hesabın var mı? giriş yap

  • devlet tiyatrolarında izlenen bir oyundur.

    oyunun adı çok önemli değil. oyunlar genel olarak kaliteli. indirimli olarak 6.00 tl'ye alınan bilet ile gerçekten çok iyi oyunlar izleniyor. kaldı ki balkon vs. gibi kategorilerde alınırsa bilet fiyatı 4.00 tl'ye kadar düşüyor.

    sinema biletlerindeki fahiş rakamları da göz önüne alırsak devlet tiyatrolarında izlenen oyunlar parasına mutlaka değiyor.

  • öğrencilik hayatım boyunca, bilinçaltıma hep "kötü" anılar işlemiş öğretmen tipi, zâlım.

    eveeeeeet çocuklar, hadi birbirimizi tanıyalım. önce ben kendimi tanıtayım. adım alfa, soyadım beta. gama yıldır bu mesleği sürdürmekteyim. önümüzdeki bu bir yıl boyunca sizlerin epsilon bilgisi dersine gireceğim. umarım güzel bir eğitim-öğretim yılı olur.

    ben kendimi tanıttım, şimdi sıra sizde. ehi.* isim-soyad ve anne-baba mesleğini söyleyin. sağ baştan başla canım. (gözlüğün üzerinden bakmak sûretiyle parmağı ile kendisine göre sınıfın sol yanını işaret eder.)

    küçükken tabi insan anlamıyor, bu anne-baba mesleği söyletme merasiminin nedenini. sorunun altında yatan psikoloji, "öğrenciyi tanımaya çalışma çabası" olarak görülebiliyor ufağıken. fakat bu amatör eylemin sonuçları, öğrencilerde derin izler bırakıyor.

    +adım delta, soyadım zeta. babam çiftçi, annem ev hanımı.
    -evet çocuğum sen devam et.
    +adım ita, soyadım teta. babam mali müşavir, annem öğretmen.
    -aa, ne öğretmeni, nerede çalışıyor?
    +yota ilk öğretim okulunda, kappa bilgisi öğretmeni, örtmenim.
    -tamam yavrum sen devam et.
    +adım lamda, soyadım omikron. babam vefat etti, annem ev hanımı...

    bu muhtemel diyalogtan sonra, sınıf sessizliğe bürünür. "muhtemel"dir çünkü, her sınıfta anne veya babası vefa etmiş bir çocuğun olma ihtimali vardır. olaya sadece ölüm sertliği ile bakmayalım. her sınıfta, toplum normları tarafından "utanılcak" algısı oluşturan bir mesleği olan anne veya babaya sahip öğrenci olabilir. çocuk yaşta alın teri ile kazanılan paranın önemli olduğu, mesleğin çağrıştırdığı imgenin önemli olmadığını başkalarına anlatamayabilirsin. gerçi bunu başkalarına anlatmaya çalışmaya gerek yoktur fakat bu idrake varabilmek çocukken gerçekleşmeyebilir.

    yeni öğretmen ya da hocayla tanışılcak her sene başı zulümdür bu çocuklara. yetmezmiş gibi o gün ilk dersine giren tüm öğretmenler, sınıftaki öğrencilere anne-baba mesleklerini söyletir. bu yetim-öksüz çocuklara bu acıyı neden yaşatır bu öğretmenler?

    acaba, sınıfta "arkası" güçlü öğrenci var mı diye kontrol etme çabası mıdır bu? yoksa veliler toplantısında mesleğini bildiğiniz ebeveyne, usulüne göre hareket edebilme ön hazırlığı mıdır bu?

    iyi niyetli yaklaşayım bir de. sınıfta durumu iyi olmayan öğrencileri bulup onlara yardım edebilme ya da ona göre davranabilmek için yapılan bir tarama mıdır bu? eğer öyleyse, neden bu fecaat tüm sınıfın gözleri önünde gerçekleştirilmektedir?

    bu sorunun, çocuk ve sınıf psikolojisi üzerine etkileri detaylıca düşülümelidir. fosilleşmiş öğretmenlere belki durumun izhanı tebliğ edemeyiz fakat daha yetiştireceği yüzlerce-binlerce öğrenci olan genç öğretmenlerimiz, bu tehlikeyi idrak etmeliler.

  • arkadaş takside ağlıyor, ama salya sümük, taksici sonunda dayanamadı:

    - yav ama neden bu kadar ağlıyorsun? nerelisin sen?
    + sivas :((((((((((
    - bak, ben de orduluyum, ağlama.

    teselli artık neyi değiştirir ki, arkadaşlar?

  • türk internet tarihinin en büyük trollerinden biri: the terrible turk - fırat koyuncu!

    2000'lerin sonlarına doğru, amerikan güreşi türkiye'de yavaş yavaş popülerlik kazanmıştı ve bu süreç 2010'lu yıllarda gösterilerin televizyona gelmesiyle zirveye ulaştı. wwe gibi büyük organizasyonların geniş kitlelere ulaşan bu spor etkinlikleri, o zamanın çocukları için mükemmel bir eğlence haline gelmişti ve abartısız o dönemin birçok çocuğu, günümüzün gençleri ekran başına kurulup gösterinin başlamasını beklerdi.

    amerikan güreşi sahnesi birçok yıldız isimle dolup taşmaktaydı, fakat takdir edersiniz ki bu dönemde, ingilizce ile alakası pek olmayan o nesil için internet siteleri mükemmel bir bilgi kaynağıydı. bu platformlar güreş severlere haberler, söylentiler ve hatta özel röportajlar gibi kapsamlı açıklamalar sunuyordu. siz ekran karşısında o kaslı erkekleri veya güzel kadınları izlerken bir yanınızda ''nasıl böyle bir vücut yapılmış? ne yiyip ne içiyorlar ki? bu adamlar acaba nereli?'' diye düşünmekten kendisini alıkoyamıyordu.

    işte bu the terrible turk hikayesi, o dönem güreş tarihinin temelleri, bu arenada yer almış eski/yeni her sporcunun biyografisi, hatta geçmiş ve gelecek gösteriler hakkında bilgiler arayan bir neslin temiz kalpliliğinden ortaya çıktı.

    hikâyeye göre, 20 şubat 1955’te mersin'de dünyaya gelen fırat koyuncu; ilk güreş deneyimini 1994 yılında yaşamıştı, fakat maçlara mehter marşı ile çıkması, ringde kurban kesmesi, spiker masasında tavla oynaması ve hatta kazanmak için ringe tavuk atması onu amerika halkı için kısa sürede heel/kötü bir karaktere dönüştürmüştü. osmanlı tokadı isimli bitirici hareketiyle bilinen fırat koyuncu, kariyeri boyunca mazlumun yanında olmuş ve çeşitli kemerler için mücadele etmişti, fakat sakatlıklardan dolayı istenilen seviyeye gelemeyeceği anlaşılınca kovulmuştu.

    hikâye o kadar inandırıcı yazılmıştı ki dönemin spikeri bilgehan demir, 11 ağustos 2010 tarihindeki bir televizyon kanalında the terrible turk'dan bahsederek ekranın bir kısmında fotoğrafını paylaştı ve bu başarılı troll denemesine inandığını tasdikledi. aslında the terrible turk diye bir amerikan güreşçisi yoktu, hiç olmamıştı. bu mahlas eski bir türk yağlı güreşçi olan koca yusuf'tan alınmıştı. fotoğraflar ise türk'e benzediği düşünüldüğü için dönemin eski bir amerikan güreşçisi olan rick steiner’e aitti. internette yazılan her bilginin araştırılmadan tüketildiği bir dönemin kahramanı olan fırat koyuncu, çokça hayal gücü ve biraz internetin bir dönemi nasıl etkileyebileceğinin komik hikayesi olarak arşivlerde yerini aldı.

    yazılan hikayenin tamamını okumak için kaynak
    rick steiner'a ait fotoğraf

  • oldu yav fil falan besleyelim evleri yıka yıka yürüsün madem. fil yani sonuçta bu, doğasında yürümek var niye önüne ev diktiyseniz artık.

    edit: tanım yapıldı
    tanım : bir hayvanın diğer bir hayvanı bir insanın evinde yemesi olayı

  • tbmm başkanlığı'ndan istifa etmeden mensubu olduğu partisinin aday tanıtım toplantısında bulunması, adaylığının açıklanması durumudur.

    türkiye cumhuriyeti anayasası
    94. madde

    türkiye büyük millet meclisi başkanı, başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine, görevlerinin gereği olan haller dışında, meclis tartışmalarına katılamazlar; başkan ve oturumu yöneten başkanvekili oy kullanamazlar.

    https://www.tbmm.gov.tr/…c_anayasasi.maddeler?p3=94

    edit: "tbmm başkanı siyasi partinin veya parti grubunun meclis içinde veda dışındaki faaliyetlerine katılamaz." bu maddeye rağmen hala anayasaya uygun diyebilenler var. onun ak parti'nin düzenlediği seçim programında bulunması bile suç.

    edit2: anayasa'nın çiğnenişini bu kadar normal karşılayamıyorum kusura bakmayın. evet ilk defa çiğnenmiyor ama anayasa biz vatandaşlara karşı uygulanırken, iktidar yanlısı isimlere uygulanmaması zoruma gidiyor. o yüzden gülemiyorum kusura bakmayın.