hesabın var mı? giriş yap

  • "bilge kisi karanligi sever. olur olmaza kendini kaptirmaz. zamani ve
    sartlari inceler. eger yer ve zaman elverisliyse konusur yoksa susar.
    hazinesi olan biri, onu herkese göstermez. demek ki, gerçekten bilge olan
    kisi hikmeti her gelene açiklamaz." demiş.

  • ekrem başkan; sosyal medya, televizyon hatta reklam panolarında bu durumu halka anlatmalıdır. unutmayın ki 15000 olan oy farkı halkın iradesi göz önünde olunca 800000'e çıkmıştı. burada da halk bu durumu fark edince tabii ki bir tepki koyacaktır.

  • random internet kullanıcıları, fetöcüleri fotograflarından %100 başarı oranıyla tespit edebiliyorken devlet bunları zamanında tespit edemedi ve tüm kurumları ele geçirdiler. bu da en büyük utancımızdır.

  • vay be dağcıları kültürlü, eğitimli insanlar bilirdik meğer refüjde mangal yapan atletli dayılardan farkları yokmuş.

  • başlığı görünce aklımda direkt virüse rağmen zor şartlarda sokakta mandalina satmak zorunda olan gariban küçük bir kız canlandı. fakat videoyu açınca gündemin bambaşka bir şey olduğunu gördüm. dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.

  • maraton programında şu anda beşiktaşlı futbolcular çılgınca itirazlarda bulunmadığı için mersin'in golünde topun auta çıkmadığına karar verildi. mustafa denizli ve tümer metin yavaş çekimde beşiktaşlı futbolcuları izledi, düdük çalmamışken beşiktaşlı oyuncular hakeme koşup itiraz etmek yerine topa koştular diye top aut değil dediler. bravo. tam tersi olsaydı da yerden yere vururlardı, neden düdük çalmamışken topa koşmak yerine itiraz ediyorsun diye. rezillik, bildiğin rezillik. bu da türk futbolunun bir kenarından güzel bir özet oldu.

  • bir şey icat etmesi an meselesi olan bir bilim insanı ya da müthiş bir sanatçıyım. twitter'dan bi' arkadaşıma ''naber lan yarrağım. yok mu akşama 3 banko'' yazsam 4 bin rt alıyor ve bunu aforizma zannedenler de her platformda altına ismimi yazıp paylaşmaktan imtina etmiyorlar. kişi başına 1.3 metre fular düşen ortamların vazgeçilmez tartışma konusuyum. arada sırada saçma sapan konuşuyorum ve ekşi sözlükte de ''x(298)'' şeklinde sol frame'den düşmüyorum. benim bir hıyar olduğumu düşünler de çok, müthiş bir herif olduğumu düşünenler de. yalnız otisabi beni çok seviyor. başlığıma gelip, ben dahil hiç kimsenin anlayamayacağı türden, 9 paragraflık bir yazı yazıp beni övüyor. bir yandan tezle falan da uğraşıyorum. konferanslara katılıyorum, söyleşilere katılıyorum, uzaklara bakmalı filmlerde 5 dakikalık yan rollerde oynuyorum, twitter'da zeki demirkubuz falan takip ediyor beni. acayip bir yaşam.

    sonra bir gün, annem arıyor:

    - oğlum hiç uğramıyorsun unuttun bizi.
    - anne vakit bulamıyorum. boynuma fular geçirdim geçireli ebem sikildi. o söyleşi senin, bu söyleşi benim, memlekette adam kalmamış gibi kolumdam tutan çekiyor.
    - yarın akşam gel bi görelim.
    - programa göre gelirim anne, programıma bakmam lazım.
    - gelirsin gelirsin..

    sonra gidiyorum eve. yemekte bulgur pilavı var.

    sanatmış, bilimmiş, aykırılık, farklılık, bienal, tez, kadife ceket, kirli sakal, aralara aklar serpiştirilmiş saçlar. hiçbirinin bir önemi kalmıyor o bulguru kaşıklarken. bariz olarak soğanla bulgur pilavi yiyorsun. 3 saat sonra habertürk'te murat bardakçı ve ilber ortaylı'nın karşısında bir sürü acayip şeyler anlatacak olmamın hiçbir değeri yok.

    bilmiyorum, kafam çok karışık. bulgur pilavı çok acayip bi yemek. insanın tüm sanat hayatını sikip atabilir gibime geliyor.

    bak oğlum, şimdi bienalde falan böyle ilginç insanlara denk geliyorsunuzdur. kadına bakıyorsun, melankolik, suskun ve hüzünlü. siyah giyinmiş, zarif bir yürüyüşü var. sanattan anlıyor. bu kadının bulgur pilavı yediğine kim inanır ya. hayal edemiyorum lan ben.

    hayallerimin sınırını bulgur pilavi çiziyor. inanılmaz bir olay.

  • kendinize saygı duymak istiyorsanız, size yapılan hiç bir saygısızlığı affetmeyin.. insanlar her saygısızlık sonrası daha da cesaretlenir size karşı, saygı sizin kişiliğinizdir, çizgilerinizdir. çizgileri olmayan insanlar saygı görmezler.
    ego hep bize kötü bir şey gibi sunuluyor, oysa ki kararında ve yönetilebilir bir ego her insan için olmalıdır.

    ayrıca, dozunda kötülük her insan için gereklidir..

    debe editi: çok fazla soru geldi, dozunda kötülük nasıl oluyor diye,
    bir insana kızmanız gerekiyorsa kızacaksınız, ayrılmanız gerekiyorsa ayrılacaksınız, siz bunları yapmazsanız bu enerji karşı tarafa geçer ve onlar hadsiz bir şekilde bunu yapar.

    zorunlu edit: bu entrynin debeye girmesi çok şaşırttı beni, çok fazla insan mesaj attı ve cevap veremedim.
    size zamanı olmayanın mutlaka başka birine zamanı vardır, size saygı duymayanın başka birine saygısı vardır.
    net olun ve size saygısı olmayan insanları şutlayın hayatınızdan, pollyanna olmayın.

    ve unutmayın herkes her şeyi bilerek ve isteyerek yapıyor, cezasız bırakırsanız yaptığının doğru olduğunu düşünür ve tekrar tekrar yapar..

  • yani demiş ki; sizin aklınız ermez, biz sizin yerinize okuduk yorumladık siz kafanızı yormayın böyle şeylere.

    peki ahirette hesap verirken bize tercümanlık yapacak mısınız sayın diyanet işleri?

  • fenerbahçe'de olsa sadece türkiye kupası maçlarında oynar, 60. dakikada yerini caner'e bırakırdı.