hesabın var mı? giriş yap

  • bizim millet kadar goygoycusu olmadığını göstermiştir.

    2 gündür gavi'nin annesi muhabbeti dönüyor.
    hiç bir ispanyol kaynakta gavi'nin annesi olayı geçmiyor.
    sadece shakira'nın başka eve taşındığı yazılıyor bunun da sebebinin pique'nin kendisini aldattığını düşündüğü için yaptığı tahmin ediliyor diyor.

    yıllar önce revivo ne güzel demişti:
    "türk gazetelerinde doğru olan tek şey gazetenin üstünde yazan tarihtir"

  • atılan tweet yüzünden çıkarılması yapılabilecek en hafif şeydir. hiç çaresiz kalmamış gibi insanları sırf ideolojisi yüzünden yaftalar veya suçlarsanız insanlar da tepkisi koyar. bitaksi'yi bu eylemi için kutlarım.

    dipçe: düşünce özgürlüğünü savunan yazarlar bana mesaj atıp küfrediyor. ben kurumsal bir firmada calısan biri değilim. sıradan bir insanım. biografisine calıstıgı yerin adını yazıp belki de zamanında o şirketten taksi kullanmış eski müşteriye böyle şeyler söyleyen bir adamı savunmak bir teröristi savunmaktan farksızdır.

  • 30'luk gomez ve hatta podolski'yi bile milli takıma çağıran löw'ün kendisini milli takıma çağırmamasının başlıca tek bir sebebi olan futbolcu:

    1. van persie alman değil.

  • gençlerin önünde nükleer santral, termik santral, siyanürle altın arama, gdo'lu gıda gibi çok daha çağdaş ölüm yolları varken, alkol gibi basit bir sebepten ölmesini içine sindiremeyen akp'nin düzenlemesidir.

    yahu kanser olmak, mutasyona uğramak, siyanür zehirlenmesinden ölmek varken neden siroz?

  • kimseye zararı olmadan kendi halinde eğlenen insanlar görüyorum ben. bir olay, taşkınlık vs yoksa size giren çıkan nedir tam olarak?

  • bakınız resim

    margarin dediğimiz leziz besin bir takım kimyasal işlemler ve hokus pokuslarla elde edilen tamamen "yapay" bir gıdadır. bir takım sıvı yağları alır ve tereyağına benzeyene kadar işlemlerden geçirerek katılaştırırsınız.

    fransız imparatoru 3.napolyon ( bildiğimiz napolyon değil onun sonradan tahta geçen akrabası) fakirler tereyağı alamadıkları için mırın kırın etmeye başlayınca toplamış bilim adamlarını ve demiş ki tereyağına benzeyen bir şey bulana ödül vereceğim. tabii paranın kokusunu alan dönemin kimyagerleri de başlamışlar çalışmaya ve en sonunda bir tanesi margarin dediğimiz maddeyi üretmeyi başarmış (hippolyte mège-mouriès )

    tabi o dönemin insanları daha uyanık olduklarından ve modern reklamcılık taktikleri gelişmediğinden kimse bu acayip şeyi ağzına sürmeye yanaşmamış. en sonunda fransız kimyager bu buluşunun patentini bir şirkete satmış ve margarinin macerası başlamış.

    tabi ardı ardına gelen dünya savaşları ve amerika'daki ekonomik kriz milletin tereyağına ulaşmasının önünü kesince margarine de gün doğdu ve işte günümüzde tüm market raflarını dolduran ve evlerimizin dolaplarını süsleyen o mis gibi margarin böyle popülerleşti.

    bu margarin maddesinin sağlığa pek çok faydaları olduğu üreten firmalar tarafından sürekli öne sürülse de ben kişisel olarak kalp damarlarımı tıkama ihtimali yüksek ve donduğu zaman tavadan bile çıkartmanın sorun olduğu bir maddeyi ağzıma sokmamaya çalışıyorum. bir de genelde bu tür markaları üreten firmaların ağırlıklı olarak plastik,petrol ürünleri ve türlü temizlik malzemesi üretmeleri beni azıcık rahatsız ediyor diyelim. ama lezzetli midir orası başka. bunu tüketen tüketir mi hiç karışmam. bu tamamen kendi seçimim.

    şimdi resimdeki reklama şöyle bir bakarsak. bir tekne üzerinde güzelim denizin ortasında neşeyle oynayan ve bir yandan da annelerinin üzerine margarin sürdüğü ekmekleri yiyen afacanları görüyoruz. üstelik reklamda margarinde "taze süt" olduğu (nasıl tazeyse artık donmuş kalıbın içindeki süt ki zaten sütten üretilse onun ismi tereyağı olur) ve içinde vitaminler olduğu yazmakta.

    şimdi sizin çocuklarınız olsa ekmeğin üzerine mis gibi kokan tamamen doğal ve faydalı olduğu binlerce yıldır kanıtlanmış tereyağı mı sürersiniz yoksa son yüz elli yıldır kullanılan ve tamamen "yapay" bir madde mi sürersiniz. bunun cevabını kendi çocukluğunuzda hatta şu anki mutfağınızda arayın derim.

    peki nasıl oluyor da tamamen "yapay" bir maddeyi bizlerin tereyağı gibi tüketmesini sağlayabiliyorlar. işte burada ayrı bir bilim olan "ikna taktikleri" ve reklamcılık ilmi girmekte.

    bu tür teknikler kullanılarak size sadece fabrikada üretilen margarini tereyağ yerine yedirmekle kalmazlar bazen de son derece zararlı "siyasi" bir takım oluşumları da "kurtarıcı" ve "beklediğiniz çözüm" diye sunabilirler.

    bir paket margarini satmakta kullanılan "ikna taktikleriyle" koca bir siyasi hareketi size kabullendirmekte kullanılan teknikler komik şekilde birbirine benzer. yakın bir zamanda bu konuda vereceğim eğitimlerde ve paylaşımlarda daha ilginç bilgiler vermeye çalışağım.

    (margarin falan derken ben de etkilendim şimdi güzel bir margarinli pardon terayağlı pilav olsa ne güzel giderdi)

  • ülkede,
    adalet olmadığı için avukatlığın,
    güvenlik olmadığı için polisliğin,
    habercilik olmadığı için gazeteciliğin,
    eğitim sistemi olmadığı için öğretmenliğin pek bir anlamı kalmadı.
    bilim olmadığı için de mühendislik bitiyor.

    hadi herkes imam olsun.