ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk üniversitelerinin tek cümlelik özetleri
-
eskişehir osmangazi üniversitesi:
+ nerede okuyosun?
- eskişehir'de okuyorum.
+ anadolu mu?
- osmangazi.
+ hmm. olsun ya eskişehir güzel yer.
gareth bale
-
100 etmez. ama araplar ve ruslar piyasayı böyle yoğurdu. e real madridin de gücü var. istedikten sonra alır. aldıktan sonra da 2 ay içinde çıkartır parasını. benim paramla 60 mio eder. he cebinde kaç para var diye sorarsan, 6.5 liram var. ama yarın maaşlar yatıyor akıllı olun lan. adam olun.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
- 5 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
- mezarda..
- anlayamadım?
- neyini anlayamadın mına ğoyim, siyanürle altın aramıyo mu bu şirket?
eşinin çalışmasını normal karşılayan insan
-
annemdir. babamın çalışmasını normal karşılıyordu. annem insan, babam da eşi.
zorunlu ekleme: tahmin etmesi zor değil tabi ama başlık başa kalmış.
insana kendini güvende hissettiren şeyler
-
anne ve babayla yaşanan evdeki sana ait oda....
artık büyümüş ve kendi hayatını kurmuşsundur ama hiçbir yer o sana ait küçük odanın verdiği güveni vermez.belki o odada yaşarken daha mutlu oluşundandır güvende hissetme duygusu, bilemiyorum....
...,..................
http://www.eksiduyuru.com/…asi-her-gruptan-olabilir
yaran fıkralar
-
adamın biri, pejo marka bir minibüs alır.
sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.
yolculardan biri:
-kaptan yavaş, bir yere çarpacağız! der.
şoför:
-sen pejo'yu biliyor musun? der.
yolcu:
-hayır! der.
şoför: -o zaman sus der ve devam eder.
minibüs hızlanmaya devam eder..
bir yolcu daha seslenir:
-oğlum ben hastayım, biraz yavaş!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
amca ne bilsin,
-hayır! der.
-o zaman sus der, şoför..
bu kez bir kadın seslenir:
-hamileyim! lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürceğim !!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
kadın:
-yok! der.
şoför yine aynı cevabı verir..
arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
-yavaş git kardeşim, öldüreceksin bizi !!!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
genç:
-biliyorum lan, ne olacak? der.
şoför:
-o zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?...
durumumuz budur !
mars'a gidecek ilk türkün oradaki ilk paylaşımı
-
bir insan için küçük insanlık için büyük bir adım gibi tarihi bir söz olmayacaksa da yine de türk tarihinde yerini alacak basit bir söz veya görsel altı yazı olması ihtimal. misal 'az önce iniş gerçekleşti.hepimiz çok heyecanlıyız.' gibi basit bir paylaşım olabilir.muzip birisi şunu da paylaşabilir:
(bkz: arkadaşlar gelmeyin tünel bombok bir yere çıktı)
the dark side of the moon
-
bu albumun kapagindaki prizma ile albumun icindeki bazi seslerin arasinda bir iliski var.kapaginda prizmaya carpan ve renklere ayrilan bir isik var. albumun basinda da once kalp atislari, yazarkasa sesi, garip bir aksaganla konusan adam (i've always been mad...) , saat sesi, ucak sesine benzer bir ses , hep beraber veriliyor. sonra bir bayan cigligi duyuluyor* ve albume geciliyor. albumde de her sarkida bu bahsettigim sesler ayri ayri duyuluyor (time'da saat, money'de yazarkasa, great gig in the sky'da o deli adamin konusmasi, on the run'da ucak sesi ...)
bu durumda o seslerin toplamini isiga, kadin cigligini prizmaya ve albumun her bir sarkisini ayri bir renge benzetebiliriz*. yorumlarim bu yondedir.
beni adamlığınla tavlarsan başının belası olurum
-
ortalığı leopar desen, parlak tayt, şeffaf sütyen askısı, dibi gelmiş sarı saç ve siyah kaşa bulayan açıklama.
günaydın cahiliye dönemi adetidir
-
ali erbaş'ın işini iyi yaptığını gösteren bir söylemdir.
şeriatı ilan etme misyonunu, kurbağaların suyunu yavaş yavaş ısıtarak yerine getirmektedir.
(bkz: diyanetin 4-6 yaş zorunlu kuran kursu talebi)
günaydın bu arada sayın yazarlar ve sevgili çaylaklar*