hesabın var mı? giriş yap

  • memlekette bir panik atak bir de bu*, dillere pelesenk olmuş, yalan yalnış haklarında atıp tutulmuş, bir "türk halk teşhisi" kıvamında ota boka yakıştırılmış iki vaka.

    - ay elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemem ben, öyle tezcanlıyımdır.
    - ha panik ataksın sen de benim gibi biraz. anladım.

    nereye anladın sibop? neyi anladın?

    - ay bu çocuğu tutabilene aşkolsun, hep itiraz hep bir başkaldırma. dersleri de çok zayıf. zehir gibi zekası var da, sürekli hareket halinde olmaktan çalışamıyor ki..
    - şekerim benimki de öyle. istediği olmayınca çıldırıyo. kapıları tekmeliyo. hiperaktif.

    sen o çocuğu arap veliahtı gibi yetiştirmeseydin tepene tepene gagalanmazdı şekerim. şimdi çocuğa koyacak teşhis bulamıyorsun. gezmediğin psikolog kalmadı.

    ben teşhisini koydum onun, gel bak: "arsız".
    al sana bir teşhis daha: "şımarık"
    başka ister misin: "sorumsuz"

    bildin mi?

    yaa yaa.

    *

  • lisede kapanmaya karar verdim. ailem çok tepki gosterdiler babam falan dövdü hatta ama yılmadım. başörtümü bağlayıp,heycanla okuluma gittim sabah. sanki herkes bana bakıyor,işaret ediyor gibiydi. o dönemler baya sıkıntılı tabi.

    sonra derse girdim. sevdiğim bir öğretmenim beni azarlayip başörtümü çekti sacimdan. şaşırdım tabii. "ınsanların inancına hiç mi sayginiz yok hocam "
    dedim. o da bana "saçmalama oğlum git tahtayı sil" demişti. hatırladıkça hala üzülürüm. o günden sonra zaten dini imanı boşladım. kısa kısa şortlar giyip geziyorum.

  • çünkü istediğim zaman bozabiliyorum. 3-6-12 ay bağlamama gerek kalmıyor.

    ayrıca henüz o farkı alabilmiş birisi yok, dolayısıyla alınıp alınamayacağının da şu anki ekonomik durumda bir garantisi yok...

  • venedik doğumlu, 1725-98 yılları arasında yaşamış, tam adı giacomo girolamo casanova olan maceraperest bir yazar. çeşitli ülkelerde papaz, sekreter, asker, ajan ve viyolonist olarak çalışmıştır. 1755 yılında büyücülükle suçlanıp hapse atılmıştır. 1756 yılında hapisten kaçmayı başarmış akabinde uzun bir süre merak ettiği avrupa'nın büyük şehirlerine doğru yola çıkmıştır. burda dönemin önemli insanlarıyla tanışma fırsatı yakalamıştır. gittiği her yerde en üst tabakadan insanlarla tanıştıktan sonra ardında bir mektup bırakarak oradan ayrılır, yeni şehirlere doğru yola çıkarmış. 1785 yılında öldüğü yer olan bohemia'da kendini kütüphaneci olarak kabul ettirmiştir. otobiyografisi en büyük eseri olarak kabul edilir.

  • bak şimdi şunu yazan hatundan/erkekten mi hoşlanırdın;

    "aşkdada işdede kazanırım arkadaş rahat ol bendesin hahahahahah...." *

    yoksa bunu yazandan mı hoşlanırdın;

    "aşkta da işte de kazanırım arkadaş, rahat ol bendensin hahahhahhaa..."

    ben bu iki cümleden hangisini yazarsa yazsın böyle bir zırtapoza aşık olmazdım; "rahat ol bendensin" diyen kadından veya adamdan hayır gelir mi yahu?

    ayrıca ben de bu güruhun içindeyim, selam :))

  • fizyoterapistim, aynı zamanda yıllardır fitness yapıyorum. yüksek lisansıma devam ediyorum.

    sporcularla çalıştım, vücut geliştirme yapan hastalarım oldu. türkiye 3. sü hastamdı 2 ay birlikte çalıştık.

    tahmin edebileceğiniz gibi egzersiz fizyolojisinden, spor fizyoterapisine birçok ders aldım.

    sporcu beslenmesi ile ilgili kongrelere katıldım.

    supplement ve steroidlerle ilgili pek çok kaynak okudum. çalışmaları inceledim.

    ama şu sözlük yazarları kadar emin değilim neyin ne olduğu hakkında. ulan nasıl bu kadar kendinden emin konuşabiliyorsunuz ya? nereden geliyor bu özgüven? hayır yazdıklarından konu hakkında zır cahil olduğun belli.
    adam baya baya sadece protein tozu kullanarak, kasta mikrotravma oluşturmadan, hipertrofi ve ya güce yönelik antrenman yapmadan kas yapılacağını sanacak kadar bilgisiz. ama konuda en uzman adamdan daha emin söylediğinin doğru olduğundan.

    konuyla ilgili bilgim dahilinde bir şeyler söylemek gerekirse. 3-6 ay arası fitnessla uğraştıktan sonra protein tozu kullanma da bir sakınca yok. ben yarım ölçek spor öncesi ve 1 ölçek spor sonrası, böbreklere zararı en aza indirmek amacıyla yüksek miktarda su ile tüketiyorum(takriben 750 ml). özellikle spor sırasında ve spordan sonra katabolizma yani yıkım pik yaptığından bu dönemde whey kasa ihtiyacı olan proteini sağlıyor. bunun dışında kalan tüm proteini normal besinlerden sağlıyorum.

    50 dolara amerika'da satılan protein tozu türkiye'ye gelene kadar 10.000 km yol yapıyor. 200 tl'ye satılması normal hatta akp'nin bize geçirdiği vergilerle iyi bile.

    karaciğer hakkında çok dertlenenler hayatları boyunca alkol almayanlar olsa gerek, yoksa günde 5-10 bira içip buraya yazacak kadar malları kanzuk almasın.