ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
instagram fenomeninin hikayeye 48 bin tl istemesi
-
şimdi tam anlamadık kardeş. sen hem fenomene kızıyorsun, hem onu takip edenlere kızıyorsun, hem de o sayfaya reklam mı vermek istiyorsun?
evlenmelik eş arayan yazarlar veritabanı
-
arkadaşlar, insanlar sizin kadar sosyal olmayabilir. evlenmiş boşanmış ve kötü bir psikolojide olmuş olabilir. yeni insanlarla tanışmak için yeni ortamlara girme enerjisi kalmamış olabilir. olabilir de olabilir.
adamlar ciddi ciddi evlenmek istiyor ve ciddi ciddi evlenmek isteyen kadınlar da vardır mutlaka. konuşurlar, tanışırlar içlerine sinerse bir süre de birlikte geçirdikten sonra evlenebilirler.
ha buradan tanışmış ha ingilizce kursundaki aynı sınıftan.
yok kritik vakaymış yok geçmiş olsunmuş. umalım ki kalplerine göre birileri denk gelsin!
not: evliyim.
ilginç sevgili diyalogları
-
bir düğündeyiz, ben de nikah şahidiyim. nikah için adım anons edildi, yerimden kalktım, imzayı atıp , kız arkadaşımın yanına döndüm.
- ya bizim orada bir baklavacı var, baklavaları çok güzel.
+ ?!?!?!
- ne oldu? sana da getirmiştim bir ara. hatırladın mı?
+ az önce arkadaşının nikah şahidiydin. aklına bu mu geldi?
- evet, ne var ki bunda?
+ yani sence bir gariplik yok?
- yok, niye bir gariplik olsun?
+ off off, allah aşkına, nereden geldi aklına? baklava da yok masada.
- nikah memuru bizim playstationcı abiye benziyor.
+ eee?
- o abinin karşısında da, bu baklavacı var.
+ offf. neyse haberi olmasın çocuğun. sonra "nikahımda canı sıkılmış" diye düşünür.
2 ay sonra
- oğlum senin nikahta benim aklıma bizim baklavacı geldi len?!
+ oğlum benim de aklıma bisikletçi ibo geldi len?!
- ahahaha.
engin günaydın
-
filmine öpüşme sahneleri koymaması ile alakalı soruya "40 yaşındaki adam kızla öpüşmek için film çekmiş demelerinden korktum" şeklindeki cevabından dolayı açıkçası ben kendisine seri şükelasını verdim.
bekar kalanın bir problemi var demektir
-
evet bir problemim var;
gss prim borcu
asgari ücret
istanbul'da ev kiralarının çok yüksek olması
özel sektör maaşları
söz nişan kına düğün
açlık sınırı
aa bir değilmiş daha da sayılırmış. senin ben 100bin kere 20 binine koyayım ben senin.
duyulmuş en ağır beddua
-
sümer tabletlerinde geçen beş bin yıllık beddua:
“kaldığın yerlerin en hoşu kapının eşiği olsun.
hep yol kıyıları olsun barınağın.”
tutunamamak insanın başına gelebilecek en kötü şeymiş, hem de binlerce yıldır.
daft punk kasksız
-
(bkz: songül karlı sütyensiz)
jeti olan damat adayının reddedilmesi
-
reddedildiyse damat adayıyla ben bir çay içebilirim.
erkeğim ama anlaşırız diye umuyorum hele bi çay içelim çay önemli.
celal şengör'ün aydın sayıldığı ülke
-
değil eserleri sadece biyografisi ve cv'sini yazmaya çalışsan bir kitap ortaya çıkacak adamın aydınlığı eleştiriliyor.
sadece türkiye değil çalıştığı her ülkede aydın sayılabilecek bir adamdır celal şengör.
euro'nun 4 tl olması
-
olumlu yönden bakmak lazım artık direkt 4 ile çarpabileceğiz. küsürat yok. büyük resmi görün.
gezip tozmalarda 36 poz hakkı olunan zamanlar
-
"cümbür cemaat gezip tozmalarda, en fazla 36 fotoğraf çekme/çektirme, o da bir kısmı önceden kullanılmadıysa tabi, hakkının olduğu kasvetli ve de sınırlı zamanlar" olacaktı. sığmadı.
2 adet fotoğraf makinesi getirildiyse eğer, şanslı zamanlardı. kişi başına kaç poz hakkı düştüğü hesaplanır, mümkün mertebe o hesaba sadık kalınırdı. şımarıklık yapma hakkı, ortamın en küçüğüne verilirdi elbette. bazen en güvendiğin poz yanmış olur, kahrından geberirdin. zaten 34'ten sonrası çok sakattı. 36'nın patlamama ihtimali de çok zayıftı. bunlar tabi hep tecrübeyle sabitlik kazanıyordu. ergenliğin son dönemlerinde hangi noktalarda fotoğraf karesine dahil olacağın üzerine biraz üstatlaşmış olunurdu. kıymet bilmek denilen şey vardı.
toplu fotoğraflarda maymunluk yapma ekolü de bu döneme rastlar. sırf o dönemden kalma fotoğrafları açığa çıktığı için bunalıma giren arkadaşlarım var. şu an gökhan güney falan dinliyorlar.
bir de bunu video kaset dönemi vardır ki, dakikaları bölüştürmek ciddi bir matematik gerektirirdi. bununla ilgili bir örnek gelmedi aklıma.
velhasıl güzel ve de çok hoş zamanlardı demeyi çok isterdim. ama sikim gibi zamanlardı. şimdi ne güzel, çek, beğenme, sil. ooh mis. kafan rahat. lanet olsun 36 poz'lu zamanlara. seni seviyorum 16 gb :)
şafak sezer yeni kemal sunal'dır
suda oksijen varsa su neden yanmıyor
-
sözlükteki bütün sayfaları tek tek gezmiş olmama rağmen tam ve bilimsel cevabını bulamadığım sorudur.
bunun için adım adım ilerleyeceğim.
soru 1 : kimyasal özellik nedir?
cevap 1 : element atomlarının çekirdeklerindeki proton sayılarına ve katmanlarındaki elektron sayıve düzenlerine bağlı olan özelliklerdir. basit kimyasal tepkimelerde proton alış verişi olmayacağı için bu özelliği elektron sayı ve düzeni üzerinden değerlendiririz.
soru 2 : kimyasal olay nedir?
cevap 2 : maddelerin iç yapılarında meydana gelen (kısaca maddelerin kendi aralarında elektron alışverişi yaparak veya elektronu ortaklaşa kullanarak yeni ve çoğunlukla daha kararlı bir elektron düzeni elde ettikleri), bu yüzden yeni özelliklerde maddelerin oluştuğu ve genellikle de geri dönüşü zor olan veya mümkün olmayan olaylar sinsilesidir.
soru 3 : yanma nedir?
cevap 3 : o2 (oksijen gazı) ile tepkimeye giren maddenin yükseltme basamağında (aldığı değerlikte) artış meydana gelmesi olayıdır.
soru 4 : kismi yanma ve tam yanma nedir?
cevap 4 : o2 ile tepkimeye giren maddenin yükseltme basamağı (değerliği ) ulaşacağı max değere ulaşmış ise tam yanma, ulaşamamış ise kısmi yanma gerçekleşmiş denir.
bütün verilen bu bilgilerin ışığında, cevabı da şöyle verelim. tüm elementler gibi hidrojen elementinin de elementel halde değerliği sıfıra eşittir. yanmanın bir yükseltgenme olayı olduğundan yukarıda bahsetmiştik. hidrojen elementinin alabileceği maksimum değerlik +1 dir. oksijen ile kimyasal bir tepkimeye girerek suyu oluşturduğunda max değerliği olan +1 değerliğine ulaştığı için sudan ziyade, suyun yapısındaki hidrojen elementinin yeniden başka bir oksijen ile tepkimeye girerek yanma ihtimali ortadan kalktığı için bizler de kısaca suya yanmaz deriz.
daha açıklayıcı bir anlatım için, karbon içeren bileşikleri göz önüne alabiliriz. karbon elementi de yanıcıdır. karbonun maksimum yükseltgenme basamağı +4 tür. eğer karbon yandığında +2 değerlik aldığı co ( karbon mono oksit ) bileşigi oluşuyorsa bu bileşik hala yanıcı olmaya devam ederken, +4 değerlik aldığı co2 ( karbon di oksit ) bileşigi oluşuyorsa karbon elementi max yükseltgenme basamağına ulaşmış olduğundan co2 bileşigi için de yanmaz deriz.
paris'ten kayseri'ye limuzin ile gelen gurbetçi
-
absürt, anormal ama normal aynı zamanda. çocukluk hayali imiş, gerçekleştirmiş. ne var yani?
sosyal hayatta ve medyada beğeni için kırk türlü maymunluktan daha elim değil.