ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
9 ağustos 1912 mürefte şarköy depremi
-
7 ağustos 1912 tarihinde, gece saat 3'te meydana gelen deprem, mürefte ve şarköy havalisi ile tekirdağ, gelibolu ve çanakkale'yi etkilemiştir. depremden önce meydana gelen hadiseler hissedilmemiş, fakat, istanbul kadıköy'de denizde kabarmalar olduğu ve kum fırtınası şeklinde rüzgar oluştuğu fransızca yayınlanan stamboul gazetesinde zikredilmiştir.
gece yarısı israfil'in suru gibi bir sesle meydana gelen depremde, mürefte'de 850 ve şarköy'de 1085 haneden sağlam bina kalmamıştır. o günkü nüfus ile kıyas edince yüksek bulunabilecek 1115 ölüm hadisesi ve deprem sonrası meydana gelen yangınlar bölge halkını perişan etmiştir.
depremin hemen akabinde çevreden yardımların gelmeye başladığından bahsedilen eserde, devletin bölgeye geç geldiği vurgulanıyor. "17 ağustos depremi" ile kıyas edildiğinde, ülke olarak, bu konuda fazla bir ilerleme sağlanmamış olduğunu görmek ayrı bir üzüntü kaynağı. fakat bölgeye geç ulaşılmış olmasına rağmen sağlık ekipleriyle, hilâl-i ahmer cemiyeti'nin çalışmalarından sitâyişle bahsediliyor olması ilgi çekici. hele bu depremde bir hastahane gemisine sahip olduğumuzu okumak ayrı bir heyecan veriyor.
kaynak: tarih ve düşünce
türkiye'de tezgahtarların asık suratlı olması
-
12 saat çalışan 1000 tl civari maaş alan ve belki sigortasi olmayan insandan ne beklenildiğini anlamadığımdır.
ekşi itiraf
-
bu bayram bir tek babamla görüşerek bayramlaşabildim. onun da elini öpemedim, doya doya sarılamadım.. zaten o da bana bayram harçlığımı vermedi.
ben yine de toprağındaki otları yoldum. mezar taşını temizledim.
ailesi olanlar bunun değerini bilsin lütfen.
herkese iyi bayramlar.
açık alanlarda sigara içme yasağı
-
başlarsa ekime kadar başlamazsa..
bir de sigara içenleri infaz timleri kursaydınız tam olurdu diye düşündüren uygulama.
rte'yi değil onu seçen iradeyi alkışladım
-
"devrimci muhalif ruhum seçime kadar" türküsünün demirtaş'çası.
sırrı'ya oy vermemiştim, cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları ortaya çıkmışken chp'ye saldırması komik duruyordu. demirtaş ise bana hitap etti. benim akp bıkkınlığıma oynadı. sosyalizm dedi, kadın hakları dedi, çocuk işçiler dedi. oyumu aldığı seçimin hemen sonrasında da cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun mimarını ayakta alkışladı.
ben sırrı'ya kızmadım. çünkü niyeti az çok belliydi. ama demirtaş'a kızgınım. çünkü görüyorum ki herkesin gözlerinin içine baka baka yalan söylemiş. kürt milliyetçi tabanın istekleri özgürlükçü türkiye tabanının isteklerinden daha önemliymiş. gezi'deki tavrını unutmamak gerekirmiş.
sana oy verdiğim için kendimden özür dilerim demirtaş.
inceleme başlattık
-
yes minister'da şu şekilde işlenmiş olan hükümet pratiği:
james hacker: when am ı going to do all this correspondence?
bernard woolley: you do realize you don't actually have to, minister.
james hacker: don't ı?
bernard woolley: not if you don't want to. we can draft an official reply.
james hacker: what's an official reply?
bernard woolley: ıt just says "the minister has asked me to thank you for your letter"; then we say something like "the matter is under consideration", or even, if we feel so inclined, "under active consideration."
james hacker: what's the difference?
bernard woolley: well, 'under consideration' means we've lost the file; 'under active consideration' means we're trying to find it.
türkçesi:
bakan - bu kadar yazışmayı ben hangi ara yapacağım?
müsteşar - yanıt vermek zorunda olmadığınızın farkındasınız değil mi bakanım?
b - değil miyim?
m - istemiyorsanız hayır. her zaman bir 'resmi cevap' yollayabiliriz.
b - resmi cevap nasıl oluyor?
m - önce 'bakanlık mektubunuz için size teşekkür eder' gibisinden bir şeyler söylüyoruz, sonra ya 'konuyla alakalı inceleme başlattık' diyoruz, ya da, o da eğer cidden lüzum görürsek, 'konuyla alakalı fiili inceleme başlattık' diyoruz
b - ikisinin arasındaki fark ne?
m - valla 'inceleme başlattık' dosyayı kaybettik demek, 'fiili inceleme başlattık' dosyayı bulmaya çalışıyoruz demek.
konfor alanından çıkmaya cesaret edemeyen insan
-
halbuki çıksa, nasıl muazzam bir hayat bekliyor kendisini değil mi sayın koduğumun politik doğrucuları.
edit: halbu ki değil, halbuki. archer05 uyardı sağolsun.
fatih altaylı'nın mülteci insanlara çöplük demesi
-
çok doğru demesidir.
insanın da çöp olanı vardır, mesela aktroller.
parası neyse verelim biz de bu çöpleri afganistan'a dökelim.
afganistan'da aşık oldukları afganlar bunları sabahtan akşama kadar badelerler, tam bir win-win siçueyşın olur.
lex caecilia didia
-
milattan önce 98 yılında romalı bir hukukçu aşağıdaki kuralı koymuş :
“aynı kanun tasarısında birbiriyle yakın ilişkisi olmayan konuların yer alması yasak edilmiştir. bu şekilde, halkın kabul edeceğine inanılan teklifler, tek başına oylanırsa reddedileceği kesin olan tekliflerle beraber aynı kanun tasarısında yer alamaz."
öğretmenlerin sakal uzatması
-
normal bir durumdur.
kılık kıyafet özgürlüğü varsa bu sadece başörtüsü takanın özgürlüğü değildir.
başörtülü öğretmene çocuğunu emanet edebiliyorsan kot giyene de halı saha ayakkabısı giyene de emanet edebilirsin.
"ama o ayrı" diyemezsin. konu kılık kıyafet özgürlüğüyse bahsi geçen hiçbir şey ayrı değil.
arabesk müzikteki çocuk şarkıcılar ekolü
-
beybi beybi beybi uuuuğğğğğğ beybi beybi beybi uğğğğğğ.... evet castin biber'ın beybi beybi uğğğğ'suyla seslendim sizlere. bizde de çok castin vardı, bizde de çok bibığr vardı. kıymetini bilemedik, unutuldular. en bilindik figürleri emrah ve ceylan olan bu ekolün video ve sinema piyasanına müzik piyasasına kar manasında büyük etkisi oldu. bazıları büyüyünce de devam ettiler, şöhretlerini korudular. bizim şimdi alişan olarak bildiğimiz küçük serkan o albümleriyle yakalayamadığı başarıyı sonra yakaladı mesela, ceylan ibrahim tatlıses'in oğluyla evlendi boşandı, sonra yine evlendi yine boşandı, şimdi yine evlenecek, bazıları düğünlerde ve sünnetlerde sahne alıyor hala, bazıları başka işlere girdiler, bazıları aramızdan ayrıldılar. çok ekmek yediler bu çocuklardan. adorno plakçılık gururla sunar, in loving memory of resul balay:
1. halil taşkın: şimdi kim bu halil taşkın diyeceksiniz. ama bu arkadaşın cüneyt arkın'la falan filmleri vardı dostlar. ünlüydü video film piyasasında. büyüyünce de devam etmiş sanat hayatına. gelin mi oldun isimli albümünden geliyor:
http://www.youtube.com/watch?v=gvirxrnwimq
2. küçük oğuz: aslında tam arabesk sayılmaz bu. ankara havaları tadında albümler yapan bir kardeşimiz. "içtikçe zerhoş etmez rakının faydalısı" gibi bir sözü ilköğretim çağındaki çocuktan duyunca insan bir kötü oluyor. deli yarim isimli bir albümü var.
http://www.youtube.com/watch?v=7-mkr_qq9j0
3. kanarya kardeşler'den küçük cem: kendisiyle ilgili malumat verildi. ilginç biri.
4. küçük müftah: öksüzler isimli albümüyle aradığı patlamayı yapamamış bir sanatçı. terk ettin sen beni diyecek:
http://www.youtube.com/watch?v=envihs1swoi
5. yetim ayhan: gerçekten yetim değildir inşallah. castin bibır'dan çok önce beybi sound'u yakalamış bir kardeşimiz. şimdi castin'e ölüp bitene buyur yetim ayhan dinle desek kim bilir başımıza ne gelir.
http://www.youtube.com/…kfjsyvml7mq&feature=related
6. küçük mahsun: garip anam isimli albümüyle çıkış yapmaya çalışmış bir sanatçımız. ağır damar.
http://www.youtube.com/watch?v=sfn-o5lpdcw
7. küçük tülay: küçük tülay daha çok türkü alanında eser vermiş, canım feda, dumanlı dumanlı, geçmiyor günler gibi albümlere imza atmış bir sanatçımız.
http://www.youtube.com/…28kvveoj6ne&feature=related
8. küçük hasan: öncelikle http://imageshack.us/…/kkhasan2elleraldbx4.jpg/sr=1
bunun nesi küçük dediğinizi duyar gibiyim. fantastik arabesk albüm konusunda farklı bir yeri olan erdal plak'tan çıkan eller aldı isimli bir albümü var.
http://www.youtube.com/watch?v=pubureru6dw
9. mahir eser: isminin önünde küçük sıfatı olmayan ender sanatçılarımızdan mahir. ölümüne tilili isimli ilginç bir albüm yapmış.
http://www.youtube.com/watch?v=pmzf--yvwsg
10. küçük sezer: yavuz asöcal arabesk-sanat müziği alanında sağlam firmalardan biriydi. niye böyle bir albüm yaptılar bilmiyorum. küçük sezer ümit çeşmesi albümü genelde hareketli şarkılardan oluşuyor.
http://www.youtube.com/…p_bvynlhh0k&feature=related
not: çeşitli forum sitelerinde bu ekoldeki arkadaşlarla ilgili malumat var merak edenler için. bir de bu ekolün türk sinemasındaki macerası var tabii. onun için de şu yazıyı öneriyorum: http://www.otekisinema.com/…in-sarkici-‘kucuk’leri/
bu da bonus:
afacan yozgatlı: pek afacan bir tipi yok. zaten "anam yok derdimi bilsin yarim yok gözyaşım silsin" diyen adamla akla problem çocuğu, evde tek başınayı getiren "afacan" lafı yan yana olmuyor bile. gurbette akşam oldu albümünün aynı adlı parçası:
http://www.dailymotion.com/…rbette-akyam-oldu_music
herkese hayırlı cumartesiler diliyorum.
hülya avşar'ın 31 yıllık sanat hayatı
-
hülya avşar'ın hiç şüphesi olmayan hayattır. tek bilinen filmi berlin in berlin olan ve 1 albüm mü ne çıkarmış olan bir insanın sanat hayatıdır.
http://m.radikal.com.tr/…ezlikten_geliyorum-1251970
bu sanat ise, türkan şoray'ınki, adile naşit'inki, kemal sunal'ınki, ruhi su
'yunki, ahmet kaya'nınki, cem karaca'nınki, erkan oğur'unki nedir?
yalnızlık senfonisi
-
anladım sonu yok yalnızlığın
hergün çoğalacak
her zaman böyle miydi bilmiyorum
sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye
çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
bekliyorum bekliyorum bekliyorum
hadi gelin üstüme korkmuyorum
yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
bekliyorum bekliyorum bekliyorum
hadi gelin üstüme korkmuyorum
bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
yokluğunla ben başbaşayız nihayet
bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
yokluğunla ben başbaşayız nihayet
soz muzik sezen aksu