıştım. ondan başka kimsenin şeker toplamaya gelmeyeceğini bildiğim için tüm şekerleri ona verdim. çocuk 3. yıl yanında 6 yaşlarında (sanırım) kardeşini de getirmişti. bu, mutluluğumun iki katına çıkmasını sağlamıştı.

    şimdi oturduğum semtteki 7. yılıma giriyorum. bugün geleceğinden hiç şüphem yok. dün gece marketten şekerlerini aldım ve bekliyorum çocuk. bu defa adını da öğrenmek istiyorum. artık senden “çocuk” diye bahsetmek istemiyorum!

    edit: çocuk tekrar geldi mi diye soranlar oldu. evet! çocuk geldi. ama büyünün bozulmasından korktuğum için adını sormadım. sonraki yılda da yurtdışına taşındım. benim için o hep "çocuk" olarak kalacak.