ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bebeklere iki isim koyma çılgınlığı
-
evlenmeden önce kırmızı çizgilerimden biri de doğacak çocuğa çift isim ve ebeveyn ismi koymamaktı. çocuk doğmadan dedesi ölünce tutturdular dedesinin ismi de dedesinin ismi diye. çocuğu doğuracağım diye aylarca gözler tavanda yatalak olan ben, 9 ay boyunca 1 kere arayıp sormayan, bir ihtiyacın var mı demeyen tipleri çocuğumun ismine karıştıracak değildim. hâlâ bayramlarda falan hayatımda ilk kez gördüğüm tipler niye dedesinin ismini koymadınız diyor. bir gün birine çünkü eşşeğin sikinden ötürü deyip sıkacağım gırtlağını o olacak.
debe editi:
2 gündür mesaj kutumu ve beğeni butonunu patlatan arkadaşlara teşekkür ediyorum. aynı dertten muzdarip çok fazla insan varmış, yalnız değilmişiz.
nadir de olsa hakaret edip bela okuyanlara ise tek lafım; devran dönüyor, geleneksel toksik aile yapınızın içinden geçeceğiz, bu daha ne ki ahahahaahasslkj ruh hastaları sizi :)))
defterin sağ tarafına yazarken duyulan haz
-
vardır böyle bir hadise. eğer deftere yeni yeni yazılmaya başlanmışsa sağ taraf diye bahsettiğimiz yer daha çok sayfaya sahip olduğundan daha rahat yazı yazma imkanı verir. her ne kadar öksüz kalan sol tarafı defteri kıvırarak daha yazılabilir bir hale getirmek mümkün olsa da kişi rahat edemez, bir an önce bitsin de diğer tarafa geçeyim diye düşünür. hatta bir çok öğrencinin defterine baktığımızda sağ taraftaki yazıların daha özenli ve daha güzel yazılmış olduğu hemen farkedilebilir.
arabasızlık
-
araba=özgürlük
bunun lamı cimi yok.
kol gibi hesap ödedikten sonra akıldan geçenler
-
"geçen iddaa'dan 30 lira tutturmuştum, onu bundan düşünce normal ödemiş gibi olduk sanki. evet evet aynen öyle oldu."
youtube
-
sxsw kapsamında mobil kullanıcıyı hedefleyen ve geçme opsiyonu olmayan, 6 saniyelik yeni reklam formatı bumper ads'i tanıtmış.
kullanıcıya geçmeden izleyebileceği videolar çekmesi için de ajansları bilgilendirmiş. çıkan ilk iş ise dünya edebiyatı klasiklerinin 6 saniyelik anlatımları olmuş.
seçilen eserlerin de görsel olarak hep bir belirleyici unsuru var sanırım bu yüzden de 6 saniyenin pek önemi kalmıyor. seçilen hikayelerden birkaçı.
romeo ve juliet ve hamlet (shakespeare),
dracula (bram stoker),
dönüşüm (franz kafka),
moby dick (herman melville),
80 günde devri alem (jules verne),
çocuklarımıza öz türkçe adlar veriyoruz kampanyası
-
ahiretin resmi dilinin arapça olduğunu öğrendiğimiz başlık. ortamlarda dinim evrensel dersin kim bilecek.
tipik almancı davranışları
-
kaldıkları ülkede sol partiye, türkiye'de tayyibe oy vermeleri.
amazon prime video'nun şanlı enflasyon direnişi
-
içeriğini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama ülkedeki enflasyonu sallamayan bir ücret politikasıyla hizmetini sürdürmesi övülmeye değer. darısı diğerlerinin başına.
dopamin
-
maksimum seviyesine ödüle ulaşıldıgında degil, beklenti moduna geçmemizle ödülü almamız arasında çıkıyormuş bu meret. yani ödüle ulaşmak için harcadıgımız çaba süresince dopamin seviyesi artıyor ve eger ödül bizi çalışmaktan vazgeçirecek kadar uzakta degilse (dondurma yemek için bir ay beklemek bizi heyecanlandırmayabilir, ama bir saat boyunca ders çalışmak için makul bir hediyedir) maksimum seviyeye çıkıyor. çalışmayı bitirdigimiz zaman bu seviye düşüyor.
işin ilginç yanı çalışmayı bitirdigimizde ödüle her zaman ulaşamıyorsak (köpeginiz fırlattıgınız oyuncagı geri getirdi, ama bisküvisini vermediniz) bir dahaki denemede dopamin seviyesi daha da artıyor.
bunları kaynagından dinlemek isterseniz eger: http://www.youtube.com/…xrywdp9ii0&feature=youtu.be
yeni gelin evleri facebook sayfaları
-
bunlardan birinde yaşayacağıma ikea showroom'unda yaşarım daha iyi. hiç değilse yapma da olsa çiçek, isveççe de olsa kitap var.
artistlenen çocukları tek başına döven çocuk
-
işin en ilginc olanı vatandaslar 3 hayvan bi cocuga saldırırken vaziyeti izleyip, 3 yaratıgın kaçması ve cocugun bunları takıp etmesı üzerine olaya mudahele edip cocugu engellemeye calısıyorlar.bizim milletın kıcı neye yetıyor anlamıs olduk.