hesabın var mı? giriş yap

  • 1977 senesinde ilk filmi cekilmistir star wars serisinin. film, uzayda bir uzay gemisini kovalayan, baska bir devasa uzay gemisinin lazerli savasiyla baslar. daha sonraki sahnede uzay gemisinin icinde 3 robotla devam eder.

    su an elindeki cep telefonunla cektigin videoya, yine cep telefonunla efektler ekleyip bundan daha iyi bir sahne yapabilirsin. ama 1977 senesinde boyle bir sahneyle sinema seyircisini karsilamak, serinin zeka yasinin zamaninin cok otesinde oldugunu gosterir.

    tabletinde talking tom, televizyonda pepe' yle buyumus cocuklarin anlamayacagi bir durumdur.

    db edit: (bkz: 4 ağustos 2015 ıspartakule gişeleri trafik kazası)

  • olay baştan sona saçmalıklar silsilesi olduğu için efes’e sövmenin bir anlamı olmadığını düşündüğüm olay.
    birinci saçmalık, putin ukrayna’ya girdi diye basket takımının suçu ne amk , hadi milli takım olsa anlarım .
    ikinci saçmalık, hadi rus takımlarını elemeye karar verdin , oynanan maçları iptal mi edelim yoksa alınan puanlar sayılsın mı gibi kritik bir kararı takımlara oylatmak nasıl bir mantık? doğal olarak her takım hesap kitap yapıp hangi karar daha çok işine gelecekse o yönde oy verir .
    üçüncü saçmalık madem rus takımlarını elediniz cska’nın oylamada ne işi var ?
    bu euroleague yönetimi tam bir fiyasko , ciddiyetsizlik akıyor .

  • tarihteki en ilginç vakalardan biri tanganyika gülme salgını.

    salgın, 30 ocak 1962'de tanganyika'nın (yeni adıyla tanzanya) kashasha kentinde sadece kızların kaldığı bir yatılı okulda başlıyor. öğrenciler arasındaki bir şaka sonucu başlayan gülme, gelişigüzel bir şekilde tüm yatılı okula yayılıyor. yatılı okulda yaşları 12 ile 18 arasında değişen 159 öğrenciden 95'ini etkiliyor gülme salgını. belirlemelere göre salgının etkisi kişiden kişiye değişmiş. bazı kişilerde birkaç saat, bazılarında ise dile kolay fakat tam 16 gün sürmüş.

    öğretmenler bu salgından etkilenmemiş ancak olayın önüne bir türlü de geçememişler. öğrencilerin derslerine konsantre olamadıklarını belirten öğretmenler, 18 mart 1962'de okulun kapatılmasını istemişler ve okul o tarihte kapatılmış.

    okul kapatılmış kapatılmasına ancak gülme salgını yine de devam etmiş. tanganyika'nın nshamba köyünde nisan ve mayıs aylarında okul çağındaki çocuklar ve genç yetişkinlerden oluşan 217 kişi salgından etkilenmiş ve gülerek eğlenmiş.

    kashasha'daki okul 21 mayıs'ta yeniden açılmış. mayıs'tan haziran'a kadar açık kalan okul sayesinde salgın bukoba yakınlarına kadar yayılmış ve bu sayede 48 kişi daha salgından etkilenmiş.

    sonrasında yetkililer duruma el atmış ve salgının patlak verdiği okula dava açılmış. okuldaki öğrenciler çevre köylerdeki okullara dağıtılmışlar. çevre köylerdeki okullara giden kızlar orada da benzer etkiye sebep olmuşlar ancak salgın, başladıktan 6-8 ay sonra tamamen sona ermiş.

    toplamda 14 okul kapatılmış tanganyika'da bu mevzu yüzünden. yaklaşık 1000 kişi de olaydan etkilenmiş. gülme salgını denildiğine bakmayın, durmadan gülmek insana iyi gelen bir şey değil. zaten bu olay sonucunda da o bölgede birçok genç ağrı çekmiş, baygınlık ve kızarıklık atakları geçirmiş.

    peki nasıl oldu da böyle bir olay meydana geldi?

    uzmanlara göre bu durumun sebebi toplumsal histeri. toplumsal histeri genellikle çok fazla güçlü olmayan topluluklarda meydana geliyor ve düşük statüye sahip olan insanlar için son çare gibi bir şey. bir şeylerin yanlış olduğunu ifade etmenin bir yolu.

    purdue üniversitesi'nden charles f. hempelmann, tanganyika gülme salgınının "stres" kaynaklı olduğunu belirtmiş. 1962'de tanganyika bağımsızlığını yeni kazanmış. bu sebeple de öğrenciler; öğretmenlerin ve ailelerin kendilerinden daha fazla beklentiye girdiğini belirtmişler ve aşırı stres yaşamışlar. öğrenciler de kendilerine böyle bir kaçış yolu bulmuşlar ve tarihteki en ilginç olaylardan birine imza atmışlar.

    kaynak

  • şimdi coder'a anlatır gibi anlatmak gerekirse; korsan yazılım dediğiniz mevzu, bizzat büyük yazılımcılar tarafından desteklenmese de, maksimum şiddetle savaşılmayan bir mevzudur. olmak zorundadır da. çünkü bir yazılımın piyasaya hakimiyeti, onun korsan yaygınlığı oranında mümkündür.

    yarın microsoft, çıkıp korsan office kullanımını, bütün dünyada oldukça komik yüzdelere düşürebilir mi? elbette. çok da zor değil. ama bunu neden yapsın? korsanı bitirseler ve dünyanın sadece yarısı lisanslı office kullanır hale gelse, ertesi yıl dünyanın bu yarısı da office kullanmayı bırakır. çünkü yazılım dediğiniz şey, sadece sizi ilgilendiren bir konu değil. dosya paylaştığınızda, karşınızdaki insanda/kurumda bu dosyanın desteklenmeyeceğini bırak bilmeyi, şüpheye düştüğünüzde, o yazılımı kullanmazsınız.

    aynı şey adobe için de geçerli, diğerleri için de.

    o yüzden kasmayın fazla kendinizi, korsan yazılım, bizzat büyük yazılım firmaları tarafından alenen olmasa da, göz yumulan bir konudur. yazılım firmalarının buna samimi olarak bir itirazı yoktur. ticari akıl bunu gerektirir.

    dolayısıyla korsan yazılım, yazılım firmalarının çok daha büyük paralar kazanmasına sebep olan bir yan üründür.

  • mahkeme sonrası edit: onedio yetkilileri mahkeme süreci sonunda lokman önsoy ile görüşmüş ve hatalarını kabul edip, telif hakları çerçevesinde tazminatlarını ödemiştir.

    --------------------------------------------------

    daha önce de birçok yazarın/yakınımızın başına gelen olay. en sonuncusu da illustrator
    (bkz: lokman önsoy)'un başına gelmiştir. yazdıklarını aynen aktarıyorum.

    "23.09.2017 tarihinde onedio sitesinin bana ait bir karikatürü kaynak göstermeden ve hatta üzerindeki imzamı ve o zamanlar kullanmakta olduğum web sitesi adresimi silerek kullandığını fark ettim. "türkiye'de bilim neden gelişmiyor sorusuna verebileceğiniz 17 cevap" şeklindeki klasik başlıklarından birine imzasını sildiği karikatürü koymuş, herhangi bir kaynak belirtmemiş ve 19.04.2016 tarihinden bu yana 235 bin tıklanma almış bir gönderi. 22 bin kez de facebook'ta paylaşılmış. yani kısaca karikatür anonim olmuş, piç olmuş.

    bunun üzerine kendilerine bir mail attım. özetle, çizimin bana ait olduğunu, izinsiz paylaşılmasının, kaynak gösterilmeden paylaşılmasının, imza silinerek paylaşılmasının ve bundan maddi çıkar sağlanmasının yanlış olduğunu; karikatürün kaldırılmasını, ama imzalı çizimlerimin yeni bir gönderi düzenlenerek paylaşılmasını istediğim bir mail. böylece yapıcı bir şekilde bu işin içinden çıkarım, diye düşünmüştüm.

    tabii bu bilinçsiz, üretmeyen, kaynak göstermeyen ama herkes tarafından bilinen site ilgilileri gönderdiğim maile cevap vermediler. yalnızca karikatürün altına adımı yazmakla yetindiler.

    ben de savcılığa başvurarak erişimin engellenmesi kararı aldırdım. devam eden süreçte ki sonuna kadar devam edecek, bakalım cevap verilmeyen bir mail nelere malolacak.

    ayrıca;
    evet bunu dert ettim. telif hakkı ihlalinin 6 aydan 2 yıla kadar cezası vardır. telif hakkını ihlal ederek maddi kazanç sağlamak ise işin başka bir boyutu. eser sahibi öldükten 70 yıl sonrasına kadar bu hakları korunur.

    ne idüğü belirsiz, içerik üreten bir ekibi olmayan, üretmeyen ama başkalarının ürettiklerinden maddi kazanç sağlayan bu gibi siteler benim emeğim ve fikrim üzerinden bir kuruş dahi kazanamaz.

    bilen bilir, istediğiniz herhangi bir çizimimi kullanmanız için benimle iletişime geçmeniz yeterlidir. siyasi veya ticari amaçlar altında kullanılmamak kaydıyla izin veririm.

    biraz uzun bir yazı oldu; ama sevdiğiniz bir şarkının, türkünün veya resmin anonim olmasını ister miydiniz? okuyan, ilgilenen herkese sevgiler!"

    söz konusu resim

    ve diğerleri:

    varan 1

    varan 2

    varan 3

  • bu sahne gerçek bir mafya saldırısının uyarlaması niteliğini taşır.

    masseria ve maranzano arasında süren savaş, bir restaurantta gerçekleşen infaz ile biter ve eski usül mafyadan daha modern mafyaya geçişin ilk adımı olur. masseria, eski usül bir mafyadır; sicilyalılardan başkasına güvenmez. ancak maranzano, masseria'nın ölümüyle gerçek patron olur.

    saldırıyı charles 'lucky' luciano tasarlamıştır. luciano ve masseria restaurantta yemek yerken lucky izin isteyerek tuvalete gider. masseria yalnız kaldığında iki kişi tarafından kurşun yağmuruna tutularak öldürülür. lucky luciano, maranzano'nun yardımcısı olur hızlı yükşelişi maranzano'yu rahatsız eder. lucky'den kurtulmak ister ama lucky daha hızlıdır ve maranzano'nun da işini bitirir.

    lucky'den sonra mafya yapılanması zamanın şartlarına ayak uydurmaya başlamıştır. sadece italyanlar ile değil diğer gruplarla da ortaklık yapılır. artık mafya, takım elbise giyen iş adamlarının sahasıdır.

    (bkz: salvatore maranzano)
    (bkz: guiseppe masseria)
    (bkz: lucky luciano)

  • edit: "kirpi" ile ilgili bilgi değiştirildi.
    güncel bilgiler ile ilgili şöyle bir faydam olabileceğini düşündüğüm sınav. tabii tutup da 2006 olayını güncel diye sormazlarsa;

    güncel bilgiler
    a… ilk yerli helikopterimiz
    f… euro 2016 şampiyonası
    a… insansız hava aracımız
    h… milli savaş gemimiz
    a… yerli tankımız
    b… 2014 dünya kupası
    i… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak yazarımız
    h… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak bayan yazarımız
    m… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak minyatürcümüz
    b… ımf borcumuz ne zaman bitti
    e… 2013 dünya başkenti ilimiz
    m… 2015 expo fuarı nerede yapılacak
    i… türkiye’de 2014 yılı ne yılı olarak kutlanacak (ülke)
    a… türkiye’de 2015 yılı ne yılı olarak kutlanacak (ülke)
    f… uzaydan atlayan ilk adam
    k… ilk plastik paraya geçen ülke
    h… ilk eğitim uçağımız
    m… ilk nükleer santralimiz nereye kurulacak (şehir)
    s… ikinci nükleer santralimiz nereye kurulacak (şehir)
    b… petrol ve doğalgaz arama gemimiz
    a… zırhlı ve yüzebilen ilk dozerimiz (dünyada bir ilk)
    k… mayına dayanıklı ve pusuya karşı koruma sağlayan türkiye tarafından üretilen askeri zırhlı araç
    g… en eski mezar olarak kabul edilen urfa’ya bağlı bölge
    i… ordusu olmayan nato üyesi
    c… halkın ilk kez 2014 yılında doğrudan seçeceği kurum
    p… dünyanın ilk demokratik meclis binası – antik kent
    b… kyoto’nun yerine geçen iklim değişikliğiyle mücadele
    protokolü
    i… islam konferansı teşkilatı yeni sekreteri (2014)
    m… ab ismini hangi antlaşma ile almıştır
    b… ab merkezi
    i… dünya ekonomik formu nerede toplanır

    cevaplar: atak – fransa – anka – heybiliada – altay – brezilya – ismail gaspıralı – halide edip adıvar – nasuh matrakçı – 2013 – eskişehir – milano – iran – avusturalya – felix baumgartner – kanada – hürkuş – mersin – sinop – barboros hayrettin paşa – azmim – kirpi – göbeklitepe – izlanda - cumhurbaşkanı – patara – bali – iyad medeni – maastricht – brüksel – isviçre…

    edit: teşekkür eden arkadaşlara teşekkürü borç bilirim, fakat "bilgi paylaşma, rakip onlar" diyen arkadaşlara da bu sadece bir sınav demek isterim. hırsımınızın kurbanı olmayalım derim. hak eden, yeter ki çalmadan çalışıp da kazansın

    edit:

    o… (2014) anayasa mahkemesi kaç üyeden üyeden oluşacak
    n… 2014 yılında mayıs ayında kıbrıs barış gücüne atanan ilk kadın orgeneral kristin lund nerelidir
    c… türkiye’nin üyeliğe kabul edildiği isviçre bilim merkezi
    w… 2014 pulitzer ödülünü alan abd gazetesi
    t… 2014 pulitzer ödülünü alan ingiliz gazetesi
    t… ilk kadın başbakanımız
    u… 14 ocak 1990’da yıkılan berlin duvarı
    ö… basmacılık adı verilen mücadele nerede başlamıştır
    g… gorbaçov’un izlediği açıklık siyaseti (bkz: mihail gorbaçov)
    a… ermeni terör örgütü
    f… türk – yunan meselesi
    a… rum iç işleri bakanı yorgacis’in adayı yunanistan’a bağlama planı ve türkleri imha etme
    e… 2005 - 2014 islam konferansı teşkilatı genel sekreteri
    c… abd'nin başlattığı mekik diplomasisi mısır – israil dostluğu
    d… 2007 – 2013 arası uygulanan kalkınma planı

    17– norveçli – cern – washington post – the guardion – tansu çiller- utanç duvarı – özbekistan – glasnost ve yeniden yapılanma ise perestroyko) - asala (ermenistan’ın kurtuluşu için ermeni gizli ordusu) - fır hattı (ege hava – uçuş bilgi)- akritas planı- kıbrıs barış harekatı bunun üzerine yapıldı - ekmeleddin ihsanoğlu – camp david antlaşması - dokuzuncu kalkınma planı

    sinir içeren edit: hala "aman kpss kaçış ya" diyenler, bunlar çıkma ihtimali olan bir kaç soru. bize kapak hep zaten, amman size kapak olmasın

    avrasya kolluk kuvvetleri: türkiye, azerbaycan, kırgızistan, moğolistan

    a… 1974 kıbrıs barış harekatı üzerine türkiye’ye 90 milyon euro ceza kesen kurum
    e … 2014 mayıs türkiye askeri tatbikatı
    c… klasik batı müziğinin kurucusu, adına bugün kültür merkezi vardır. onuncu yıl marşının bestecisidir
    d… osmanlı’da ilk resmi müzik okulu
    m… müzik öğretmeni yetiştirme okulu
    o… nutuk hangi cümle ile başlar
    i… jön - türklerin siyasi teşekkürü
    ş… bayburt – hart isyanı
    t… mustafa kemal’i sis, ferda ve rücu adlı şiirleri ile etkileyen aydın
    c… halk - millet
    e… gençliğin atatürk'e cevabı hangi başlık ile başlar
    ç… muassırlaşma
    c… ulusal egemenlik – milli irade
    k… atatürk’ün devletçiliği

    avrupa insan hakları mahkemesi – efes - cemal reşit rey – darülelhan - musiki muallim mektebi - 19 mayıs 1919’da samsun’a çıktım - ittihat ve terakki - şeyh eşref – tevfik fikret – cumhur - ey büyük ata – çağdaşlaşma - cumhuriyetçilik - karma ekonomi

    ayrıca: bm genel sekreteri ban ki-mun, 2016 dünya insani yardım zirvesi'nin türkiye'de yapılacağını açıkladı( ilk defa düzenlenecek, istanbul'da o da)

    kpss sonrası edit: 1 tane bile çıkmadı lan

    edit: siz hala yazılı sınava mı çalışıyorsunuz. (soru işareti bile koymadım) öpüyorum cidden. gelen mesaja cevaben; ben teşekkür ederim okuduğumu paylaştığım için. ve size tavsiye; güncel bilgi diye çalıştığınız yerden soru çıkmaz. adamlar güncel kısmında yamulmuyorsam 2015 kpss'de "mesnevi kimin eseri" diye sordular. hea "benim güncelde eksiğim çok" diyen adama sesleniyorum.

  • taliban'ın ailelere yazdığı bir mektupla 15 yaşından büyük kız çocuklarını taliban askerlerine eş olarak "hediye etmelerini" istemesi durumudur. o masum kız çocukları yerine türkiye'de islamcı teröristlerin zaferine sevinen kadın ve erkekleri paketleyip taliban'a eş olarak gönderebilsek keşke. https://twitter.com/…591/status/1427006319391870978

  • üzerine söylemek istediğim birtakım şeyler olan bir konu.

    türk insanının oldukça uzak olduğu bu konu kendini gerçekleştirmek isteyen ve genellikle gelişmiş ülke insanının peşinde olduğu bir şey. sosyal sorumluluk projesinde gönüllü olduğum bir kuruluş vesilesiyle birçok farklı ülkeden insanla tanıştım. çoğu lise, lisans/y.lisans eğitimini tamamlamış ve burada gönüllü çalışan kişilerdi. özellikle iki sene kadar önce, ülkenin her yanında bombalar patlarken neden iyi koşulları bırakıp da özellikle türkiye'yi seçtiklerine anlam veremediğim bu insanları daha yakın tanımaya başladığımda biraz daha iyi anladım. mesela amerikalı bir çift lisans eğitimlerinin hemen üzerine türkiye'ye yerleşmişlerdi. bahsettiğim yerde gönüllü olarak çalışmakta ve aynı zamanda profesyonel anlamda da birtakım işler yaparak hayatlarını devam ettirecek kadar para kazanıyolar. bu sırada başka insanlarla tanışıp bambaşka bir kültürün tadını çıkarıyolar. ben bu şehrin tadını onların çıkarabildiği kadar çıkaramamışımdır. işte bu çift gap year'in insana sağladığı keyifli hayatın bir örneği olsun.

    bir diğer örneğimiz ise gönüllü olarak çalışan ingiliz arkadaşımın hayatı olabilir. kendisi türkiye'den önce fransa'da çok güzel şartlara sahip bir işte çalışmış. burada fransızcasını çok ileri bir seviyeye taşımış ve çok iyi paralar kazanırken işin stresli yanına daha fazla katlanmak istemediği için yolu bir orta doğu ülkesine düşmüş. burada zaten bildiği arapçasını ilerletmiş ve çıkan savaşlar sebebiyle kendisini daha güvenli sayılabilecek bir yer olan türkiye'ye atmış. şimdi türkçe öğrenmeye çalışıyor ve ilgi duyduğu bir kültürün insanlarıyla yakın temas halinde gönüllü olarak çalışıyor. bu da ona istediği fırsatları sunan bir başka gap year örneği.

    bir başka örneğimiz ise lisans eğitimini bitirmiş bir başka ingiliz. kendisi ingiltere'de mis gibi geçinip giderken lisans sonrası türkiye'ye gelmiş. tamamen gap year kafasıyla. gezip tozarken baya baya türkiye'ye aşık olmuş ve iki sene kadar burda yaşamış. aynı zamanda kendisi bu sosyal sorumluluk projesinin kurucularından biri diyebilirim(ya da çok büyük emeği var kuruluşunda, yanlış olmasın şimdi). neyse, burada gönüllü olarak çalışırken kendisinin bu gönüllü olarak icra ettiği işten çok keyif aldığını ve kesinlikle böyle bir şey yapıp türkiye gibi bir yerde yaşamak istediğini fark etmiş. bunun üzerine bu konuyla ilgili bir master eğitimi aldı ingiltere'de. hatta tezini yazmaya yine türkiye'ye geldi ve bu projeyle ilgili bir çalışma yürüttü. yazdı gitti, şimdi kendisi daha da doğuda bir yerlerde yaşıyor. bu da gap year olayıyla kendisini fark eden bir başka yabancı.

    şimdi gelelim en can alıcı örneğe: bir türk'ün gap year'i nasıl olur? bu noktada kendi deneyimlerimi paylaşıcam. lisans eğitimi sonrası zaten hep kafayı taktığım bir yerlerde sadece eğitim ve gezip görme isteğim üzerine yurt dışına çıktım. küçük bir şehirde, ne uzun ne de kısa sayılmayacak süre kadar yaşadım. sonra kalsam mı, dönsem mi? dönüp de iş bulsam, kariyer anlamında doyduğumu hissedip tekrar çıksam mı, burada kalsam ileride ne yaparım gibi bir girdaptayken neyse ya en kötü dönerim diyip türkiye'ye geri döndüm. evet kısa da olsa bir gap year deneyimi yaşadım ama ne kendimi diğer örneklerdeki kadar tam anlamda bulmuş ne de bu deneyime doymuş hissediyorum. zaten yukarıdaki örneklerin üstüne okuyunca ne kadar eksik kaldığını çok rahat anlayabilir herkes. şimdi de dönmek için ne kadar doğru bir zaman bilemiyorum.

    neyse, bu yüzden nasıl kendinizi ayarlarsınız, nasıl rahat hissedersiniz bilmem ama sakın türk kafasına kapılıp bir şekilde garantiye almak isterken bir yere çakılıp kalmış hissetmeyin. gidin, yeni şeyler deneyin, keşfedin. siz bu hikayenin amerikalı çifti, ingilizleri olun. 'saygılar' olmayın. çünkü o zaman en fazla pişman olmuş olursunuz.