ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
otoban kenarında ebegümeci toplayan yurdumun cefak
-
e-5'te belgesel cekmeye cali$an bir muhabirin son sozu..
ancak çok zengin insanların kurabileceği cümleler
-
üst kattaydım, telefonu duymamışım.
behzat ç.'de oynaması gereken oyuncular
-
(bkz: yıldız tilbe) akbaba'nın yıllar sonra ortaya çıkan annesi olarak.
ekşi itiraf
-
işyerimdeki bilgisayarımda internet yok. okumak istediğim bazı başlıklardaki entryleri evde notepad'e kaydedip işe getiriyorum. canım sıkıldıkça üçer beşer okuyup gülüyorum. tabi bunu yapmadan önce kontrol merkezinden ayarlara gelip, sayfa başına gösterilecek entry sayısını 100 yapıyorum ki, her seferinde daha çok entry kaydedebileyim.
kısacası çevrimdışı okuyorum sözlüğü, ama bakınızları ve entry numarası şeklinde verilen linklere tıklayamadığım için bazen çok merak ediyorum.
bacak antrenmanı yaparken bacağı kırılan kadın
de'lerin yazılışına takmış güruh
-
ben de bu güruhun yılmaz savunucularındanım. ancak şahsen ben de'ler ve ki'lerin yazılışına göre karşımdakinin zekasını, eğitimini ve sosyokültürel yapısını %80 oranında çıkarabildiğim için üstlerine gitmiyorum, bırakalım öyle yazsınlar, biz de boş beleş adamlarla muhattap olmayalım.
bende ki izlenimide böyle işte, ne yapalım.*
halk tarafından linç edilen tofaşçılar
-
2 avuç beyinsizin dayak yemesi olayıdır. bol bol yeseler keşke utansalar sonra yaptıkları gerizekalılıklardan. sevindirici gelişme.
hayata dair iç burkan detaylar
-
adam otuzsekiz yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce utanarak yanına yaklaşır ve "hocam beni tanıdınız mı?" der. ihtiyar adam, ''hayır tanımadım'' der.
bunun üzerine adam:
''hocam beni nasıl tanımazsınız? ben ilkokul öğrenciniz mustafa. sınıfımızda bir arkadaşın saati kaybolmuştu, ben almıştım. siz de 'herkes kalksın ve ellerini tahtaya dayasın, arama yapacağım' demiştiniz. ben utanmış ve çok korkmuştum. sizin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım diye soğuk terler döküyordum. sizden bir komut daha geldi, 'şimdi herkes gözlerini kapatsın.' ortalarda bir yerdeydim. aranma sırası bana gelmişti. saati cebimden sessizce almış, devamında aynı sessizik içinde son arkadaşa kadar aramayı sürdürmüştünüz. sonra bizi yerimize oturtup bana ve hiç kimseye hiçbir şey söylemeden saati sahibine vermiştiniz. büyüdükçe içimde büyüttüm bu davranışınızı. hocam ben şimdi elli yaşındayım. düşünüyorum da şu hayattaki en büyük dersi o gün sizden almışım. her aklıma gelişinde sarsıldım ve her aklıma gelişinde kendimi sizden kalan erdemin koruyucu gölgesinde hissettim.
çünkü 'utancı bilerek yaşamak korkunç, daha da korkuncu bilerek yaşatmaktır.'
der edip cansever. hocam işte siz bana o utancı yaşatmadınız. yaşasaydım unutur muydum doğrusu bilmiyorum ama beni utandırmamanızı hiç unutmadım hocam.
şimdi hatırladınız mı beni?''
ihtiyar öğretmen yanyana oturdukları banktaki öğrencisine yaklaşarak:
''o olayı ertesi gün ben de unutmuştum. şimdi sen anlatınca hatırladım. sizlere 'gözlerinizi kapatın' dediğimde ben de gözlerimi kapatmıştım. o yaştaki
her çocuğun düşebileceği yanılgıya düşen öğrencime karşı içimde bir yargı
oluşsun istememiştim. o sen miydin? bilmiyordum nasılsın?''
çocukken baba eve getirdiğinde mutlu olunan şeyler
-
(bkz: kar)
odaya girdiği zaman oleyy diye sevinçle koşup babamın omzundan karları alırdım. uzun bir palto giyerdi. zaten sürekli onu giyerdi. sonra avcunu açar ellerine suyunu damlatırdım. annem "yapma şunu silkelen de öyle gel" diye babama kızsa da o hiç annemi dinlemezdi. ne zaman kar yağsa babamla bu oyunu oynardık. işten yorgun gelse bile o uzun paltosuyla dağ gibi karşımda dururdu. karları alınca da sobanın yanındaki sandalyeye oturup avucunu açardı. ilk zamanları sobaya damlatıyordum ama cıbs cıbs diye annemin kafasını çok şişirdigim için babam sonradan hep ellerini açtı. "karışma hanım o gülünce benim yorgunluğum gidiyor" derdi.
lan yaşım 30'u geçti. halen dertli olup çıkmaza girdiğim zaman kar yağınca doğru babamın yanına giderim. alırım toprağının üstündeki karları tek tek mezarına damlatırım. ruhuma çok iyi geliyor, umarım ona da geliyordur.
22 nisan 2024 sivasspor'a verilen penaltı
-
pozisyonda yabancı var hakemi tarafından orta hakeme izleme tavsiyesi verilmiştir.
özcan deniz'in hit the road jack performansı
-
ray charles dinlese gözleri açılırdı öyle bir performans.
aşağılamak için tecavüz edilebilir
-
hımmm...
aşağılamak ve kadın.
ve tecavüz..
ve müslüman..
ve islam..
ve erkek..
ve bunu diyen bir kadın.
zamanla şunu anladım. din, vicdan ile akıl arasına perde koyuyor. bir çok şeyi meşrulaştırıyor. darül harp gibi şeyler falan mesela hep bir bahane. gerçekten büyük bir perde din. din ile bu kadar uğraşıp, ilgilenen insanların bu kadar sapıtması normal değil.
sahte doktorun arkadaşının da sahte cerrah olması
-
sağlık bakanlığı araştırmaları için iki müfettiş görevlendirmiş. onlar da sahte çıksa hiç sırıtmaz.