hesabın var mı? giriş yap

  • vakti zamanında elime nasıl geçmişse bir araba yarışı oyununun demosu ile yaptığım eylem. çok güzel ormanlı bir parkur vardı, hep onu seçerdim, sonra manzara seyrederken artık araba ters mi gitmiş bir yere mi çarpmış, peeeh... ben çocukken bir misafirlikte monkey island oynayan çocuğu seyrederken de yapmıştım. o zaman için o monkey island neydi yahu, "gerçek gibi, vay be" filan demiştik. hey gidi günler hey...

  • internetten cicek satan dukkanin sahibine ceo denilmesiden öturu adamin kendini nimetten sanmasiyla gerceklesen olaydir.

  • arkadaş yanımda babasını arıyor:

    - baba naber?
    - sağol yavrum sen nasılsın?
    - iyiyim de arkadan müzik sesleri falan geliyo, ne o parti falan mı?
    - hehe makamdan da mı çıkaramadın?
    - ne makamı ya?
    - ezan okunuyor evladım...

  • aileleri istemediği için kaçarak evlenen çiftimizin ortak instagram hesabından paylaştıkları 9323261 düğün fotoğrafının istinasız her birinin* altında:

    ''#nefesimi#aldım#gönül#sarayıma#kraliçe#yaptım#ele#güne#inat#mutluyuz#mutlu#düşmalar#çatlasın''
    yazıyor.

  • bir cemil çiçek sözüdür. kendisi kandilli rasathanesi müdürü mustafa erdik'in 5.9 büyüklüğünde diye açıkladığı deprem için "eksik bilgiler zaman zaman olabilir ama bize göre deprem 5.7 büyüklüğündedir” demiş.

    bize göre...yahu depremin sana göresi mi olur? adam rasathane müdürü, bütün bilgiler ondan alınıyor, sen kimden aldın ki bilgiyi doğrusu bu diyebiliyorsun? hem de bize göre diyerek. pardon ama siz kimsiniz?

    yarın başbakan simav'a gidip, "deprem 5.9 büyüklüğündedir dediler ama biz yılmadık, çalıştık depremi 5.7'ye indirdik. hayaldi gerçek oldu!!" derse valla şaşırmayacağım.

    sanki enflasyon açıklanıyor arkadaş, bize göre 5.7'ymiş, vay anasını.

  • anneyi üzen davranışlar normalden farklıdır.

    okulu altı seneye uzatırsınız, kiraya da zam gelir. ama anne bir koli yiyecekle size ev ziyaretine gelir. gülerek evi temizler, alışverişinizi yapar. -olsun- der, -sen mutlu ol da- der.
    sonra yaptığı karnıbaharı yemezsiniz anne çok üzülür. bir çatalla biraz ucundan tırtarsanız gene sevinir. bu sevinç bazen mezuniyetinizdeki ile aynı bile olabilir.

    anne en çok olmayan şeylere üzülür, olanlara değil;

    çalmayan telefonuna, olmayan evlilik hazırlığına, giyilmeyen terliğe, çözülmeyen buzluğa...

    olan şeyleri hep atlatır anneler;
    ayrılığa alışır, emeklilik hayallerini uzayan okul yüzünden ertelemeye, başta zırtapoz dediği sevgililere.

    ayrılık rutine biner. ilk gidiş gözyaşları iledir, sonrakiler otobüse yollanan öpücükle. daha çalışıp kazanması gerekirse önce gider üzülerek kaydını sildirir ahşap boyama kursundan, sonra sevinir daha gencim çalışırım diye. tasvip etmediği sevgiliye bir hafta sonra kaşkollar örmüştür rengarenk.

    anneler olmayana üzülür, ya da olmamış gibi yapılana.
    hiç kucağında ağlanmamış, hiç saçları yana ayrılmış çocuk bayramda elini öpmemiş, onun cocuğundan iyi matematik bildiği günler hiç olmamış, bu yaşlı adamcağız ona aşık bir filinta asla değilmiş gibi davranılırsa üzülür.

    anneyi üzmek, kemalettin tuğcu romanı yazmak kadar zordur, mutlu etmek ise numarasını ezbere bilmek kadar kolay.

  • televizyonda moda giyimle falan ilgili bir yarışmada jüri olan hanım. bir kızcağız katıldı ingilizce öğretmeniyim dedi aralarındaki dialog aşağıda;
    - what is your style?
    - ingilizce mi türkçe mi cevap vereyim?
    - ingilizce tabii. [yanındakilere 'bakalim konuşabiliyormu durun']
    - actually i dont have a style..(vs)
    - evat konuşabiliyormuş tamam

    sen kimsin ingilizce öğretmeniyim diyen kızı konuşma sınavına alıyorsun. meydan kimlere kaldı? bu eğitimli denebilecek insanlar kimlerin ağzına maskara önüne meze oldu allahım. bu televizyondaki insanlar kim, eğitimleri sıfatları ne? çıldıracağım az kaldı

  • bir ara iki karpuzu koltuk altlarına yerleştirip, basına poz vermişti. gazetedeki fotoğrafın altında da "bu sene kaleyi gole kapatırım" yazıyordu.

    ertesi gün beşiktaş forumlarında "ali eren mi yakışıklı, karpuz mu?" diye bir başlık açılmış, karpuzun daha yakışıklı olduğuna kanaat getirilmişti.

    bu arada "bu sene kaleyi gole kapatırım" iddiası karpuzların gölgesinde kalmış olsa da, o sene beşiktaş cidden az gol yemişti.