ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beşiktaş bursaspor dostluk maçı
-
kendimi suçlu hissettiğimden yaptığım öneri. destek görürse de çok mutlu olurum.
dün orada o kadar çevik kuvvet bulunmasının nedeni biz beşiktaş taraftarı'nın ve rakip bursaspor taraftarı'nın arasındaki yıllardan beri süren husumet. bizi birbirimizden korumak için gelenler şehit oldu dün gece. makam sahipleri suçlu hissetmiyor, biz hissedelim.
tüm beşiktaş ve bursaspor taraftarı tribünde birlikte otursun vodafone arena'daki bu maçta. hiçbir polis mesaisini bu maç için harcamasın. hem bilet gelirleri polisimize aktarılsın hem de şehit olan polislerimiz bir hiç uğruna değil, bizim dostluğumuzu tesis uğruna şehit olmuş olsun.
bunu ulaştırabileceğim, yönetimden tanıdığım kimse yok. tek elimden gelen burada başlık açmak. belki bunu birilerinin görmesini sağlayabiliriz. biz de böylece bu suçluluk duygusundan biraz olsun kurtulmuş oluruz.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- off yillardir dondurma yemiyodum
3 yasindaki yegenin dondurma için tesekkür cümlesi.
hakemlerin duş aldıklarını herkese bildirme merakı
-
- arkadaşlar duşumuzu aldık gidiyoruz. lütfen.
- sifonu da çektiniz mi peki hocam?
- ne sifonu pardon?
- hani maçın içine sıçtınız ya. o bakımdan...
sol parasternal bölgesine bıçak saplanan insan
-
lupus olabilir, pulmoner embolizm de olabilir. cardiac arrest de mümkün tabii, clear!
(bkz: house md)
bitti bitti gideyim ben tıppım bitti.
krize rağmen devam eden tüketim çılgınlığı
-
tüketim çılgınlığı, "ihtiyacı olmayan ürünleri" satın alan tüketicilerin yoğun alışveriş alışkanlıklarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
insanların temel ihtiyaçlarını yarın zamlanacak diye erken alması, tüketim çılgınlığı değildir.
10 temmuz 2016 portekiz fransa maçı
-
sonucu ne olursa olsun maçın adamının ronaldo olduğu maç. ulan adam şahsi olarak ve klüp bazında nirvanaya ulaşmış almadığı başarı kalmamış milli takımda finalde takımımı sırtlayamayacağım diye kariyerini tehlikeye atıp oynamaya çalışıyor, olmayinca kederinden hüngür hüngür ağlıyor. biz de barcelona'da 4 maça çıktım diye kendini türkiye'nin ilahı görenlere ağlayalım.
ygs 2014
-
keyfi girenler yüzünden kazanamayacigini düşünenlerin bu kafa yapısıyla çok kasmamasi gereken sınav.
kurtlar vadisi
-
17 sene önce bugün * ilk bölümü yayınlanmış ve aslan akbey adına yazılı olan zarftaki şifrenin çözülmesi ile başlamış olan türk televizyon tarihinin efsane yapımı.
osman sınav yapımcılığında ve yine kendisinin ve mustafa şevki doğan yönetiminde, raci şaşmaz ve bahadır özdener'in senaryosunu yazdığı ve soner yalçın'ın konsept danışmanlığında ilk 2 senesini geçirmiş olan dizi, üçüncü senesinden itibaren yapımcı olarak raci şaşmaz, yönetmen olarak serdar akar ile yola devam etmiş, mustafa şevki doğan da osman sınav gibi 2.sezonun sonu itibariyle yollarını ayırmıştır.
dönemin ve zamanının bir çok önemli tiyatro ve seslendirme sanatçısını bünyesinde bulundurmuş, deyim yerindeyse bir çoğuna sanat hayatında ikinci baharı yaşatmıştır.
nihat nikerel (seyfo dayı), istemi betil (laz ziya), baykal saran (hüsrev ağa), nedim doğan (şeyhmus), tarık ünlüoğlu (testere necmi), sönmez atasoy (halil ibrahim kapar) gibi oyuncuları maalesef hayatta değildir.
hekimoğlu türküsü, asiye türküsü, bir fırtına tuttu bizi, elif türküsü, halil ibrahim ve tanrıdan diledim gibi bir sürü türküyü dillere de pelesenk etmiştir.
"kendi günü ve kendi saati" tabirini ilk kez bir dizi için ezberleten, perşembe akşamları sokakta insan bulunmamasına sebep olacak derecede tutkunları olan, süleyman çakır karakterinin arkasından cenaze namazı kılınması/gazeteye ilan verilmesi, çakır'ı vuran oyuncunun dayak yemesi, zafer ergin'in gittiği mekanlarda hesap ödeyemez duruma gelmesi, polisin bile operasyonu kurtlar vadisi saatine denk getirip yapması bakımından bir fenomen haline gelmiştir.
ekranda sadece 2.5 dakika olarak görülen ama çekimleri 10 saate yakın süren kumarhane baskını, laz ziya'nın testere necmi'ye kestiği racon, polat alemdar'ın cerrahpaşa kahvesi ziyareti, çakır'ın vurulması, hastaneye yetiştirilmesi ve bir bölüm süren ameliyatı sonunda ölümü, polat alemdar'ın türk ruleti oynaması, her bir sahnesi ayrı keyifli olan pala ve ekibi, breaking bad'den önce var olan abuzer ve erdal kömürcüaslan akbey ve karahanlı karşılaşması ve karahanlı'nın ömer baba'nın evine gitmesi gibi bir çok efsane sahnesi olan ve her seferinde ekrana kilitlemeyi başarabilen bir yapımdı.
iki önemli sahnesi de hep akıllarda merak uyandırıp, maalesef gerçekleşememiştir. 1.si, 30 yıldır aradığı oğlunun kendisini yok etmek amacıyla devlet tarafından yetiştirildiğini öğrenen baron ve en büyük düşmanının öz babası olduğunu öğrenen polat alemdar karşılaşması idi.
2.si ise, yıllarca "ölmedi" dediği ali candan'ın, aslında yıllarca yanında olan polat alemdar olduğunu öğrendikten sonra komaya girip, hayatını kaybeden elif eylül ile polat alemdar'ın karşılaşması idi.
17 değil, belki de 27 sene sonra da aynı şekilde merak edilip izlenecek belki de vadi. şanslıydık, spoiler vb. şeyleri hiç yemeden ekran başında öğreniyorduk. izlemeye de beklemeye de değiyordu. şahane bir yapımdı işte.
(bkz: iki kişinin bildiği sır değildir)
edit: çok fazla şey olunca atlanan şey de oluyor. türkülerden bahsettim ama müziklerinde gökhan kırdar imzası olduğunu unutmak çok ayıp oldu. sırf cendere için bile büyük takdir gösterilmesi gereken kırdar, müzikleriyle bir çok sahneyi çok çok yukarı çıkartmıştır.
doğum yapan kadın aslında vatani görevini yapıyor
-
o zaman doğum esnasında ölen kadının ailesine şehit aylığı bağlansın, ölü doğan çocuk için de gazi maaşı bağlansın...
öyle fantastik beyanlarla olmaz, gerekeni yapın...
edit: (bkz: bir vatani görev olarak doğum yapmak) bu başlık daha önce açılmış ve debe listesine bakarken ancak anlayabiliyoruz...
aramaya inanmak
başlık birleştirmeye güvenmek
bit.ly'ye erişimin engellenmesi
-
(bkz: uzun seviyorlar demek)
edit: bir kaç ay önce girseydim debeye telefonla arayıp "debeye girmişim" diyebileceğim biri vardı. burada edit falan yapacaktım hatta. hep düşünmüştüm bunları. şimdi son bir haftada ikinci kez basit bir bakınızla da olsa 14. sıradan debeye girmişiz. ama artık o kadar da büyük bir anlam ifade etmiyor. yine de debeye girmek güzel tabi oylayanların ellerine sağlık.
başarısız iyilik denemeleri
-
yolun kenarinda karsiya gecmek istedigini dusundugum bir gorme engelli vatandasa yardim etmek istemem. yanina gidip "beyefendi, yardim etmemi ister misiniz?" diye sormam. adamin da bana "kolumu birakir misiniz, karsiya falan gecmek istemiyorum." demesi. tabii sonrasinda "e niye ama!" diye sormasaydim daha iyi olabilirdi.
7+7/7+7x7-7
-
cevabı 50 olan matematik sorusu.
güzel trolleme kardeş tebrik ederim de niye bu kadar ilgi o... olmak istiyorsunuz onu anlamıyorum. gelelim buraya 50 diyelim sana hakaret edelim öyle öyle konu güncel kalsın, senin kıçın tavanı mı değsin, tövbe yahu.
fernando pessoa
-
"hayatla aramda ince bir cam var. açıkça görmeme ve anlamama rağmen, dokunamıyorum hayata."