hesabın var mı? giriş yap

  • dönercinin valiyi niye umursaması gerektiğini anlayamadığım hadise. tivitteki arkadaşın dediği gibi. vali halka hizmet eder halk valiye değil. bu arada dönercinin maskesi ağzında. vali eldiven niye yok diyor. lokantalarda eldiven takılmaz.

    cahil ve kibrinden uçan bir valinin yediği halt. senin ne görevin ne haddin böyle bir şey yapmak. ayrıca maskeyi burnunun altına takıyorsun. önce düzgün maske takmayı öğren. neresinden tutsan elinde kalıyor.

    edit: dönercinin maskeyi yanlış taktığını göstermek için öyle yapıyormuş, uyaranlara teşekkürler. bu arada validen özür gelmiş, iyi yapmış.

    edit 2 : lokanta genelinde değil, böyle döner, fırın etrafında falan eldiven takmak yok. erime ihtimalinden dolayı.

  • burası türkiye cumhuriyeti. ahmet, mehmet, ali, veli, recep gider ama bu ülke ilelebet var olacaktır. bu ülke kimsenin babasının malı değil.

  • bir daha yazalım: şehit cenazelerinin düzenlemesini devlet yapar. yani normal bir cenaze töreni değildir, 'organizatörü' devletin kendisidir. k.kılıçdaroğlu bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanıdır dolayısıyla devlet adamlığı kimliği vardır. cenaze törenlerine katılıp katılmaması kendi inisifiyatindedir. kimse bu konuda telkinde bulunamaz. yani bu konuda aslında ailenin de diyecek bir şeyi yoktur.
    zorunlu edit: sabahtan beri mesaj alıyorum aileye hakaret ettiğim söyleniyor. ben kimseye hakaret etmedim etmem de. verdiğim cevaplardan birinde de dediğim gibi bu troll tayfası toplumun bir 'millet' mi yoksa 'yığın' mı olmasını arzuluyor. buna bir cevap verip ona göre yazmalarını rica ediyorum.

  • 5bin lira alip istanbulda kirada oturup bir de ailesine bakiyorsa, lcw den giyinebildigine sukur edebilmelidir

  • yer : isvicre alpleri

    zermatt yakinlarindaki "monte rosa" dagina yapilan , buzul üzerinde yürümeyi de kapsayan, bir trekking turundayiz. ilk gün yaklasik 8 saat süren yürüyüsün sonlarina dogru gruptan bir arkadas ayagini burkar. biraz toparladiktan sonra, "tamam sorun yok" diyip tura devam eder. ancak aksam 2800 metredeki dag evine vardigimizda, arkadasin ayagi siser ve üzerine basamaz hale gelir. ertesi gün de tirmandigimiz onca yolu geri dönmemiz gerekmektedir ama sakatlanan arkadas icin bu mümkün olmaz. ve geriye tek alternatif kalir : helikopter (helikopter masrafinin sigorta tarafindan karsilanmasi mevzuuna girmiyorum bile)

    ertesi sabah, grubumuzun lideri olan isvicreli arkadas, zermatt air isimli helikopter merkezini arar ve konusur. sonradan bize aralarinda aynen söyle bir diyalog gectigini anlatir:

    - monte rosa hütte'deyiz. bir arkadasimiz ayagini burktu ve asagi yürümesi mümkün degil. yardiminiza ihtiyacimiz var.
    - agrisi cok mu?
    - hayir. hatta hic agrisi yok, ama ayagi sisti ve üzerine basamiyor.o yüzden size ihtiyacimiz var.
    - yalniz biz sadece hayati tehlike olan durumlarda hemen müdahele ediyoruz. sizin durumunuzun aciliyeti yok, o yüzden daha sonra gelebiliriz.
    - peki, ne kadar sonra?
    - yarim saat sonra

    gercekten de helikopter yarim saat sonra gelir.

  • iki kişinin bildiği sır değildir düsturuyla yola çıkarsak bu dizi hakkında bir sırrı açıklamak isterim.

    bilindiği üzere osman sınav bu dizinin başından 55. bölüme kadar yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptı. dizinin senaristleri ise raci şaşmaz, bahadır özdener ve danışmanı da soner yalçın'dı.

    osman sınav ani bir kararlar 55. bölümde diziden yapımcı ve yönetmen olarak ayrıldı. dizinin yapımcılığı senarist raci şaşmaz'a geçti, yani dizi sinegraf'tan pana film'e geçti.

    neden böyle olduğuna dair kimsenin fikri yok. osman sınav'ın aniden ayrılmasına rağmen dizi devam etti ve ilk 97 bölümü efsane oldu.

    bu konuda birçok spekülasyon yaşandı. osman sınav bu konuda şu açıklamayı yaptı:
    'öyle olması gerekiyordu o zaman. başka projeler yapmak istedim ve benim için belli bir doygunluğa gelmişti, arkadaşlarıma devrettim.'

    bu tatmin edici bir açıklama değildi. o yüzen olay piyasada şaşmaz kardeşlerin diziyi tehdit ile osman sınav'ın elinden aldığı, şeklinde yorumlandı ve de bu şekilde yayıldı.

    fakat olayın aslı böyle değil.

    olaylar şu şekilde cereyan etmiş, kurtlar vadisi tüm türkiye'de reyting rekorları ile patlayınca herkes işin senaristlerine odaklanmış, yani raci şaşmaz, bahadır özdener ve soner yalçın dizi de oyunculardan bile daha çok öne çıkmış. osman sınav ise bu durumdan çok rahatsız olmuş ve senaristlerle yapımcı arasında bir kriz baş göstermiş.

    ego savaşlarıyla harlanan kriz neticesinde osman sınav diziyi 55. bölümde bitirme kararı almış. raci şaşmaz ve bahadır özdener itiraz etmiş, reytingi bu kadar yüksek olan diziyi bitirmek istememişler, anlatacak çok hikayemiz var demişler, osman sınav ile sulh etmek istemişler ama osman sınav buna yanaşmamış, cezayı kesmekte kararlıymış.

    tabi işin bitmesini ne kanal istiyor ne de oyuncular. osman sınav nüfuzu yüksek bir isim, işte o ana kadar kendini tutan raci şaşmaz da kendi nüfuzunu devreye sokuyor. yani kadiri tarikatını. bu noktadan sonra ibre senaristlere dönüyor, kanalın desteği, tarikatın desteği, kamuoyu desteğini arkalarına alınca osman sınav anlaşıp diziyi devrediyor.

    tabi şaşmazların kadiri tarikatına mensup olması dizi pana film'e geçtikten sonra oyuncular arasında rahatsızlığa neden oluyor, bazı oyuncular ayrılmak istiyor. bazıları ayrılıyor, bazılarını ikna edip devam ediyorlar.

    yapımcı - senarist çatışmasına bazı oyuncular da taraf oluyor, onları da tahmin etmek güç değil.

    sektörde yapımcı - senarist çatışması çok sık olur. fakat bu çatışmalardan hep yapımcılar galip ayrılır, kurtlar vadisi bu konuda da bir ilke imza atmış.

  • müdür yardımcısının girdiği din dersinde (ayrıca müzik dersine girerdi) hz. muhammed'in en büyük mucizesi nedir diye sormuştu.
    millet yok ayı ikiye bölmesi, yok allah ile yüzyüze konuşması diye atıp tutuyordu. sıra bana gelince kuran dedim. hoca da afferin dedi.. sen ilerde büyük adam olacan dedi.
    (bkz: olamadı)