hesabın var mı? giriş yap

  • yaş iki, çocuk parkında karınca yuvası inceliyoruz:

    - baba, bu karıncalar nereye gidiyor?
    - yemek bulmaya gidiyorlar canım.
    (karıncalara eğilip parmağıyla ileriyi işaret ederek bağırır)
    - karfur* buradaaaa!

  • bulgurla mukemmel bir iliski yasayan, birliktelikleri asiri derecede lezzetli olan, çok ama çok faydali besin kaynagi.

    yulaf ezmesini cok sevmezdim, oyle keyifle de yemezdim, taaaaa ki "en sevdigin yemek nedir ?" diye sorsalar dusunmeden bir çirpida soyleyecegim bulgur pilavinda deneyene kadar :

    ben kucuk esmer bulguru tercih ediyorum pilav için. once bulguru bir guzel, çok ama çok az miktarda zeytinyagi ile kavuruyoruz ve uzerine kaynamis suyu dokuyoruz. hemen akabinde bulgur miktari kadar yulaf ezmesi ekliyoruz ve bir guzel karistiriyoruz. pismesi icin bekledikten sonra, suyunu ceker cekmez altini kapatiyoruz ve cok az dinlendiriyoruz. buyrun size mukemmel bir pilav. tuz kullanmam, arada sadece bolca pul biber koydugum olur.

    bir de ertesi sabah yogurtla mukemmel besleyici bir kahvalti olmakta kendisi...

    ben son gunlerde bu ikiliye, bulguru kavurma asamasinda bolca da ceviz koyuyorum. iste o zaman ortaya cikan lezzet saheser oluyor. tavsiye ederim, kesinlikle yapiniz yaptiriniz, yiyiniz yediriniz...

  • millet birbirini yerken süleyman "ok gördüm ok gördüm rüyamda " diye geziyor. ilgilenin biraz şu adamla.

  • az önce ankara çayyolu beğendik mağazası açık büfe kahvaltı bölümünde başıma gelen olaydır. kasiyerin verdiği bilgiye göre, mağaza müdürünün talimatı ile, simitlerde kahvaltının kg fiyatı ile tartılarak satılmaya başlamış. bu sayede az önce 1(bir) adet simite 5.25 tl ödemiş oldum. şimdi bodrum'da 50 tl'ye lahmacun yiyenleri daha iyi anladım. gerçekten insan kendini çok farklı hissediyormuş. :)

  • ortamda yedi kişi vardır, telefonun sağ tarafında mükemmel bir org efekt yapmak üzere hazır beklemektedir, duvarda da bir inek zili asılıdır. arkadaşın sütaş'a başvurmuş kuzeni aranır. bu arada saat 01.30'dur. yedi kişi de speaker mode on olan telefonun önünde sıraya girmişlerdir.

    es*-aloouuvv.
    1- efendim iyi akşamlar, x'le görüşecektim.
    es- ben babasıyım, benimle görüşün.
    1-efendim kızınız sütaş'a iş başvurusunda bulunmuş.
    es-evet doğrudur, bulundu beyefendi.
    1- iş başvurusu kabul edilmiş, ben şimdi sizi müşteri temsilcisine bağlıyorum, onlar gerekli bilgiyi verecekler size.
    es-peki bekliyorum.

    1 numaralı arkadaş* telefonun 5-5-6 tuşlarına basarak yalandan bir telefon bağlama sesi oluşturur dıt-dıt-dııııttt şeklinde ve sırayı 2 numaraya bırakır.

    2- iyi akşamlar, sütaş müşteri hizmetleri.
    es- efendim iyi akşamlar, kızımın iş başvurusu için bağladılar, kabul edilmiş de.
    2- isim alabilir miyim?
    es-mehmet bilmemkim
    2- hayır kızınızın ismi
    es- haa, duygu bilmemkim
    2- daha önceden iş deneyimi??
    es- bilmemne aş, bilmemne ltd
    2- ne zaman başvuru yapılmış?
    es- bir hafta kadar önce mülakat vardı.
    2- ben bununla ilgilenemem, sizi müdür yardımcısına bağlıyorum
    es- peki

    müşteri hizmetleri adamı müdür yardımcısına, müdür yardımcısı müdüre, müdür genel müdüre genel müdür de en sonunda bokunu çıkararak sütaş çiftliğine bağlar. adamımız sinirlenmiştir. diğer elemanlar duvarda asılı inek çanını sallarken bir yandan orgla inek efekti verilir.

    6- sütaş çiftliği buyrun.
    es- yahu bu ne biçim yer, o ona bağlıyor, o ona bağlıyor. niye böyle bir kişi bilemiyor ki bunu, bu saatte yapılır mı bu??
    6- beyefendi benim bilgim yok ben sizi cepheye bağlıyorum.

    evet, son durak cephedir, çünkü orgun çok güzel bir silah sesi efektine sahip olduğu keşfedilmiş, ortamın boku çıkmıştır.

    7- buyrun ben komutan bilmemkim, burası cephe. ıaahhhhhhnnnnn!!!!
    es- yahu dalga mı geçiliyor bizimle??

    bu lafın üzerine ekip daha fazla dayanamaz ve kendini güler vaziyette yere fırlatır. arka planda "niye gülüyorsunuz, dalga mı geçiliyor" şeklinde bağrışmalar duyulmaktadır.
    (bkz: based on a true story)

  • gece gece parmak ucunda akıl yürütmeler:

    arkadaşınız size verdiği sözleri yerine getirmezse ona olan güveniniz azalır. kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirmezseniz kendinize olan güveniniz azalır. o zaman kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz kendinize olan güveniniz artar. ya kendinize verdiğiniz sözleri tutun. ya da kendinize tutabileceğiniz sözler verin. ya da kendinize söz vermeyi bırakın.

  • insan hakları dersi tüm bölümlerde zorunlu olarak okutulmalı dedirten fotoğraftır. hadi ne yazık ki kolluk güçlerinin işkence tutkusunu normalleştirmişiz kendi içimizde, bari bunu sesli dile getirmeyelim. "ama dövülen reina saldırganı" diye bir savunma olamaz. çünkü polislerden yapması talep edilenler, polisin potansiyel yöntemleri zaten normal bir psikolojinin ürünü olamaz. yani eğer sen kendini adama jopla işkence yaparken, çığılıklarına, yakarışlarına gülerken hayal edebiliryorsan çare xanax'tır. ve unutmayın, şimdi dövdükleri için o çok takdir ettiğiniz polisler bu şiddete alıştıkça canavara dönüşürler. yarın bir gün bir eylem yapacak olursunuz, bir eleştiride bulunacak olursunuz; malum süreç bu tarz özgürlükler için hiç de parlak gitmiyor, gözaltında sizi bu canavarlar karşılayabilir.