hesabın var mı? giriş yap

  • kişi yalnızlığı ile mutlu mesut bir şekilde kendi düzeninde yaşarken, onun hayatına girip, düzenine ortak olup, gem vurulmuş duygularının gemini çözmek sureti ile içinde bir kıvılcım çaktırırsın.

    sonra konuşur, tanışırsın. kişiyi kendine güvendirip, "lan galiba bişiler ölmemiş" dedirtip, bir ilişkiye adım attırırsın. daha sonra gösterdikleriyle görünenler arasındaki farklar belirginleşmeye başlar.

    yalnız kişi, kendiyle birlikte mutlu olduğunu söylediği karşı cinsin aslında ne yapmak istediği ile ilgili kuşkular duymaya başlar. kendince masum duyguları uyandıran karşı tarafın aslında anlattığı gibi olmadığı gerçeği ile ayılmaya başlar.

    daha sonra konuşulur, cevaplar yetersiz ve tutarsızdır.
    karşı taraf kendini iyi hissetmek için yalnız kişinin duyguları ile oynamakta bir beis görmemektedir.

    sonrası, yalnız kişi tekrar yalnızlığına dönecektir. ama bu sefer, kendine lanet edip, bu zamanda böyle bir duruma inandığı ve içinde çıkan kıvılcımı da söndürmek için uğraşacaktır.

    kendini tam olarak ifade edemeyip, kendini farklı gösterip, sonrasında karşı tarafı manipüle edenler,

    yalnız ve dürüst insanlardan ve onların kendileri için kurduğu düzenden uzak durunuz.

    gidin kendinizi iyi hissettirecek, serengeti düzlüklerinde yarınlar yokmuşcasına yürüyen avcı yürekli kişileri bulun. sizin dilinizden onlar anlar. konuşacak ortak bir dil bulursunuz.

  • fransız devrimi, rönesans ve aydınlanma dönemlerine az kaldığını bize gösteren demeçtir. teşekkürler erdoğan. bu ülke sana çok şey borçlu(!) türkiye tarihinin ortaçağı da böylece tarih sahnesinden kapanmış oluyor. sırada pozitivizm ile birlikte din ve bilimin ayrılması var.

    edit: bakalım altın vuruşu yapacak türk descartes'ımız ne zaman çıkacak*

  • rezil olmaya doymuyorum.

    bugün yeni aldığım kulaklığı telefonuma takıp, 45 dakikalık otobüs yolculuğum boyunca müzik dinledim. dinlediğim şarkılarla moda girdim, kendimi klipte gibi hayal ettim, sesimi çıkarmadan mırıldanarak eşlik ettim, arada bir camdaki yansımamdan kendimi izledim, pek karizmatik buldum kendimi. ta ki ineceğim durağa yaklaşırken kulaklığın tekini kulağımdan çıkarana dek...

    kulaklığı çıkardığımda ve müziğin hala oldukça yüksek bir şekilde çalmaya devam ettiğini fark ettim. her ne kadar hala inanmak istemesem de aptal telefonum kulaklığı takmamı umursamamış ve sesi dışarı vermeye devam etmiş. bense yol boyunca bağırta bağırta birbirinden tuhaf şarkılar dinleyen, herkese dinleten, dahası bunu yaparken de kulaklığı kulağında olan ve sallana sallana şarkıya eşlik eden bir embesil tablosu çizmişim.

    ölmek istiyorum...

  • elbistan mitingi'nin sonunda akp'nin yılmaz savunucusu bir şahsın kendisine böğürerek bağırması sonucu meral akşener'in megri megri'den tutup, oslo'ya kadar döşediği ve de aynı şahsı doğduğuna pişman ettiği an. allah'tan uyardı da adamı linç etmediler orada.

    edit: bulanlardan allah razı olsun...

    akşener'in çıldırması

    edit 2: başka bir açıdan video. siradan cinko karbon pil'e teşekkürler.

    adamın aşağı indirilmesi

    ayrıca mitingte bulunan @agospas24 arkadaşımız da bana yazdı detaylar aşağıda, teşekkürler.

    --- spoiler ---

    olay şöyle oldu, sayın akşener " bu arada üzücü bir şehit haberi aldım. elbistan'dan şehidimiz varmış. allah rahmet eylesin" dedi. sonra bi adam çıktı birden yüksek bir alana - ki bu alan kameraların konulduğu yer - " saray meselesini çözeceğine terör sorununu çöz sen diye bağırdı. tam önümdeydi zaten. akşener buna cevap verirken yaklaşık 1 dakika dövdüler adamı ajdjdjsjsjhaah. akşener göz ucuyla adama baktı ki adam güzel dayak yiyor. konuşmaya devam etti. sonra akşener de bizim gibi rahatlayınca " bir şey yapmayın tamam " dedi. adam hastanelik oldu, ölümden aldı resmen adamı.
    --- spoiler ---

  • bir şey azsa daha değerlidir. günümüzde daha fazla filme çok daha rahat bir şekilde ulaşıyorum ama o eski tat yok.

  • ucuzunu almayın ne çıkacağı belli olmuyor. ailem almış yaklaşık bir litre. üzerinde leylak yazıyor ama bildiğin misk yağı kokuyor. kendimi günahsız hissediyorum şu an.

  • adam tam olarak ne demiş önce bir onu okuyun sonra yorum yapın.

    --- spoiler ---

    “f.bahçe’nin elde ettiği çok büyük başarı. 3 yıl önce final four oynuyor, geçen yıl finalde son anda kaybediyor ve bu senede şampiyon oluyor. bu, türk basketbol tarihinin, kulüpler bazında elde ettiği en büyük başarı.

    bana ‘kutluyor musun fenerbahçe’yi’ diye soruyorlar. hayır, ben kutlamıyorum fenerbahçe’yi. onlar da bizi geçen yıl eurocup şampiyonu olduğumuzda kutlamadılar. bu işler karşılıklı. sonuçta ben bir kutlama mesajı yayınlamadım, onlar da yayınlamamıştı. ama, onların çok büyük bir başarı kazandığını da belirtmem lazım. gerçekten de çok anlamlı bir iş yaptılar.”

    --- spoiler ---

  • bazı kelimeler vardır; gelişi güzel kullanamazsın. güven, özveri ve tecrübe ister. boğaza takılmış bir fular ister. misal; kümülatif, konjonktürel, angajman.

    geçen mahmutlarla batak oynuyoruz. "bu liste kümülatif mi artıyor?" dedim, kahvenin bana en uzak olan adamı geldi kafama imame ile vura vura dışarı çıkardı beni. tekrar içeri girdim. "bu davranışınız yüzünden sizi esefle kınıyorum. burada okey oynayacağınıza kitap okusanız, yeni uzmanlık alanlarında yoğunlaşsanız konjonktürel işsizliğe belki de çözüm olacaksınız" dedim. üzerime doğru gelen ıstakaları sayamadım.

    çok içerlemiştim, bir şekilde ağızlarının payını vermem gerekiyordu. gittim hemen bir fular aldım. taktım fuları, girdim içeri. "beni çeşitli angajmanlarla sarmalayıp özgürlüğümü barajlayamazsınız" dedim. bir bana baktılar bir fulara baktılar ve cevab veremediler.