ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
babasına tokat atan polise tokat atan genç
-
cennet, hayırlı evlatların attığı şaplakların patladığı enselerdedir.
survivor all-star
-
hasan'ı desteklediğim yarışma; ama gerçek hayatta bakkala ekmek almaya bile göndermem, kural hatası yapabilir.
istiklal caddesi esnafı
tofaş'ın emisyon değerlerinde hile yapması
-
tofaş'ın "biz dikiz aynasını parayla satıyoz, emisyon memisyon ne şekilsiniz la siz?!" savunması üzerine epa'nın yerden taş alır gibi yaptığı bildirildi.
17 kasım 2020 alaattin çakıcı tweet'i
-
şu yaşadığımız memlekete bak.bayağı bildiğin mafya babası ana muhalefet partisi liderine hakaret edip alenen tehdit ediyor.
giriş cümlesinde sayın diye başlayıp aşağıda dürzü demesi de ayrı ironi.
la casa de papel
-
soygun için bu kadar salağı bir araya getirebilmek için profesör değil, burhan kuzu olmak lazım
yaran tweet'ler
-
"kız olmuş 90 kilo, hala facete, twitterda eski sevgilisine laf sokma çabasında. neymiş, intikam soğuk yenen bi yemekmiş. ye lan onu da ye."
ağza kürekle vurma hissi uyandıran kelimeler
çocukken babanın işyerine gitmek
-
çok büyük bir olaydı bu...
babam sirkeci'de bir atölyede çalışıyordu. annem kardeşimle beni alır, trene binerdik, tren cankurtaranla sirkeci arasından geçerken kız kulesini görmeye çalışırdım her defasında. sirkeci desen ana baba günü. kaybolacağım diye ödüm kopar annemin elini sıkıca tutardım. mısır çarşına uğrar, kuşlara yem atardık. babam bizi çakmakçılar yokuşunda karşılardı. atölyede çorap yapıyorlar. her yer kutular, ayak şablonları, çorap ütüleri, kumaşlarla kaplı. kendine has bir kokusu var hanın. çay içilen markalara bayılır, bir tanesini mutlaka cebime atıp eve getirirdim. mavi ya da kırmızı fark etmezdi. bizde iş yapacağız diye tuttururduk, çorapları kopçalama ya da kutuları sayma gibi görevler verirlerdi başlarından savmak için. sonra öğlen oldu mu, şimdilerde asla aynı tadı bulamadığım dönerlerimizi yerdik. uykumuz gelirdi bir vakit sonra. yere karton kutular serip üzerlerine örtücek yumuşak yastıklardan bulurdu hep babam. o makine seslerinin arasında uyumanın verdiği huzuru unutamam.uyandığımızda da atölyedeki ablalar bez bebek yapmış olurlardı bize.içi kırpık dolu renkli küçük bebekler, eve gidince düğmelerden göz ve yünden saç yapardı annem...
güzeldi,çok güzeldi
demba ba
-
o bir hırsız. çünkü kalbimizi çaldı.
pringles
-
insanın özel jeti de olsa, pringles yerkenki zenginlik hissini kolay kolay başka bir şeyle yaşamaz.