hesabın var mı? giriş yap

  • işlediği fiillerin hakaret suçunu oluşturacağından habersiz, cahillikle "hop hop hop temas yok" diyen bir insan(!)ı barındırır.
    umarım görevli bu işin peşini bırakmaz ve adalet yerini bulur.
    edit: izledikçe sinirleriniyorum. işinde gücünde insandan ne istedin be? hala nasıl zor tutuyor kendini ekmek parası elinden kayıp gitmesin diye.

    edit 2: başlık taşınmış. doğrudan isim soyisim olan bir başlık altına yazmak tarzım değildir. orada önemli olan kişinin açık kimliğinden ziyade yaşanan olayın değerlendirilmesiydi aslında.
    ceza kişiye değil davranışa verilmelidir mantığı ile yaklaşmam nedeniyle, başlığın taşınmasını olumsuz buluyorum.

    edit 3: vay canına başlık başıma kalmış. resmen bu işin meşalesisini ben yakmışım gibi olmuş. değil arkadaşlar ben "havaalanında görevliyi tahrik eden yolcu" başlığına üçüncü veya dördüncü sıradan yazan yazarım. resmen eleme usulü gibi tek tek yok oldu herkes.

    ayrıca önemli bir bilgi, krdsturkiyeburanebeklion sayfasında baycodemir diye bir hesap şu baştaki yorumumu kopyalamış, onu da yarım yamalak yapmış zaten* 5200 beğeni falan almış, söz konusu hesap bana ait değil, belirtmek isterim. ilgili görsel

  • üstüne başka bir kuş tarafından sıçılmış güvercin görmek.

    bizim kafamıza sıçınca iyi oluyordu değil mi? şimdi de sen dolaş bakalım öyle.

  • muhafazakar bir ailenin çocuğuyum. akrabalarımın rahat %80'i ak partili. babam yıllarca asgari ücretle günde 12 saat geceli gündüzlü çalışmış bir ak partili. sn. recep tayyip erdoğanı gönülden seviyor ve aleyhine tek laf dahi ettirmiyor. bense şu anda 20 yaşındayım. desteklediğim ve beni bütünüyle temsil ettiğini düşündüğüm bir parti yok. siyasetle fazla ilgilenmiyorum. babam chp genel başkanı sn. kemal kılıçdaroğlunu hiç sevmiyor, alevilere karşı bir ön yargısı var ve ülkenin çok iyi durumda olduğunu söylüyor.
    bu sabah işim gereği erken kalktım ve dışarı çıktım. adalet yürüyüşü o sırada geçiş yapıyordu. vaktim vardı izlemeye başladım. komşumuz geldi selam sabah sonrasında kendince fikrini belirtip gitti "bir tane doğru adam yok". komşumuz da aynı gelir düzeyine sahip normal bir muhafazakar.
    akşam yemeğinde lafı açıldı. babamla biraz münakaşa yaşadım. başta dediğim gibi partiyle vs. alakam yok ama bu ülkede ana muhalefetin 68 yaşındaki genel başkanı ankaradan istanbula arkasında binlerle yürüyorsa hele bir de bu insanların tek talepleri ve sloganları hak, hukuk, adaletse ayrıca ellerinde türk bayrağı varsa kimse yukarda aktardığım komşumun lafı gibi bir ithamda bulunamaz bulunmamalı. babamı ve babamın düşüncesindeki insanları bu yürüyüşün hangi noktası rahatsız ediyor bilemiyorum. babama da aynı şeyi sordum ama maalesef babam sadece siyasette değil her konuda her zaman haklıdır ve asla başkalarının lafını dinlemez. bu yüzden bağırmaya sen bi bok bilmiyorsun demeye başladı. ben de tamam baba sen haklısın diyip konuyu kapattım. ne yapacaksın babam işte sonuç olarak.

    demem o ki. değil ankaradan istanbula, ankaradan marsa kadar da yürüseniz babamın ve komşumuzun yürüyüşçülere olan bakış açısı değişmez. ama ne zaman daha önceden insanların tepki gösterdiği ve babamın kayıtsız kaldığı bir durum gelir kendisinin canını yakar işte o zaman görün bakın bakalım babam nasıl yerinden fırlayıp ah yandım anam diyor.
    uzun lafın kısası ben chpli değilim, akpli değilim, mhpli değilim, hdpli hiç değilim. ben sadece bu ülkede huzur ve barış içerisinde yaşamak isteyen bir türk genciyim. ve yarın da bu mitinge katılacağım. babama inat.

    çocuklar inanın inanın çocuklar, güzel günler göreceğiz güneşli günler
    motorları maviliklere süreceğiz, güzel günler göreceğiz güneşli günler

    edit: gittim. inanılmaz bir kalabalık vardı. ucu bucağı belli olmayan bir insan topluluğu alana hakimdi. herkesin ellerinde türk bayrakları, atatürk posterleri ve adalet yazıları vardı.onun dışında bir tane bile siyasi parti sembolü görmedim. insanlar umut doluydu ve herkesin yüzü gülüyordu.

  • secret invasion okuma serisi nisan - aralık (2008) ayları arasında 8 fasikül olarak yayınlandı. bu hikayenin öncesinde ciwil war ve new avengers (gerekli şeyler) serilerinde skrull istilasının yaklaştığına dair ipuçları verilse de esas mevzu secret invasion serisinde dile getirilir. hikayede farklı marvel kahramanlarının gözlerinden skrullar ile verilen mücadele anlatılıyor. hikayede yine dikkat çeken nokta uzun zamandır ortalıkta olmayan nick fury'e de bol bol yer verilmesi. dizide de sanırım nick fury uzun bir süre ortalıkta yokken bu istilayı durdurmak için ortaya çıkıyor ve bu istilayı nick fury'nin gözlerinden/cephesinden izliyoruz. bu vesileyle uzun zamandır beklenen nick fury hikayesi de sonunda bizimle buluşmuş oldu. diyebilirim

    marvel evreni fazlardan oluşarak beyaz perdeye aktarılıyor. marvel hikayelerinin zaman sürecini 1'den 10'a kadar yayarsak biz bugüne kadar 4/10'luk kısmı izledik. ilk evrede kahramanların origin hikayelerini öğrendik. peter parker nasıl örümcek adam oldu. tony stark nasıl iron man oldu, hulk nasıl yeşil bir deve dönüştü bunları izledik. bu evrede kahramanlarımız güçlerini keşfedip olaylara küçük çaplı müdahalelerde bulundular. kapkaç yapan bir soyguncuyu yakaladılar, şehri gözlemleyip ufak suçları engellediler ve bu sayede bizler de hem kahramanların kendilerini tanımasını, keşfetmesini hem de karakterlerin gelişim sürecinde özel güçlerinin ne olduğunu görmüş olduk. bir nevi onları solo tanıyıp izledik.

    sonraki evrede avengers kuruldu ve süper kahramanlar tanışıp arkadaş oldular. solo filmler ve hikayeler bitti artık ortak filmler başladı. 10 filmden oluşan üçüncü evrede dünya üzerinde örgütlenen süper kahramanlarımızın genelde yine dünya içerisinde olan olaylardan dolayı yıkımın eşiğine gelen dünyayı kurtarmasını izledik. yani hep dünya üzerinde ya da dünyanın çevresinde olan olaylardı. thanos olayında bile dünyayı kurtarmaya çalıştık.

    adım adım, aşama aşama ilerleyerek yeni evreler ile dünyada dönen olaylara müdahale etmeyi geride bıraktılar ve dünya dışında, galaksimizde, başka evrenlerde meydana gelen olaylara müdahale etmeye başladılar. iron man, captain amerika, black widow gibi pek çok karakterin ölmesinin ya da kenara çekilmesinin sebebi bu. bu evrelerle dünyadaki süper kahramanlar devri bitti. artık dünya dışı varlıkların, diğer galaksilerde yaşananların anlatıldığı bir evreye geçiyoruz. marvel'da da dc evreninde de çoklu evrenlerin anlatıldığı bir dönemdeyiz.

    peki nedir bu skrullar ? skrullar şekil değiştirebilen ve teknolojik olarak gelişmiş uzaylılardan oluşan bir ırktır. baş düşmanları kreeler ile yüzyıllar boyunca savaştılar . kree-skrull savaşının sonuçları dünya üzerindeki yaşamı da etkilemiştir. skrullar'ın ana vatanı skrullos, bir başka marvel karakteri olan galactus (gezenleri yok ederek hayatta kalan kozmik bir varlık) tarafından yok edilmiştir.

    skrull mevzusunu marvel dünyasını üstünkörü izleyenler bilmez. genelde çizgi romanlara derinlemesine dalmış, advance hikayeleri okumuş kişiler bilir. çünkü çizgi romanlarda da skrullar ilerleyen evrelerin, ilerleyen derslerin konusudur.

    kısaca anlatmak gerekirse dünya tarihinin ilk zamanlarından beri aramızda gizli halde yaşayan uzaylılar vardır. bu uzaylılara skrull denir ve normal insan görüntüsündedirler. ancak bu skrullar işi gücü olmayan sıradan insanlar değillerdir. dünyayı yöneten önemli insanların kılığındadırlar. tv'de gördüğünüz ve nesilleri etkileyen popüler şarkıcılar da olabilirler, ülkeleri ve dünyayı yöneten devlet başkanları, istihbarat başkanları gibi kritik rollerde de yer alırlar. skrullar genelde ölen önemli kişileri taklit ederek onların yerlerine geçerler. sessizce aramızda istila gününün yaklaşmasını beklerler. ve sayıları azımsanamayacak kadar fazladır. belki de dünya nüfusunun yarısından fazlası skrull olabilir. çizgi romanlarda verilen detaylar bu yönde.

    secret invasion için değil ama marvel evreni için bir spoiler vereyim. ben evrene dair bir spoiler duymak istemiyorum diyen bu paragrafın gerisini okumayabilir. uyarımızı yaptıktan sonra ipucumuzu verelim. şöyle ki, çizgi romanların ilerleyen hikayelerinde avengers ekibi asgard'dan dönerken captain amerika bir skrull tarafından öldürülür ve bu skrull captain amerika'nın yerine geçer. asgard dönüşü sonrasındaki tüm captain amerika hikayelerinde kahramanımız aslında skrull'dur. skrull'ların gelişmiş hız, güç ve dayanıklılığa sahip olduğu vurgulanırr. bu nedenle kaptan amerika, güçleri onlara benzer olduğu için değiştirilmesi en kolay kahramanlardan biridir.

    ilerleyen hikayelerde de captain amerika da dahil olmak üzere invisible woman, madame hydra, hawkeye, wasp, spider-woman, captain marvel, black panther, hulkling, elektra, ant-man gibi pek çok marvel karakterinin (kahramanının) aslında skrull olduğu ortaya çıkar.

    mesela elektra iç savaş'ın hemen öncesinde echo tarafından öldürülür. cesedi ise inceleme yapması için iron man'e verilir. iron man yaptığı incelemede elektra'nın skrull olduğunu öğrenir. ölümünden 2-3 ay önce bir skrull electra'nın kimliğine bürünerek onun yerine geçmiştir. pek çok kahraman öldükten sonra skrulllar ile yer değiştirirler.

    skrullar hydra (madame hydra olarak), fantastic four (invisible woman), avengers (captain amerika), sword (henry gyrich) ve shield (veranke ve clay quartermain) organizasyonlarına da sızmıştır.

    işte nick fury, s.h.i.e.l.d'in başkomutanı, avengers'ın kurucusu, büyük üstat da hayatını bu skrullar ile mücadele etmeye adamış birisi. bu dizide de skrull istilası sırasında nick fury'nin verdiği mücadeleyi izliyoruz/izleyeceğiz.

    diziye büyük ihtimalle telif gelebilir ve dizibox, dizilla gibi sitelerde yer almayabilir. bu yüzden disney+ üyeliği olmayanlar dizipal üzerinden izleyebilirler.

    not: henüz ilk bölümü izlemedim. yani bu yazı fragman hariç dizinin hiçbir sahnesi izlenmeden yazılmıştır. bu yüzden spoiler korkusu yaşamadan rahatlıkla okuyabilirsiniz.

  • - bir de çekirdek alayım.
    - tabii. (horş şorş)
    - açık çekirdek olmasın ama. tadım yok mu?
    - tadım yok abi.
    - hiç mi yok?
    - hiç tadım yok abi.
    - hayırdır? ekonomik krizden mi?
    - yok abi, hep böyle. hiç tadım olmadı ki şimdiye kadar.
    - kız meselesi mi?
    - nerden bildin be abi? evet, öyle. ömrümü verdim, o hala mal da mülkte.
    - gözlerinden belli. leblebisi var mı peki tadımın?
    - o da yok abi. açık var. zaten leblebi çerez değildir ki abi.
    - olur mu? birayla iyi gidiyor.
    - hayırdır abi bir derdin mi var? bira mira?
    - öyle.. herkesin bir derdi var. tamam açık olsun. 200 gram.
    - leblebilerimiz güzeldir abi. çifte kavrulmuş.
    - tadımınkiler kaçta kavrulmuş biliyor musun?
    - bilmiyorum abi. dedim ya hiç tadım olmadı burada.
    - peki ilerde olacak mı?
    - allah bilir abi.
    - allah distribütörlüğe mi başlamış, ne diye onu karıştırıyorsun?
    - karıştırmıyorum abi. nasıl karıştırayım ki hem. sadece leblebi istedin.
    - doğru sen de haklısın.
    - leblebiyle lebleyi elbette karıştıracağım abi. tek denemede 200 gramı tutturamayabilirim.
    - kaç yıllık leblebicisin?
    - leblebici değilim abi, kuruyemişçiyim.
    - kaç yıllık kuruyemişçisin peki?
    - 40 yıllık kuruyemişçiyim.
    - peki böyle muhabbet gördün mü?
    - görmedim.
    - son
    - evet katılıyorum.
    - credits.

    kendimden full performans verim alamıyorum, çok iyi değilim, sakinim, durgunum, birazcık da yorgunum anlamında bir deyiş.

  • film midir değil midir ben bilemem

    1. usta'nın hikayesi
    2. usta'nın hikayesi
    3. usta'nın hikayesi
    4. usta'nın hikayesi
    5. usta'nın hikayesi
    6. usta'nın hikayesi
    7. usta'nın hikayesi
    8. usta'nın hikayesi
    9. usta'nın hikayesi
    10. usta'nın hikayesi

    zöge: zamanın ötesine bu kadar hızlı gitmesi de bir o kadar absürt.

    edit: bu entry zamanının ötesine gitmiş geri dönmüş basamakları birer birer tırmanmış ve en beğenilenler arasında yerini almış görmüş geçirmiş bir entrydir.