ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: eski sevgilime yanlışlıkla ayar verdim beyler
evet panpalar... 2-3 ay önce ece diye bi kızla sevgiliydim.en son bu huur benim yerime başkasını buldu sonra bastı bana tekmeyi.duyduğum kadarıyla da çocuk 1 hafta sonra dehlemişti zaten bunu.
neyse ben köpekleri çok severim beyler.bu karıdan ayrılınca kendime bi doberman aldım arkadaşlık etmek için.(adı pars , çoğu insandan daha delikanlı hayvan aq)
neyse whatsapp'a profil resmimi köpekle olan bi fotoğraf yaptım.
bu kaşar da mesaj attı
k:kaşar , w:wamp
k : aaaa köpeğin çok asilmiş , güle güle bak
w : teşekkür ederim , sağol
k : güzel bi tasma almak lazım ama buna :d
w : alıcam bir ara ya , vardı kaybettim
k : ben alırım canım üzülme , nasıl bişey almamı istersin
w : gerek yok ben alırım yaa
k : yok canım , sen söyle nasıl bi tasma alayım
w : ne bileyim , al kafana göre bişey
bu mesajlaşmadan sonra kız engelledi whatsapptan lan beni.arayıp öyle demek istemedim dicektim ama bana yaptıkları aklıma geldi , daha da mutlu oldum.
yanlışlıkla iyi verdim ayarı
otobüste yer vermeyen gençlik
-
yaşlı bir adam olarak kızamıyorum bu gençliğe. oturarak yolculuk etmek isteyen yaşlılar, kendilerine daha iyi bir toplu taşıma hizmeti sunabilecek politikacıları seçselerdi şu anda oturarak veya bugün olduğundan daha rahat konumda yolculuk ederlerdi.
bu gençlik de yaşlandığında ayakta kalacaksa, bütün bunların kendi tercihlerinin sonucu olduğunu bilmeli elbette.
tepki gösterilmesi gerekene göstermeyip, sonra da mızırdanmamalı kimse.
yalnızlığın en çok koyduğu an
-
tıka basa dolu olan bir kafede, sadece kendinizin yalnız olduğunu farkettiğiniz andır.
belki de insanların, "alabilir miyim" diyerek boş sandalyeleri gösterdiğinde "evet" dediğiniz andır.
ve yine etrafınızda sandalye dahi kalmadığındaki o andır..
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
parfüm almak için girilen parfümeride, parfüm şişesinin yere düşüp kırılması ve akabinde arkadaş görünümlü iki yamyamın t-shirtlerini çıkarıp yerdeki parfüm ziyan olmasın diye üstüne bastırmaları.
zion williamson
-
bir senedir kolejde gösterdiği performans ile bir anda draftin bir numara adaylığına yükselen çiçeği burnunda 1. sıra draft seçimi nba oyuncusu... ama benim çok acayip kuşkularım var bu çocukla ilgili.
öncelikle lebron benzetmesi zannediyorum "hype" yüksekliği ile alakalı onun dışında oyunlarında pek bir benzerlik göremiyorum. yine de lebron hype'ının önünde zion hype'ının diz çöküp biat edeceğini düşünüyorum lebron'un lise maclari espn'de yayınlanıyordu! charles barkley ve draymond green oyun açısından daha mantıklı benzetmeler olsa da yine de ciddi farklar mevcut.
beni en çok endişelendiren konu sakatlık ihtimali bu cüsse ile hareket ettiğiniz ve bu kadar yükseğe sicradiginiz zaman sakatlanma ihtimaliniz çok yüksek bu çocuk 130 kilo ve 100 cm yukarı sıçrıyor buna en yakın benzetme lebron kilo ve sıçrama yeteneği olarak. ama lebron bir anomali sakatlanmama konusunda ayrıca lebron'un injury prevention amacıyla zipladiktan sonra yere düşerken yaptığı birkaç çok önemli ve hayati hareket var (tek ayağının üzerine düşmemek hızlı birkaç adım atarak baskıyı azaltmak vs) bunların hiçbirisini yapmıyor zion. derrick rose'a benzetiyorum bu pervasizlik halini rose da çok daha küçük olmasına rağmen inanılmaz bir motorla ama biraz da umursamaz halde oynardı sakatlanmadan önce nitekim pervasizliginin sonucu olarak da defalarca sakatlandı. zion'un kolej maçında ayakkabısını patlatması bile bir gösterge nasıl bir momentum ile yere indiğine dair ayakkabı dayanamayıp patladı bu kütle yüzünden. bu konuda çalışacaklarını ve sakatlık ihtimalini düşüreceklerini düşünüyorum en azından ümit ediyorum.
ikinci kuşkulu olduğum konu ise wingspan çocuğun boyu 2.01 ama hepimiz biliyoruz ki basketbolda wingspan yani kulaç açıklığı boydan daha önemlidir. zion'un kulaç açıklığı ise 2.08 mesela benzetilenlerden lebron'un 2.14 draymond green'in ise 2.17 kulaç açıklığı. eğer zion maks 4 numara pozisyonunda oynayacaksa çok da bir problem yaşamayacaktır kulaç konusunda ama small ball 5 i olarak düşünülüyorsa bence ciddi bir problem olacak bu konu üstelik kilosu ve cüssesi dolayısı ile kendisine daha uzunlar savundurulacak bir süre sonra ve asıl o zaman bu kulaç konusu problem olmaya başlayacak. draymond green yaklaşık 10 cm fazla kulaç açıklığı ve inanılmaz defansif içgüdüleriyle kisabeste pivot oynayabiliyor ama draymond green de milyonda bir denebilecek bir tıp başka benzeri yok gibi bir şey yine belki charles barkley.
şimdi nba'in en iyi oyuncularına yani zion'un olması beklenen en iyi üç beş oyuncuya bakalım lebron, anthony davis, kevin durant, kawhi leonard, giannis, james harden steph curry... bunlardan steph curry ve james harden dışında hepsi genetik anomali ve üzerine tamamen yontulmuş bir yeteneğe sahipler. zaten zion'un bu kadar gündemde olmasına neden olan da yeteneklerinin yontulabilecek olduğuna inanılması.
toplamda üç tane bana göre çok ciddi problemi mevcut ama nba şu ana kadar hiç böyle bir atlet görmedi bu yüzden herkes heyecanlı isminin tuhaflığı, temiz yüzlü oluşu, efendi bir karakter olması vs ise tam bir pazarlanabilir ürün yapıyor kendisini umarım bu bahsettiklerim problem olmaz kendisi için de biz de yıllarca bu anomaliyi izleriz.
dabbe
-
fragmanında "hasan karacadag's dabbe" yazan film. bi de david lynch's dabbe var çünkü.*
atatürksüz anayasa istiyorum
-
atatürksüz anayasa isteyen anasından am beklesin hadi.
tolga zengin'in milletvekillerine tepkisi
-
tolga'nin yüzüne bir şey diyemeden arkadan "bu kim yeaa" diye cikisan anirici tim elemanı yarmistir. karşıdaki de "tolga" diye cevap veriyor. "nası konusuyo o yeaa" diye de atarlanmis kendi kendine.
arada 20 cm boy farki olunca cok seyapamamis arkadasimiz.
on dokuz yaşında üniversite öğrencisi ve hamile
-
- hoca durur mu, yapıştırmış cevabı: "55 yaşında gerizekalı ve gazeteci" olunduğuna inanıyorsun da buna niye inanmıyorsun?
yaa yaa.
telsimli erkeğin turkcellli kıza yazamadığı yıllar
-
gsm operatörlerinin rekabeti kızıştırmadığı yıllardı. babalar çocuklarına aylık 100 kontör alır, gerisini düşünmezdi. oğlum aşık mı olmuş, ergen miymiş bakmazdı. aynı operatörde olanlara mesaj atmak 1-2 kontörken farklı operatördekilere mesaj atmak imkansıza yakındı.
şimdilerde ise rekabet çetin. her yöne 9767000 bin mesaj hakkını 10 liranın altına almanın mümkün olduğu gibi, whatsapp gibi bedava mesajlaşma imkanı sunan uygulamalar da var. msn'i, facebook'u hiç saymıyorum bile. bu sebeple şimdiki ergenler çok şanslı. bi kızdan hoşlanınca "inşallah telefonu telsim'dir" gibi zavallı dileklere ihtiyaçları yok.
ben şu anki imkanlarla ergen olsaydım, orta 2'deki platonik aşkım duygu'nun elini mutlaka tutardım. eminim.
türklere sorulan salak sorular
-
kanadada doktoraya gitmiş bir kız çocuğuna sorulur:
-sizin ülkede kızlar okuyabiliyor mu?
-yok ben türkiyede okuyabilen ilk türk kızıyım!
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
"dünyada akla değer veren yok madem, aklı az olanın parası çok madem, getir şu pizzayı* alsın aklımızı, belki böyle beğenir bizi el alem."* bu not üzerine ekstra ücret istemeksizin pizzayı nefis kenarlı yapmış, birkaç tane de sos göndermişler. mizaha kıymet veren little caesars üsküdar şubesi çalışanlarına selam olsun.