hesabın var mı? giriş yap

  • adam ingiltere'nin bütün çirkin kadınlarını çocuk sahibi yapmış. ödül vereceklerine pes diye haber yapıyorlar yazık.

  • ne evlatlar var amk diye içlendiren bi soru. biz daha hala "anne iki liran var mı bozuk minibüse bincem" diye para istiyoruz.

  • adamın biri bi kahveye girmiş. millet kahvede baya gülüyor eğleniyor filan. napıyor lan bunlar demiş bakmış birisi ordan bağırıyor,

    - 45!

    herkes yerlerde

    - 7!

    ağlamışlar gülmekten.

    - 51!

    buna da gülmüşler baya.

    adam merak etmiş sormuş,

    - neye gülüyorsunuz böyle?

    kahvenin eskilerinden biri sinan özen'in şu bakışını atarak;

    http://t2.gstatic.com/…mages_up/sinan ozen1.jpg&t=1

    "sen yenisin galiba" demiş. "biz bu kahvede sabah akşam fıkra anlatırız. öyle çok fıkra anlatırız ki artık yorulmayalım diye fıkraları numaralandırdık. misal 5. fıkra temel ingiliz alman uçaktalar filan.. herkes ezbere biliyor. biri 5! diyince hepimiz fıkrayı hatırlayıp gülüyoruz" demiş.

    adam teşekkür etmiş,

    sonra "7412" diye bağırmış

    bağırmasıyla birlikte bütün kahve yerlere yapışmış. sandalyeden düşenler mi dersin, gülmekten sıçanlar mı dersin, burnundan sümük gelenler mi dersin, millet paramparça, konuşacak halleri yok, gözleri yuvalarından çıkacak.

    adam şaşırmış "niye buna bu kadar güldünüz" demiş

    zar zor konuşanlardan birisi cevap vermiş

    - bu fıkrayı daha önce hiç duymamıştık

  • bir profesyonel fotoğrafçıyı yemeğe davet etmişler...
    yemek sırasında çektiği birkaç fotoğrafı jest olsun diye ertesi gün evin hanımına hediye olarak getirmiş,
    - evin hanımı; çok güzel fotoğraflar bunlar, kameranız çok iyi olmalı, teşekkür ederim
    fotoğrafçı; rica ederim, sizin de dün geceki yemekleriniz harikaydı tencereleriniz çok iyi olmalı!

  • ben. cdyi yerleştirin lütfen
    müş. tamam
    ben. şimdi otomatik bir ekran açılacak kapatın onu.
    müş.kapattım
    ben bilgisayarımdan....
    müş. o dediklerinizi göremiyorum ki şimdi.
    ben. ne görüyorsunuz efendim.
    müş. hiç bişey kapkaranlık.
    ben. monitorünüzü açar mısınız lütfen .
    müş. açtım
    ben şimdi ekranda gördüğünüz pencereyi köşesindeki çarpıdan kapatın.
    müş. ee siz de bi karar verin

  • çünkü istediğim zaman bozabiliyorum. 3-6-12 ay bağlamama gerek kalmıyor.

    ayrıca henüz o farkı alabilmiş birisi yok, dolayısıyla alınıp alınamayacağının da şu anki ekonomik durumda bir garantisi yok...

  • erkekler arasında bir problem tartışılmış ve konu uzlaşarak kapanmışsa bir daha sen şu tarihte bana böyle yapmıstın veya bunu söylemiştin diye asla yeniden eski defterler açılmaz .problem çözülmemişse barışılmaz çözülmüş ve barışılmışsa asla tekrar gündeme gelemez.
    kadınlardan ayıran en önemli kural bu sanırım.

  • planck elektromanyetik ışımanın sıcak nesneler tarafından yayılma şeklini açıklamak için uğraşırken karşısındaki en büyük engel ışığın sadece bir dalga biçimi oldugu konusundaki kesin kanıydı. klasik dalga davranışı yasalarına göre yüklü parçacıkların yüksek frekanslarda yani kısa dalga boyunda enerji yayması daha kolay olmalıdır. sıcak bir nesnenin içinde sıcaklıklarına baglı bir hızla saga sola salınan yüklü parçacıklar(elektronlar) vardır. bu yüzden klasik tabloya göre herhangi bir sıcak nesnenin kısa dalga kısmında (morötesi, x-ışınları) yoğun olarak, uzun dalga boylarındaysa(görünen ışık, kızıl ötesi, radyo bandı) çok az ışıma yayması gerekir. ve bildigimiz gibi lambalar yüklü miktarda x-ışını yaymaz.
    planck bu ikilemden kurtulmanın yolunu ararken sıcak nesnelerin istedikleri miktarda elektromanyetik enerji yaymalarının mümkün olmaması halinde kara cisim ışımasının doğasının açıklanabilecegini farketti. elektromanyetik enerji, planck'ın kuanta (enerji paketçikleri) adını verdigi, belli bir büyüklüğe sahip paketçikler halinde yayılır ya da sogurulur. her dalga paketçigi frekansı ile planck sabitinin çarpımı kadar enerjiye sahiptir.
    planck'ın bu keşfi kuantum devriminin başlangıcı olarak görülür. fakat ışıgın küçük ışık parçacıkları olarak sadece küçük paketçikler halinde var olabilecegini planck'ın kendisi söylememiştir. planck'a göre asıl önemli olan yüklü parçacıkların, elektromanyetik ışıma yapan bir özelliğinin iş başında olması ve klasik bir dalga olarak var olsa da, ışığın kendisinin ve başka elektromanyetik ışıma biçimlerinin yüklü parçacıkların özelliklerinin belli miktarlar dışında ışımayı ya da sogurmayı önlemesiydi.
    planck'ın hesapları sıcak nesnelerden gelen elektromanyetik ışımayı tarif ederken dogru cevaplar verse de, planck'ın kendisi de dahil pek çok insan gerçekten neler olup bittigini yorumlamada bunların nasıl kullanılacagı bilinmediginden durumdan pek memnun degildi. planck bu çalışmasından dolayı 18 yıl sonra nobel ödülü alabildi ancak ölene kadar kuantum kuramını kabul etmedi.

  • yaptığı telefon görüşmesi yüzünden, gözaltına alınabileceğini bilen ahmet hakan'ın bir nevi ön açıklama tadında olan yazısı.

  • katarlı müslüman genç kardeşlerimize sağladığımız imkanlardan biridir. gelip tıp okusunlar sonra bizi tedavi etsinler. evet yapsınlar bunu. benim oğlum 1 yıldır yarın gireceği sınava hazırlanırken, onlar gelsin sınavsız doktor olsunlar. 3-5 swap karşılığında ayarlarız bir şeyler.
    iki elimiz iki cihanda yakanızda olacak.

    ayrıca protokolde katarlı misafir personel ve yakınları ile katarlı öğrencilerin mümkün olan hallerde askeri hava/kara ulaşım araçlarından ücretsiz istifade edebilecek. askeri orduevi ve misafirhanelerden de yararlanabilecekler.

    kaynak

    edit:ekleme

    edit2: birçok arkadaştan mesaj alıyorum. çocuğumun sınava girmesine inanmayandan tut cahilce muhalefet yaptığımı düşünene kadar. biz zaten çocuğumuz için stres içindeyiz ekmek aslanın midesinde. bu işlemin normal her ülke için uygulandığını söyleyenler var, az empati yapın bu haberi okuyunca ne hissedersiniz. daha önce bu ülkeye yapılan birçok imtiyaza rağmen nasıl olumlu düşünelim.

    edit3: diş hekimliği ve eczacılık için de aynı şeylerin olduğunu yazmamı isteyenler var. bu konuda bilgim yok. (sonradan habere eklenmiş)

    edit4: msb açıklama yapmış kaynak

    editson: sevgili gençler, romalılar, ben sabah bir haber gördüm. aynen başlıkta yazdığı gibi. içinde askeri maskeri filan yazmıyordu. aynen okuduğum gibi anladım. bana okuduğunu anlamamışsın demeyin. ben sabah yazanı net anladım ve anlattığım durumdan dolayı sinirlendim. resmi gazeteyi de vakit bulursam okuyacağım. bana düzelt diyorsunuz, ben neyini düzelteyim. öyle yandaş medyaya böyle muhalif gazete.

    *güzel dileklerini yazan tüm arkadaşlara çok teşekkür ederim.

  • "oo yurtdışı seyahati falan, ne iş? demek zenginiz. e bizi de görürsün artık" tadında bir mini vergi. hayır uğraşıyorum uğraşıyorum mantık bulamıyorum.
    her neyse dert ettiğimiz şeye bak. her ay tüketimin iki katı elektrik faturası ödeyen bir halk olarak bu sakız sigara parası sayılır.