ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sakalını kesmediği için işinden olan ibb çalışanı
-
kendi sakali icin sakal-i serif demis.
o peygamberin sakali degil miydi?
angel di maria
-
futbolun kimseye olmadığı kadar di maria'ya iade-i itibar borcu vardı. real madrid'de en iyi oynadığı maçlarda bile ronaldo övülüyor, her şey ona yazılıyordu. bugün de messi konuşulacak ama biz futbolseverler, futbolcuseverlerin aksine onun hakkını vermeye devam edeceğiz.
20 haziran 2015 rahmi koç'un açıklaması
-
he amk 20 milyon insanı öldürelim demiş. acaba attığınız gol olmasın biraz nüfus kontrolü yapın, 3 çocuk zırvasının peşinden koşmayın yoksa daha beter oluruz demeye getirmiş olabilir mi?
bebeklik amnezisi
-
çocukluk-bebeklik amnezisi, ing. childhood amnesia ya da infantile amnesia, yetişkinlerin belli bir yaştan önce (2-4) yaşanılan deneyimlerin hatırlayamamasına verilen addır.
bu durumun oluşmasının nedenlerini açıklayabilecek öneriler:
- freud'un görüşü: çocukluk döneminde yaşanmış olan travmaların bastırılması için bu durumun gerçekleştiğini savunan görüş.
- nörobiyolojik görüş: basitçe, bu durumun nörotransmitterlerle alakalı olduğunu öne süren görüş.
- nörolojik görüş: bebek beynindeki gelişimin henüz tamamlanmamasının bu durumun nedeni olduğunu öne süren görüş.
- gelişimsel görüş: bu dönemlerde öz bilişin tam gelişmemesinden ötürü bu döneme denk gelen anıların hatırlanamadığını savunan görüş.
- dilsel görüş: çocukların, bebeklerin hafızaya anıları kodlayabilmek için yeterli dilsel kabiliteye sahip olmamalarından dolayı bu döneme denk gelen anıları hatırlayamadıklarını savunan görüş.
- duygusal görüş: bu dönemde yaşanan duyguların yeterince "kaliteli" olmamasından (yeterince özellik barındırmamasından) dolayı hatırlanmadığını savunan görüş.
instagram'ın tek cümlelik özeti
-
evlerindeki perdeyi yarım açık bırakmaya çekinen insanların, penceresiz yaşadığı ortamdır instagram.
why are some turks are so ungrateful
-
"be" fiilini bir cümlede iki kez kullanacak ingiliz arkadaşı bize göstermiş olaydır.
doğrusu için:
(bkz: why are some stories so cool)
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
lahmacun siparişi verilirken,
"hocam bu sefer 9 tane lahmacun söylüyorum bak, getirin artık bi ezme... var biliyorum."
iki bacağı arasında namus izine rastlanmayan kız
ilginç etimolojik bağlantılar
-
eski türkçede yanmak (geri dönmek, tekrar etmek) diye bir fiil vardı. bunun alev almak olan yanmakla ses benzerliği hâriç bir ilişkisi yoktur.
bu kökten türeyen yankı, (sesin geri dönmesi), yansıma (ışığın geri dönmesi), yanıt (verilen soruya cevap vermek, dönüt), yeni (geri dönen tekrar eden örneğin: yeni ay yani tekrar görünen geri dönen ay) türemiştir.
yunus emre: "ben yürürüm yane yane." derken belki de yanarak aramak değil de döne döne aramak, her yere bakmak demek istemiştir.
edit: kaynak, nişanyan sözlük
balayındayken aldatıldığını öğrenmek
-
başıma gelen bok gibi durum…
2 gün önce evlendik, çıkıp tatile geldik.
tamamen tesadüf eseri zaten şüphelendiğim bir kadınla aldatıldığımı öğrendim.
hayatımda hiç bu kadar boktan, anlamsız bir durumun içinde bulmamıştım kendimi.
bir insan hayatındaki insanı hem aldatıp hem neden evlenir? 2 gün geçmişken alınan ayrılık kararı ailelere nasıl açıklanır? peki ya aldatıldığım günler… anlar… iş çıkışı yorgun argın sırf düzen otursun diye eve iş yapmaya gittiğin anlarda bile evleneceğin insanın o’nunla olduğunu, seni aldattığını öğrenmek… bilen bir ton insanın olduğunu görmek… onların da nikaha gelmesi ve sana acıdılar mı arkandan mı güldüler düşünürken kendini düşünceler arasında kaybetmek… seni aldattığı anlarda saf saf hazırlıklarla ilgili bir şeyler gönderip sorduğunu fark etmek…
hayatımda daha büyük kötülük, daha büyük kalpsizlik çok az görmüşümdür. daha bir konfor alanımın bile olamadığı evden 900 km uzakta, evsiz ve kimsesiz stresten gebererek kalakaldım. ailelere açıklamak… 2 gün önce kutlama yaptığın insanlara açıklamak… sonra hop bir anda tekrar hatırladığın ‘salak yerine konmuşluk’ duygusu.
kimseye açıkça bahsedemiyor olmak, bir sevdiğine sarılıp haykıra haykıra ağlayamamak…
gerçekten delirmelik bir şeyin içine insanın hayatındaki ‘en mutlu günleri’nden birinde düşmek benim gibi güçlü geçinen biri için bile çok dağıtıcı, çok çok zor bir şeymiş.
allah iyi insanlarla karşılaştırsın duası bu insanlar yüzünden var. keşke beni de allah iyi insanlarla karşılaştırsaydı da bu duyguların altında ezilmek nasıl bir şey hiç bilmeseydim.
ekleme: öncelikle yazılan destek mesajlarına ve entrylere teşekkür ederim. dönemiyorum ama okuyorum. entrylerde de mesajlarda da nasıl öğrendiğim sorulmuş: bilen, masamıza oturmuş bir arkadaşının kendisine attığı ‘silmenin unutulduğu’ bir mesaj sayesinde öğrendim. deştim, dahasını öğrendim.
“şüphelendiğin biriyle neden evlendin” diyenlere ne diyebilirim ki çok haklılar.