hesabın var mı? giriş yap

  • huzita–hatori aksiyomları olarak da bilinen ve origamiye bazı matematiksel temeller veren, humiaki huzita tarafından keşfedilmiş aksiyomlar.

    şöyledirler:

    1. p1 ve p2 noktaları verilmiş olsun, bu iki noktadan da geçen sadece bir kat vardır.
    2. p1 ve p2 noktaları verilmiş olsun, p2 noktasını p1 noktası üzerine katlayabileceğiniz sadece bir doğru vardır.
    3. l1 ve l2 doğruları verilmiş olsun, l1 doğrusunu l2 doğrusu üzerine katlayabileceğiniz sadece bir doğru vardır.
    4. p1 noktası ve l1 doğrusu verilmiş olsun, l1’e dik ve p1’ den geçen sadece bir katlama yapılabilir.
    5. p1, p2 noktaları ve l1 doğrusu verilmiş olsun, p2 noktasından geçecek ve p1 noktasını l1 üzerine getirecek sadece bir katlama yapılabilir.
    6. p1, p2 noktaları ve l1,l2 doğruları verilmiş olsun, p1 noktasını l1 ve p2 noktasını l2
    doğrusu üstüne getirecek bir katlama yapabiliriz.

    pierre wantzel’in geometrik aletler (cetvel ve pergel) kullanılarak çözülmesinin imkansız olduğu ispatladığı üç problemden iki tanesi bu aksiyomların da yardımıyla çok rahat bir şekilde kağıdı katlayarak çözülebilmektedir. bunlar küpü iki katına çıkarma ve açıyı üçe bölme problemidir.

  • eski kayinpeder, kizim ve ben sofradayiz. kayinpeder habire bir seyler anlatiyor, anlatiyor, anlatiyor. dinlemek istemiyorum, nefret ediyorum ondan, sesi bile beni delirtiyor -ki o donem bizimle yasiyor; yaslidir diye ben cagirmisim ustelik. sesi kesilmek bilmiyor. yemek yiyoruz ve onun soyledigi bir seye itiraz etmek icin agzimi aciyorum. once derin nefes alip sakinlesmek ve oyle konusmak istiyorum; ama...

    nasil oldugunu anlayamadigim bir sekilde hık diye kaliyorum, lokmam bogazimi kapatiyor. nefes alamiyorum, veremiyorum, panige kapilmamaya calisiyorum. kizim karsimda korkmasin istiyorum, ama yok. bogulmak uzereyim. kendimi yere atiyorum, kollarimla gogsume, sirtima vurmaya calisiyorum. fayda yok. en son allah'a sigindigimi hatirliyorum, "noolur kizimin gozleri onunde olmeyeyim."

    sonra birden nefes almaya basliyorum. sakinlesince kalkiyor ve yerime oturuyorum. bu sure icerisinde, kendimi yere attigim an dahil, kayinpeder kipirdamiyor bile yerinden. ben oturunca anlatmaya devam ediyor, sormuyor ne oldugunu. kizim kalkip kucagima geliyor, onu opuyorum.

    ben bu yuzden pek buyuk lokma yiyemem, hap vs yutamam cok.

  • yara bandını bir seferde çekip çıkarıyor, soğuk denize hiç tereddüt etmeden atlıyordur. içkiliyken midesi çok bulanırsa da beklemez kendini kusturur. kendisini tanıyorum, sınavlarda soruları bitirdikten sonra cevaplarını kontrol etmezdi. otobüse binmeden önce akbilini çıkarır, sonra da ortalarda oyalanmaz, kesinlikle en arkaya giderdi. hayat çok kesin değildir onun için aslında. her şey bir bulamaç halinde olduğu için bazı sıkıntıların hızlıca aşılmasını istiyordur. o sıkıntılar ise kendileriyle hızlıca yüzleşilse de, bir türlü aşılamıyordur.

  • iett'nin tez zamanda seri üretimine geçmesi gereken mükemmel bir ürün. akbilin akıllı yuvarlağının yüzük üzerine monte edilmesiyle elde edilir. vatandaşa taşıma kolaylığı sunmasının yanısıra; otobüse binerken, turnikeden geçerken ya da dolum yaptırırken "makineye yüzük öptürmek" gibi son derece karizmatik bir eyleme imza atma olanağı da verir. derler ki fantom'dan bu yüzükle yumruk yiyen kişi, bir ay boyunca her türlü otobüs ve vapur hizmetinden ücretsiz yararlanabilmektedir.

  • hükümetimizin bir bakanının sevindirici açıklaması. en azından dünyanın yuvarlak olduğunu kabullenmiş görünüyorlar.