hesabın var mı? giriş yap

  • pop artin ilk ornekleri sanilanin aksine new yorktan degil londradan cikmis, ama ingiliz asilzadeleri (!) zamaninda olaya gereken onem ve dikkati verememistir. nitekim pop artistleri en cok etkileyen seylerden biri baskanin da fabrika iscisi ile ayni coca cola'yi tukeymesi, populer kulturun bazi maddelerinin insanlari ayni seviyede bilrlestirmesidir.

    baska bir takintilari da tabi kutulama olayidir. mesela sigarayi degil de kartonunu aliriz aslinda. o kartonun icinde ne oldugunu gormeyiz, kafamizdaki imaj kutudur sadece. tabi andy warholun kutu kutu konserve corba cizmesi sadece cocuklugu o corbalarla gecmis oldugundan olmasa gerek...

  • bahçede çalışan ya da sabahın kuru ayazında işe giden kadınlar değil de, işte, yurtta, kapalı mekanlarda yani, üşüdüğünü, çok soğuk olduğunu, ince narin yapısının buna dayanamadığını sürekli tekrarlayan kadınlar arasında var bu durum. ben hiç sıkıntı çekmedim, el üstünde büyüdüm, çok nazlıyım vs. bir sürü alt metni var bu çok üşümenin.

    edit: dolmuşlarda camı açma ceyran çarpıyor diyen teyzeler de bambaşka bir konumuz olacak.

  • son dönemlerde izlediğim en güzel şaka.
    anneleri giydirmiş gibi sırayla gelmeleri,
    hiç kasıntılık yapmadan şakaya gülmeleri tebessüm ettirdi.

  • herkes doğru/yanlış birşeyler yazmış, konu daha net anlaşılsın diye toparlayalım dediğim başlık.

    1- karın kaslarınızın görünmesi için vücut yağ oranınızın %8'in altına düşmesi gerekir. istediğiniz kadar spor yapın, bu oran olmazsa görünür olmaz, zira üzerinde hep yağ tabakası olan birşey görünmez.

    2- sixpack'lerin, üst karında bulunan 4'ü daha kolay görünür olur, alttaki 2 pack en son çıkar ve ufak bir diyet sapmasında anında kaybolur. dolayısyla alt karın her zaman en zorudur.

    3- adonis dediğimiz yanlarda bulunan kaslar ise daha kolay görünür olur ve de 1 haftalık diyet sapması ile hemen kaybolmaz.

    4- sixpack ve adonislere (aslında bu bölgeye ''core'' yani merkez bölge denir), hacim kazandırmak için en iyi ve verimli hareketler , kettlebell swing, plank (her türlüsü), leg pull up'tır. bunların yanında ''component'' hareketlerin tamamında da merkez bölge mutlaka çalışır.

    5- mekik (crunch) dediğimiz haraket üst merkez bölgeyi çalıştırır ama verimi çok düşüktür ve de sırta gereksiz stres yükler. o yüzden mekik kesinlikle yapmam. gözlemlediğim kadarıyla, ''slam ball'' bile çok daha faydalı merkez bölge için.

    6- sixpack ve adonisleri, çok sıkı diyet, düzenli uyku, düzenli antremanlarla, aylarca uğraşıp çıkardıktan sonra, bir sakatlık veya yurtdışı iş ziyareti yüzünden 1 ayda tamamen gittiğini üzülerek görebilirsiniz. eski seviyeye gelmek yine aylar sürebilir. yani spora ara verince , çok katı olarak diyete devam etmek gerekiyor.

    7- o dergilerde gördüğünüz fit mankenler, fotoğraf çekimlerinde kasların net görünmesi için, günler önceden su içmeyi bile kesiyorlar, sanmayin ki tüm yıl o formdalar.

    8- yaşlandıkça herşey daha da zorlaşıyor, o yüzden spor-diyet-uyku düzenini genç yaştan alışkanlık haline getirmek en iyisi.

    9- tavsiyem, adonis ve sixpack'ler oluşunca mutlaka bol bol fotoğraf çekin, çünkü elde etmesi zor, kaybetmesi çok kolaydır. kaybedince fotoğraflara bakıp motive olursunuz.

    edit: aşağıda, arkadaşın biri ''%8 'e inanmayın, %10-12 de yeter, araştırmalar öyle söylüyor'' demiş ama, benim %10 yağ oranım varken üst karın 4 pack ve adonisler görünürken, alt karında bulunan 2 pack görünmüyordu .

  • kendisiyle 2 yıl önce 2-3 kere aynı masada bulunmuştum. o zamanlarda kaç tane arabayı haşat ettiğiyle, istediğimi yaparım kimse birşey diyemez havasıyla konuşuyordu. sonradan sinan çetinin oğlu olduğunu öğrendim ki onu da kendi babasının çalışanların çoğunu minimum maaşla çalıştırdığını gururla anlatarak ve bunun şark kurnazlığı değil ticari zeka olarak gördüğünü söylüyordu.

    o zamanlar kendisiyle tanışma sebebim bir arkadaşımla olan muhabbetleriydi. daha sonra arkadaşımla aralarındaki şeyi bitirmişler. sebep ise rüzgar çetinin arabayı manyak gibi kullanması, arkadaşımın korkuyorum, düzgün kullan demesi üzerine kavga etmeleri ve en sonunda kendisine hakaret etmesi olmuş.

    haşat ettiği arabalarla, ve babasının insanları az maaşla çalışmaya zorlamasıyla övünen biri için hiç üzülmüyorum açıkçası. keşke hayatını kaybeden polis emniyet kemerini taksaydı da çocuklarını babasız bırakmasaydı. zira bazılarının babaları çok güçlü, onlara birşey olmuyor.

  • iyi niyetli ancak vizyonsuzluktan ölü doğan bir proje daha.

    istediğiniz kadar vatansız milletsiz ilan edin umrumda değil. bu proje dünyanın geldiği noktanın çoook uzağında duruyor. benim hep savunduğum bir şey var. bizim insanımıza ilk önce projelendirme öğretilmeli. bir ürün yapılacaksa harekete geçilmeden bu konuda neler yapılıyor bakması öğretilmeli.

    elin liseli çocuğu beyin dalgalarıyla hareket ettirilen kolu 3d yazıcı ile basıyorken bizde halen hareket sensörü kullanılıyorsa bu olacak iş değildir.

    eğer dünya hafiflik için karbon alaşım kullanıyorsa, parmak kontrolü için mikroservo motor kullanıyorsa, uyarım iletimi için direk sinir sistemini kullanıyorsa bizim bu devirde çıkıp bu ürünü yapay kol diye sunmamız acıklıdır. altı boş bir özgüvenin net göstergesidir.

    bunu üreten arkadaş gerçekten bu konuda işe yarayacak bir ürün ürettiğine inanmasa herhalde kameraların karşısına çıkmaz. demek ki yapılanları bilmiyor. demek ki amputasyon sonrası kullanılacak yeni nesil protezler için harcanan milyonlarca dolardan habersiz.

    arge bizim ülkemizde küçümsendikçe daha çok göreceğiz bu tarz ölü doğumları.
    arge sadece fikir üretimi değildir. teknik gerekliliklerin belirlenmesidir, araştırmadır, projedir, tasarımdır, fizibilitedir.

    bu konular ciddiye alınmadıkça bu ülkede erke dönergeci de bulunur, soğuk füzyon reaktörü de bulunur, evrim de çürütülür, kansere çare de bulunur. ancak sadece lafta yapılır bunlar.

    günümüzde bilim de mühendislik de çok ciddi ön çalışma gerektiren uzmanlık alanları. 500 yıl öncesindeki gibi aklına geleni üretmeye kalkarsan hüsrana uğrarsın.

    yapma demiyorum hobi olarak yap ama özgüvenini dizginle. ne ürettiğini araştır.

    https://www.youtube.com/watch?v=_qupnnroxvy

  • kabus gibiydiler.

    meltem cumbul ne? oyuncu. meltem cumbul ne? sunucu. meltem cumbul ne? şarkıcı. meltem cumbul ne? kültür elçisi. meltem cumbul ne? bir on parmağında on marifet.
    ülke olarak kollektif basiretsizliğimizin ve yetenekli insan çıkarmadaki kuraklığımızın sembolüydü maşallah.

    güzel desen? tam değil. çok çirkin de diyemezsin.
    ne tam yetenekli, ne de tamamen yeteneksiz.
    ne sahnede harikalar yaratıyor, ne de tamamaen rezil oluyor.

    bir garip sıkışmışlık, tarifi zor bir anlamsızlık vardı kadında. "ülkecek modern oluyoruz abi, evropa standartlarında sanatçı çıkarıyoruz!" hezeyanlarının iç karartıcı bir yan-ürünüydü besbelli. allahtan geçti gitti bu yıllar da, rahata erdik...

    dikkat ederseniz meltem cumbul'un yerini kimse doldurmadı (dolduramadı demiyorum)
    bunun nedeni ise kuşkusuz, doldurulmasına ihtiyacımız olmayan bir boşlukta durmasıydı.