hesabın var mı? giriş yap

  • bozok sevenlere tek bir soru sormak istiyorum.

    sevgilinizle yolda yürüyorsunuz, karşıdan bozok ve hakan geliyor, bozok öküz gibi gözlerini hiç kaçırmadan sevgilinize bakıyor,laf atıyor, hakan'da bozok'la aynı ölçüde sevgilinizi güzel ve alımlı buluyor fakat ayıp olur diye gözlerini hep kaçırıyor başını öne eğip geçip gidiyor.

    şimdi siz gidip sen olduğun gibi bir adamsın bozok,içinden geldiği gibi hareket ettin,duygularını bastırmadın tebrik ederim mi dersiniz ? bozok'u sevdiğinize göre böyle dersiniz.

    toplum içinde yaşıyorsanız bazı duygularınızı,yönlerinizi bastırmanız gerekir,ben sinirliyim arkadaş ona göre davranın bana diyeni haklı görürseniz,birgün biri çıkar ben sapığım arkadaş,karınızı kızınızı sokağa çıkartmayın yoksa tecavüz ederim der.

  • fizyolojinin psikolojiyle ne kadar ayrilamayacak kadar teklesmis bir iliskisi oldugunu anlatan, son donemin en etkili ve inanilmaz kesiflerden biridir. metabilissellik*e yepyeni bir boyut kazandirmistir; economy of mind hala gecerlidir evet, yani herhangi bir durumla karsilastigimizda mevcut semalarimizi cekip cikartiriz, ya da alturism yoktur derken insanin her hareketinin yine kendini geri beslemeye yonelik egosantrik eylemler oldugunu soyleyebiliriz, ama beyinde empati denen kavrama ait ozellesmis noron bulunmasi, en azindan benim icin insan sosyalizasyonuna dair bambaska bir perspektif kazandirdi. o da su: birbirimizi anlamak kaderimiz. ha genetik ve ture ait kaderimiz, ama kaderimiz. otistik ve otistik egilimli olmadikca (sadece otistiklerde yok bu ayna noronlar) birbirimizin acili yuz ifadelerini okumak istemesek de tamamen fizyolojinin etkisiyle, yani ayna noronlarin varligi sebebiyle okuyoruz, ve dahasi ayni yerden canimiz yaniyor. bir baska deyisle "abi ya, isiniz mi yok, yok acliktan olen cocuklar, yok kayiplara karisanlar" argumani ve turevleri direk olarak cope gitmistir. insan baskasinin acisina ya da mutluluguna (ve diger duygularina) kayitsiz kalamaz, fizyolojimiz bu sekilde calisiyor zira.

    bence gercekten, son zamanlarda bulunan en yararli bilimsel gelismelerden biridir.

  • "saglikli beslenme hastaligi"na literaturde verilen isimdir. cagimizin hastaligidir. yemegin lezzetine degil saglikli olup olmadigina yonelen insanlarin bu davranisi zamanla takintiya donusur. duzenleri, arkadasliklari bozulur, giderek icine kapanirlar, toplumdan izole olurlar. giderek o yemegin tuzu var, onun yagi var, onun sekeri var, o kanser yapiyor diyerek tek tip beslenmeye baslarlar. onumuzdeki yillarda bu hastaligin daha da yayginlasacagi dusunulmektedir.

  • zamana ayak uyduramayan eski kafalı insanların "madem bu işlere kafamız basmıyor, o zaman kafası basanların işine çomak sokalım" demesidir.

    tipik ortadoğulu kafası işte.

  • 4. sınıflar trafik yazılısı:

    - gece trafiğe yaya olarak çıkarken nasıl kıyafetler giymeliyiz?

    cevap: çok şık ve güzel giyinmeliyiz. karşımıza iyi biri çıkabilir. romantik bi gece geçirebiliriz.

    yuh be çocuğum yuh.

  • amerikalı joe; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. joe bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 1300 dolar kazanıyor. joe'nun dünyalar tatlısı oğlu jack, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. joe ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 500 dolar köşeye atarız ve sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir ay zorlanırız ama jack'in yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    türk mehmet; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. mehmet bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 2400 lira kazanıyor. mehmet'in dünyalar tatlısı oğlu murat, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. mehmet ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 750 lira köşeye atarız ve sonra bir dahaki ay da aynısı yaparız, sonra yine, sonra yine ve sonra yine derken 10 ayın sonunda sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir yıl zorlanırız ama murat'ın yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    bu hayatı bir koşu yarışı varsayarsak, amerikalı bizden 10 kat hızlı koşuyor ve üstelik biz daha çabuk yoruluyoruz.

  • kutsal bilgi kaynağı ekşi sözlük'te bu tip başlıklara göz yuman moderatörlerin iş ahlakına laflar hazırlıyorum.
    gün gelecek, büyük patlayacağım.
    biz yazar olacağımız zaman neler çektik, öss ye hazırlanır gibi hazırlandık çaylakken gireceğimiz entry'ler için.

    şimdi "bu başlık ve bu entry ne alaka, formata uygun mu?" diye soracaksınız.
    şaka lan şaka, kim soracak..

    para için buna bile göz yumulacak.