hesabın var mı? giriş yap

  • kahve miktarındaki son fine tuning...

    en son bu ekleme yapılmazsa ayarı olmuyor kahvenin.
    herkes mi yapıyor, bir ben mi manyağım?

    önce kendi neşene göre silme, tepeleme, az neyse kaşıkla koyarsın, ama yetmez hemen kaşığın ucuyla son bir pinçik... hah oldu.

  • zamanının en ötesinde olan komedi filmimiz. daha açılış sahnesinde kayseri-galatasaray ne olur diye soruyor ofisteki adam mülayim'e. mülayim kayseri alır diyor. kayseri o yıl küme düştü.

  • kanım dondu şerefsizim. nasıl bir cehalet nasıl bir ahlaksızlık bu? evladım olsa keserim, babam olsa öldürürüm... potansiyel katil çomar sürüsüyle yaşıyoruz, canımız pamuk ipliğine bağlı. normal bir hukuk devleti olsak, bu video kamu davası açılması için yeter sebeptir. toplayacaksın videodaki bu çomarları tek tek.

  • bir sevgili aktivitesiymiş.

    sanık emre çiçek'in avukatına göre bu, basit bir sevgili kavgasıymış ve planlama yokmuş.

    peki ne olmuştu?

    emre çiçek kendisinden ayrılmak isteyen kız arkadaşı rabia kaçmaz'ın ellerini yanında getirdiği plastik kelepçelerle ve bantlarla bağlayıp falçatayla boğazını kesti. sonra tecavüze kalkıştı ve vücudunun çeşitli yerlerini falçatayla yavaş yavaş doğradı. ardından arkadaşıyla birlikte bir çuvala koyup yol kenarına attı. öldüğünden emin olmak için de arabayla üzerinden geçmeyi ihmal etmedi tabii. mucize eseri kurtulan rabia eski sevgilisinden şikayetçi oldu. 23 yıldan 30 yıla kadar hapsi isteniyor.
    olayı görüp yardım eden sanığın arkadaşı ise tutuksuz yargılanıyor.

    sözcü

    cnntürk

    hürriyet

    sabah

    akit( biraz daha ayrıntılı)

    ülke gündeminin yoğunluğu nedeniyle sosyal medyada pek haber olmadı. rabia sesini duyurmaya çalışıyor.

    akıl sağlığı yerinde olduğu belgelenen eski sevgili ise belki de birkaç yıl sonra aramızda olacak. ve yol verme kavgası yüzünden aynı canavarlığı bir kez daha yapacak.

    sözlüğün gücü ve hassas yazarların yardımıyla bu dava gündemde yer bulur umarım.

    edit: bu korkunç olayı duyunca öfkemizi ailesine yönlendiriyoruz. fakat polise ihbar eden kişi sanığın kendi babası. böyle bir karar vermek kolay olmasa gerek. o yüzden ailesine hakaret etmek doğru değil gibi. evlat işte... söz geçmiyor bazen.

    bu arada daha önce de anne ve babasıyla yaşadığı evden sürekli eşya çalıp alkol almak için satıyormuş ve babasının şikayeti üzerine hakkında uzaklaştırma kararı çıkarılmış. yani kendisi suça meyilli birisi.

    daha once emre çiçek'le arkadaş olan bir tanık mahallede "rabia benden ayrılırsa onu kimseye yar etmem öldürürüm " dedigini ifade etti.

    bu konunun bilinmesinde ve konunun işin ehli kimseler tarafindan takip edilmesine yardım eden sizler ve debeye taşıma hassasiyetini gösteren moderatörlere sonsuz teşekkürler. güzel insanlarsınız vesselam.

    umarım suçlular gereken cezayı alır ve rabia tüm travmaların atlatıp hayatına devam edebilir.

  • misal:

    - dış cephede genellikle tek renk kullanılır; biri açık, biri koyu tonda.
    - dışa doğru genişleyen merdivenler vardır
    - bu merdivenlerin hemen yanında (sağ veya sol) atatürk büstü, onun yanında türk bayrağı bulunur.
    - kapının hemen üzerinde iğrenç bir mavi tonunda ilkokul adı ve t.c. milli eğitim bakanlığı vs yazar.
    - boyası çıkmış, eski bir pota bulunur bahçede.
    - çoluk çocuk koştursun diye beton bir geniş alan vardır okulun tam önünde, arkası da öğretmenler için park alanıdır. pek gidilmez.
    - okul binası kutuplardan basık ekvatordan şişkince bir şekilde genelde 2-3 katı geçmeyip, enlemesine uzundur.

    kısacası hapishane, hastane, devlet dairesi bunlar hep aynı kafanın mimarisidir. şuradan biraz örnek almak lazım.

  • sapıklıktır. sapık her yerde vardır, ona kimsenin lafı yok. ingiltere'deki çocuk tecavüzcüsü müebbet alıyor, bunu duyan insanlar dehşete düşüyor. burada ne oluyor? yedi yıl tecavüz edilen çocuğun annesi bile "çocuğum suçlu" diyebiliyor. bizim şikayet ettiğimiz münferit sapıklar değil, onlar bin yıllardır hep vardı ve maalesef hep olacaklar. bizim şikayetimiz koca bir memleketin bu sapıkları aklayabilecek derecede sapık olması.

  • aklıma babamın bir hatırasını getirmiştir.

    babam eski milli atlet. şu an 64 yaşında ve yıllardır spordan hiç kopmamistir. bir gün bir düğünde babama tanıdık biri yaklaşır ve geçen sahilde kendisini spor yaparken gördüğünü söyler.

    babam: evet 3000 ler atiyordum.
    adam: abi 3 km ne kadar sürede kosuyorsun?
    babam: 10 küsur
    adam: abi yavasmissin ya. biz askerde tam teçhizat 7 dakikada koşuyorduk.
    babam : doğrudur ya ben artık yaşlandım, sizin hızınıza yetisemem.

    adam gittikten sonra babam bize döner ve der;

    pezevenge bak. 3000 de dünya rekorunu 20 saniye farkla kırıyor. hem de tam teçhizat!