hesabın var mı? giriş yap

  • yanlış orandır. bizim türk insanlarının yaptığı aşı bu korona denen mikroba yüzde binbeşyüz etkilidir. kesin anlamında yüzde binbeşyüz. yani daha bilimsel konuşmak gerekirse aşı yaptırana bi sikim olmaz.

  • klâsik troll dezenformasyonlarından biridir.

    normalde troll başlığına yazmayı sevmem, ama yazalım.

    kendi verdikleri linkte görülüyor ki; şu anda 719 milyar dolar olduğu söylenen gsyih, 2014'te 940 milyar dolarmış.

    yani gsyih son 6 senede %25 düşmüş.

    2014'te 76 milyonken, şu anda 84 milyonuz. (o da kayıt dışı göçmenler hariç)

    yani düşüş kişi başına %30'un da üstünde. (12.368 dolardan 8.550 dolara düşmüş)

    adamlar son 6 senede bizi %30 fakirleştirmiş. adamların trolleri bile o kadar kalitesiz ki, ekonominin iyi gittiğini göstermek için bu veriyi paylaşıyorlar.

  • bu 100 yıllık aletlerin sihiri içinde bulunan ve giriş sinyalini yükseltmeye yarayan "lamba"ların belirli bir yük altında sinyali ufak ufak bozmaya başlamasından gelir. bu bozulma diode'lardaki ya da tranzistör içindeki gibi ani ve keskin bir bozulma değildir. lamba içinden geçen sinyal lambanın limitlerine yaklaştıkça eğilmeye başlar. s curve'e benzer bir clipping oluşur. sinyalin en üst noktalarında yaşanan bu burkulma sinyale kaynağında olmayan yeni harmonikler ekler. sinyali daha da yüksek girerseniz lambaya s curve git gide diode'lardakine benzer bir kırılma yani clipping yaşar. high gain gitar amfilerinde yaşanan durum bu iken, vintage amfilerde yaşanan durum bu kadar şiddetli değildir. ancak vintage amfiler 2 ayrı aşamada clipping yaşarsınız.

    öncelikle pre-amp katındaki lambalardan bahsedelim. pre-amp katı amfilerde ön yükseltme işini yapar. 12ax7 ve türevleri lambalardan oluşur. 1 lamba aslında 2 adet triode demektir. arkalı önlü kullanılır. pre-amp katında 1 adet 12ax7 bulunabileceği gibi 5 adet de bulunabilir (ne kadar lamba o kadar $$$). neden bu kadar çok derseniz 3 sebebi olabilir.

    1- ardından gelecek olan tonestack (pasif ekolayzer) devresi sinyalin gücünü azaltacaktır. her tonestack aynı derecede sinyale direnç göstermez. bazı tonestack'ler çok fazla direnç gösterir ve bunun pre-amp katında kompanse edilmesi gerekir. kompanse etmek için de daha fazla lamba kullanılır.

    2- ardından gelecek olan reverb tankını besleyebilmek için de ayrıca dedike bir lamba kullanılır.

    3- power amp tipi push pull ise sinyalin artısını ve eksisini birbirinden ayırıp ayrı ayrı yollayabilecek bir lamba daha kullanılabilir, phase inverter denir.

    bütün bu koşullar varsa 5 adet pre-amp lambası görmek mümkündür.

    dediğim gibi, vintage amfilerde yaşanan pre-amp satürasyonu nispeten azdır. bariz bir clipping duymazsınız ama sinyal harmonik olarak zenginleşmiş ve şiddeti doğal bir kompresyona da uğramıştır.

    pre-amp katını terk eden sinyal power-amp katına gelir. ilk defa bu noktada watt seviyelerine çıkmış olur sinyal. 1 watt, 20 watt, 100 watt artık power amp'in tipine göre değişir. vintage amfilerde power amp katında da bir miktar satürasyon olur. bir önceki kattan gelen harmonikçe zengin sinyal bir kez daha (x kare gibi düşünebilirsiniz) şenlenir, biraz daha sıkışır. ne kadar kompresyon o kadar kolay çalım. power amp'ı terk eden sinyalin bir ucu trafodan geçtikten sonra hoparlöre verilir ve o sinyal hoparlör içindeki bobinin içinden geçerken manyetik alanı disturb eder. disturb edilen manyetik alan fiziksel bir itim çekime yol açar. o itim çekim ise hoparlördeki kağıt ile titreşime dönüşür.

    işte müzisyenlerin ve gitaristlerin bu lambalı amfileri sevmesindeki 2 neden budur. harmonik olarak zenginleşmiş ses ve dinamik aralığı azalmış gitar sinyalinin çalımının kolaylaşması.

    bu işi tranzistör ya da diode yapamaz mı? yapar ama bu biraz taklit gibi olur. sinyali 30% ile 70% olacak şekilde 2'ye bölersiniz. 30%'un geçtiği yola diode döşersiniz. o sinyal hard clipping'e uğrar. 70%'ten geçen sinyal ise termemiz duruyordur. sonra bu iki sinyali tekrar birleştirirseniz hard clip soft clipe dönüşür. alın size tube screamer 808 devresi.

    bence her gitaristin mutlaka sahip olması gereken amfi türüdür bunlar. benim favori amfilerim şunlar.
    amfi seçmeye yardımcı olacak bir yazı (bkz: gitar amfisi alacaklara tavsiyeler)

  • herkesin lider, takım çalışmasına yatkın, popüler olması beklenildiği dünyada biraz anlaşılamamış insan topluluğu. hayır, daha önce de belirtildiği gibi asosyal değiller, özgüvensiz hiç değiller. hayatın kaotik akışı içinde “kendilerini dinleme”yi seviyorlar. eğer bu akışa fazla kaptırıp kendilerinden uzaklaşırlarsa mutsuz ve depresif hissediyorlar. introvert tarafı daha baskın biri olarak bunu bu şekilde algılamam birazcık geç oldu. çünkü gerek iş, gerek okul hayatında gerekse özel hayatta olması gerektiği hissettirilen, örnek olarak gösterilen durum biraz daha extrovert olmak. dolayısıyla durumda hiçbir yanlışlık olmamasına rağmen, kendinizde bir sorun olup olmadığını sorgulamanız veya kendinizi sıkıcı olarak adlandırmanız bir yerde kaçınılmaz olabiliyor.*

    aslında kendinizi bilip belirli kalıplara uymaya zorlamamak, bunun dışında birbirimize anlayış gösterip introvert olmayı "değiştirilmesi gereken bir durum" olarak görmemek en doğrusu bence. konuyla alakalı şahane bir konuşma izlemek isterseniz:

    http://www.ted.com/…in_the_power_of_introverts.html

  • babanın oğlunun dağa çıkmasını istemediğini şuradan anlayabilirsiniz. eğer baba pkklı olsaydı şimdi yanında bir sürü partili gazete vs olurdu ama baba belli ki gariban. ben kendi adıma çok üzüldüm baba için.

  • hırsızın elinde silahı görür görmez karşı tarafa belli etmeden elinin usulca silahına gitmesinin, tabancasını belinden çektiğinde silahın halihazırda kurulu olmasının, hırsız etkisiz hale gelip yere düştükten sonra yanına giderek ayağıyla hırsızın silahını elinden uzaklaştırmasının ve hırsızı etkisiz hale getirdikten sonra dışarı çıkarak hırsızın yardımına gelen kimse olup olmadığını kontrol etmesinin olayın ana karakterinin de bu tip durumlara yabancı olmadığını gösterdiğini değerlendiriyorum.