hesabın var mı? giriş yap

  • tanzimat,ıslahat ve 2. meşrutiyet devirlerinde sorun yok.

    cumhuriyet'in erken döneminde sorun yok.

    20. yüzyılın ortalarında sorun yok.

    1970'ler, eh onda da yaklaşık olarak sorun yok. bkz: basın, edebiyat

    1980 lerin sonlarına doğru anlatım bozuklukları baş gösteriyor. köyden kente köç, medyanın halkın seviyesine inmesi, darbe sonrası magazinleşen türkiye, siyasi-felsefi-tarihi düşüncenin sıradanlaşması gibi bir çok etmenler sayılabilir. tabi ideolojilerin can çekişmesini de buna katabiliriz.

    1990 ların sonu, "konuşan türkiye" zırvası altında eline kalem ya da mikrofon alan gramerin anasına çöktü.

    halk zaten göçmüş vaziyette kendini ifade etme olayında.hadi onu boşverelim. kamuoyunda ehil olmayan kişilere söz verildiği için vaziyet böyle acınası. 1 asır önce, aydın kesimi kendini her alanda yetiştirmeye özen gösteriyor iken, düşünce-dil koordinasyonu iyi bir şekilde kuruluyordu ve duygu-düşünce otomatikman mükemmel bir şekilde deklare ediliyordu. demem o ki gramer kurallarına riayet eden yazar-çizer tayfası vardı, her kesimden.elbette dile hakimiyetlerinin de etkisi büyük. şimdi atı alan kendini malkoçoğlu sanıyor.

    eliti de avamı da yozlaşmış bir ülkenin üzerinde düşünülmesi gereken sorunlarından birisi bu. sadece belli bir kesime yüklenmenin de doğru olduğunu sanmıyorum. ayrıca sadece kitap okuyarak bu bozukluk ortadan kalkmaz. bilgi, beyinde harmanlanıp başka fikirlere evrilmeden (üzerinde yoğunlaşmadan, fikir teatisinde bulunmadan, diyalektik ile işlenmezse) ham olarak kalır. düşünce ile yeni pencereler açılmadığı sürece güdüktür ve konuşma/yazma gibi eylemlere çok da müspet tesirde bulunmaz. ayrıca özgüven parantezini de unutmamalıyız.

    ayrıca millet olarak her konuda (tababet/tıp, siyaset, diyanet) uzman(!) olduğumuz için kafamızın karışık olmasıyla , derdimizi anlatamamanın bir ilintisi muhakkak vardır.

  • look sir!

    i have couple of words to tell you. you are a big man, with money and everything. thousands work for you. would it make you look cool to play with their future, leaving all those innocent kids without shelter and food? but why wouldn't it? wasn't that you who never pitied his own daughter, avoiding a handful of happiness?

    can't you see sir? these kids love each other. but i'm talking in vain, trying to teach how to love to someone who doesn't know what it is. huh!, you, the big boss, billionaire, factory owner mr saim !

    do you think you are great? no you aren't, but i am. i! master yaşar!
    you're nothing compared to me, get it? nothing! you have no value to me. yet, for sure you won't be able to do any harm, neither to my daughter in law, nor my son!. nor you can destroy, scatter and defeat us. because we're not bound to one other with money but with love. we love one another. we are a family, a beautiful family. do you think you are strong enough to knock this down?

    don't touch my family anymore! don't touch my children, my son and my daughter in law. if you are to harm them; i, the man who hasn't even hurt an ant in his entire life , master yaşar, would pull the trigger and shoot you down, without thinking a second.

    got it? i'd shoot you down and never look back at you!

  • rüşvet, yolsuzluk, dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma gibi büyük iddialar (!) karşısında iktidarın sergilediği tavır.

    olaylar karşısında bağımsız medyanın tavrı ve cumhuriyetin savunucuları savcılarının sessizliği ise bizlere bir kez daha siyasi çürümüşlüğün boyutunu gösterdi. yazık. çok yazık.

  • firefox kullanıcıları için hiç de şaşırtıcı olmayan durum.

    firefox'u da kapattıktan sonra bi 30-45 saniye daha kaynakları sömürmeye devam eder. hatta, "ulan artık bitmiştir" diyerek yeniden açmak istediğinizde "dur bakalım, firefox hala çalışıyor" diye uyarır sizi.

  • yaptığım araştırmalar sonucu tam listesi ve detayları aşağıdaki gibi olan oyunlardır:

    - hepsi benim: monopoly kopyası emlak ticareti oyunu. amaç belli renkteki tapuları toplayıp tekel olarak ev ve otel dikmek, kira alarak rakipleri batırmak. en son 10'lu yıllarda üretilmiş. kare ve dikdörtgen olarak 2 versiyonu var. şans 3/5, strateji 2/5.

    - milyoner: iş ve hayat oyunu. amaç iş ve cemiyet hayatında yükselip risk alarak milyoner olmak. en son 10'lu yıllarda üretilmiş. şans 4/5, strateji 1/5.

    - gırgır: mad kopyası mizah ve para oyunu. amaç çeşitli şaklabanlıklar yapıp eldeki parayı bitirmek. en son 10'lu yıllarda üretilmiş. şans 5/5, strateji 0/5.

    - holding: ticaret oyunu. amaç hammadde tekeli oluşturup rakipleri iflas ettirmek. en son 10'lu yıllarda üretilmiş. şans 3/5, strateji 2/5.

    - gizli hedef: risk kopyası savaş oyunu. amaç dünya hakimiyeti sağlamak ya da gizli görevi tamamlamak. son 2000'li yıllarda üretilmiş. şans 2/5, strateji 3/5.

    - gökdelen: emlak ticareti oyunu. en son 90'lı yıllarda üretilmiş. şans 3/5, strateji 2/5.

    - titanik batıyor: the sinking of the titanic kopyası macera oyunu. amaç batmadan önce gemiden insanları ve kaynakları toplayıp bir adaya varmak. en son 90'larda üretilmiş. şans 3/5, strateji 2/5.

    - bermuda şeytan üçgeni: bermuda triangle kopyası ticaret oyunu. amaç bermuda şeytanına yakalanmadan gemileri ilerletip ticaret yapmak. en son 90'larda üretilmiş. şans 3/5, strateji 2/5.

    - uzay 1999: space 1999 kopyası yarış oyunu. en son 90'larda üretilmiş. şans 3/5, strateji 2/5.

    - ipucu: cluedo kopyası. amaç cinayeti çözmek. en son 90'larda üretilmiş. şans 2/5, strateji 3/5

    - goool: futbol oyunu. amaç stratejik hamlelerle gol atıp maçı kazanmak. en son 90'larda üretilmiş. şans 1/5, strateji 4/5.

    - şampiyon: formula 1 kopyası yarış oyunu. amaç stratejik hamlelerle yarışı kazanmak. en son 90'larda üretilmiş. şans 1/5, strateji 4/5

    bunların dışında solo test, tombala ve amiral battı da üretmişler.

    yuma aile oyunları'ndan bahsederken ezeli rakibi şan zeka oyunları'ndan da bahsetmemek olmaz. adı geçen milyarder, banker kaçtı gibi oyunlar mesela yuma'ya değil şan'a ait.