hesabın var mı? giriş yap

  • hala ile yeğen gece vakti saklambaç oynamaktadırlar. yeğen ebedir. hala* gider salondaki bir koltuğa boylu boyunca uzanır(saklanmıştır). yeğen, ışığı yanan odalara bakar bulamaz.

    y: hala nerdesiinn?
    h: ...
    y: halaaa!
    h: ..
    y: babaanne halam kayboldu(!) bulamıyorum!
    babaanne: söyle ses versin oğlum.
    y: hala ses ver!
    h: öhhö öhö.
    (yeğen gelir salona, doğrudan tdp nin bulunduğu yere bakar lakin bilmem karanlıktan, bilmem saflığından, göremez.)
    y: hala sesinin geldiği yerde yoksun?
    h: (sessiz kahkahalar arasında tdp doğrudan yeğenine bakmaktadır lakin yeğen görmez) git bak bakalım mutfakta mıyım?
    y: (gider mutfağa bakar, salona geri gelir) mutfakta da yoksun!!
    tdp artık kahkahalarını tutamaz ve karanlıktan çıkar. yeğen acaip kızmıştır;
    y: daha salonu mutfaktan ayıramıyosun bi de benimle saklambaç oynuyosun!!!
    h: ?!

  • ilk olarak 1947 yılında yayımlanan bu romanı yazar 1936-1944 yılları arasında 9 sene uğraşarak yazmıştır. malcolm lowry'nin hayatıyla fazlasıyla ilintili olan bu eser, modern library'nin en iyi 100 roman listesinde 11. sırada yer almaktadır. on iki bölümden oluşan metin, tek bir günü kapsamakta, bölümleri gibi on iki saatlik zaman dilimine işaret etmektedir.

    romanımızın ana karakteri geoff / goeffrey / konsolos / firmin yani geoffrey firmin'dir. bu karakterin romanda anlatılan hayatı yazarınkiyle benzerdir. onun üvey kardeşi hugh firmin, eski eşi yvonne constable ve çocukluk arkadaşı jacque laruelle bu romanın diğer karakterleridir. ingiltere'nin meksika'daki konsolosu olan geoffrey firmin alkolik bir karakter olup metin boyunca geriye dönüş tekniği de kullanılıp çocukluğu, daha önce yaşadıkları ve gün boyunca hugh ve yvonne'la olan geçirdikleri zaman anlatılmaktadır. bu metnin belki de en önemli özelliklerinden biri geoffrey'nin iç sesiyle üçüncü şahıs anlatıcı iç içe geçmiş durumdadır.

    bu kitap ilk olarak dilimize aziz üstel tarafından çevrilmiş ve 1974 yılında hürriyet yayınları tarafından yayımlanmıştır. ikinci baskısı sinan fişek çevirisiyle yanardağın altında isimli olarak can yayınları tarafından 1989 yılında yayımlanmıştır. bu romanın son baskısı yine can yayınları tarafından 2017 yılında yapılmıştır.

    yanardağın altında romanını anlattığım videoyu izlemek için: https://youtu.be/hrd5zoaieeg

  • ayriyetten yurtdisinda yasayanlarin da muzdarip oldugu, ekseriyetle itin gotune sokup cikarildiklari bir mevzu bu.

    misal, ben geldim amerika'ya universite okumaya. sonra da imkanim oldu, aldigim diplomadan hareketle is buldum, calismaya basladim. son 8 senemi burada gecirdim. son 8 seneye dair anilarimin, ogrendiklerimin, yaptiklarimin cogunlugu da amerika'da oldu. populer kultur adina buranin gerzeklikleriyle daha bir asina oldum mesela. falan filan.

    neyse. turkiye'ye dondugumde misal bir icki sofrasi olacak, arkadas ortami olacak cok samimi olmadigim; laf bir seyden acilacak, herkes kendi capinda deneyiminden falan bahsedecek. ben nasil dahil olacagim orda muhabbete? "ben amerikadayken..."

    e naabiim mina koyyim? burada gordugumun ambalajini degistirip turklestirerek mi aktaracagim? grey's anatomy miyim ben ki turkce senaryoya uyarlayip doktorlar diye show tv'ye gazlasinlar? ibis demezler mi adama?

    ben kendime ibis dedirtmem arkadas.

  • son derece normaldir.

    başlık sahibi veya araştırma sahibi sağolsun matematiği dikkat çekmek için güzel kullanmış.

    bugunkü toplam ölüm sayısı kaç ? 98. toplamda 1296.

    peki bugünkü ölü sayısı yüzde 40-45 daha fazla olup 140 civarı olsaydı nolurdu? hepimiz endişelenirdik noluyor derdik. 1338 ölü sayısına ulaşırdık ne yazıkki toplamda. peki o zaman oran ne olurdu?

    1338 / 61049 = 0.021

    aaa aynı çıktı.

    virgülden sonra 3 rakamı yazıp karşılaştırma yazacaksak ve binde 1 fark istiyorsak 60000 kişide son gün 60 kişi fazla yada az ölmesi lazım ki çok büyük farklar.

    böyle çıkmasının nedeni ise hem vaka sayısında hem ölü sayısında günlerdir grafiklerin yatay seyretmesi. artık vaka sayısı ( bölen ) iyice arttığı için yarın 4500 vaka açıklandığını varsayarsak, ölü sayısı 1376 ile 1442 arasında çıkarsa yine 0,021 çıkacak. yani yarınki değerler için;

    vaka sayısı / vefat sayısı

    3500 / 60-124
    4000 / 70 - 135
    4500 / 80 - 146
    5000 / 91 - 157
    5500 / 101 - 168 arasında aynı oran çıkacak.

    son bir haftadaki ölü sayıları ve vaka sayıları göz önünde bulundurunca aynı oranın olması muhtemeldir.

    kaldı ki bu oran bir şeyi ifade etmemektedir bence. iyileşme oranı 10 gün önceki vaka sayısıyla, ölüm oranı ortalama ölüm süresi ne kadarsa o kadar gün önceki rakamla kıyaslanmalıdır.

  • sabah metrodan cikarken yapilan anonslarda, kazanin gerceklestigi metro hattina giden trenlerin gecici olarak durduruldugunu belirtiyorlardi. cok ciddiye almadim. "herhalde yine bir yenileme calismasi vardir" diye gecirdim icimden.

    ofise gelince ogrendim uzucu olayi.

    yanilmiyorsam bu zamana kadar hic bir kaza olmamis moskova metrosunda. senelerdir kullaniyorum, ben de karsilasmadim, duymadim.

    haberlerde yazilanlara gore tren raydan cikmis, bunun nedeni de makinistin ani yaptigi frenmis.

    bazi afedersiniz oc. makinistler bunu yapiyor. insanin odunu patlatiyorlar. hele ki sabah ve aksam vagonlarin en yogun oldugu donemde bu harekete maruz kalinca insanlar savruluyorlar bir yandan bir yana.

    olenlerin yakinlarina sabir ve bassagligi dilemekten baska bir seyimiz yok su an.

    yalniz madem herkes turkiye'yle karsilastirmis, hemen bastan belirteyim, ne cikip putin "bu gibi olaylar metronun fitratinda var" der, ne de bu olay uzerinden show yapar.
    metro ruslarin gururudur. evet, biraz abarti gibi geliyor ama gercekten de gurur duyulacak bir metro hattina sahiptir moskova. oyle kicikirik tek hatli istanbul metrosuna benzemez.
    o yuzdendir ki, bu olayin sorumlulari ortaya cikar, cezalari verilir, buyuk ihtimal bir daha gun yuzu goremezler. yaralilar su an hastanelere yerlestirilmis zaten, bedava, en iyi hizmeti alirlar.
    olenlerin ailelerine de ellerinden gelen yardimi yaparlar. yakinlarini yere yatirip tekmelemezler!

    edit: son bilgilere gore makinist de hayatini kaybetmistir. olu sayisi ise 20'ye yukselmistir.

  • sanırım bu durumda ayhan ogan bir sıfat sahibi oluyor. hayırlısı.

    edit: canlı yayında ilgili şahsın kendi ağzından sarf edebildiği kelimeyi ben burada kullanınca hukuki bir problem olabiliyormuş. bu hususta uyarı veren ekşi yönetimine de selam ederim.