ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lost
-
dizideki ada facebook'a benzemektedir. olmus babanizi, senelerdir gormediginiz ilkokul arkadasinizi bulmaniz an meselesidir bu adada.
çeşme'de mekana alınmayan başörtülü kadınlar
-
çok az kaldı..
swinger club, nude beach, solaryum vb. giremiyoruz diye mağdur olacaklar..
bak birkaç yıl uzaklıktayız çok az kaldı bence..
sevgili
-
içinde 'sev' olan bir kelime.
içinde `ev` olan bir kelime.
içinde, eklendiği kelimeye aile, tanıdık, dost anlatımı katan gil eki olan kelime.
dünyada milyonlarca insan içinden, size bunların hepsini birden, tek başına düşündüren kişidir bu yüzden.
don tshort editi: ''içinde lig* de var, o sevgili bi de maçları izletiyosa dadından yinmez gari''
kanada'da yaşanan ilginç hırsızlık videosu
-
hepsinden daha çok dikkatimi çeken işyerinin kamera görüntüsünün bizim ülkede full hd yayın yapan tv'lerden daha iyi olmasıdır. malum bizim ülkenin işyerlerinin kameraları en fazla 240p olur.
ayrıca kanada'nın hırsızı bizim ülkeye gelse rahatlıkla mankenlik yaparmış, bunu da yüzümüze vuran videodur.
türkçe şarkılarda geçen acımasız gerçekler
-
cahildim dünyanın rengine kandım
hayale aldandım boşuna yandım
seni ilelebet benimsin sandım
neşet ertaş - cahildim dünyanın rengine kandım
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: 32 yaşındayım 1.51 boyundayım
komando olmak istiyorum bilen birisi yardım ederse çok sevinirim.
2. yarın gel mermi olarak başla.
başınıza tercümanım kadar taş düşsün
-
ne çekilmez başımız varmış.
berat kadar taş dusuyor, tercüman kadar taş düşüyor. arada salladığı çay poseti düşüyor.
allah'ım sen başımı tüm görünür ,
görünmez belalardan koru.
1971'den istanbul fotoğrafları
-
boston üniversitesi arşivinden alıntı yapılmıştır. daha fazla fotoğraf için : https://open.bu.edu/handle/2144/7960
-------------------------------
galeri tarzı bakmak isteyenler için :
https://yadi.sk/d/urhhhe8bdssxw
-----------------------------
koruyucu aile
-
geçenlerde arkadaşlarımızın gerçekleştirdiği bir çeşit evlat edinme şekli. bir çeşit diyorum çünkü farklılıkları var ama temelde bir yavruyu aile sahibi yapmak amaç.
küçük bir çocukları var halihazırda ve isteklerini paylaştıklarında nedense aptalca bir tepki verdik."kolay değil, iyi düşündünüz mü, çocuğunuz da var" falan diye. neyse ki kimseyi dinlemediler ve çocuklarıyla tanıştılar.
akıllı, sevimli bir de kız çocukları oldu. gerçekten bir çocuğun hayatını kurtardılar. o çocuğun gözlerindeki sevgiyi görmek bile yeter inanın. hiçbir yurt, ne kadar güzel olursa olsun, sıcacık bir evin yerini tutmaz.
maddi olarak asla bir yükümlülüğü yok. devlet çocuğun ihtiyaçlarını karşılıyor. aileye çocuğun yaşına göre bir maaş veriyor. çocuklar liseyi bitirdikleri anda memur olarak işe başlayabiliyorlar. yani gelecek kaygıları da yok. ki bu çok beğendiğim bir uygulama oldu. (bkz: pozitif ayrımcılık)
vereceğiniz sadece sevgi, ilgi. ilerde çocuğum olduğunda ben de onun için bir kardeş istiyorum mutlaka.
hiperaktifliği iyi bir şey sanan zihniyet
-
eskiden bize şımarınca "piç kurusu" der bir güzel döverlerdi, şimdi yok hiperaktif, yok çok asabi. geçen halaoğlu bir şeyler söylüyor oğluna, çocuk dünyanın postasını koydu buna, bu hala "bizim oğlan çok asabi". ne asabisi lan, beş yaşındaki adamın ne asabiyeti olacak? biz de asabiydik, anam terlikle bir girişir, alırdı bütün sinirlerimizi, köftelik kıyma gibi kalırdık öyle. şu an karşınızda gördüğünüz bu eşsiz nesil böyle yetişti.
16 şubat 2017 thy istanbul chicago uçuşu
-
(bkz: varınca çaldır)
türkiye'nin 10 yıldır eurovision'a katılmaması
-
ülkeler arası siyaset ağır basıyor denmiş.
bassa ne olacak eurovision’da bu birini kazandırmayı bırak ilk 5’e sokmak için bile yeterli değildi.
bok gibi şarkılarla katılıp “ama falanca bize puan vermedi” demek de yüzsüzlük.
hatta türkiye’nin 2003’ten 2012’ye kadarki derecelerine dönün bakın, hemen hepsinde hak ettiğini aldığını göreceksiniz. 10 yıl içinde neredeyse sürekli 2 ve 4.olmuş türkiye. neredeyse yüzde 70-80 ilk 5’te kalmış. daha ne derecesi alacaksın “shake it up şekerim” falan deyip.
sen gel “düm tek tek” diye bir şarkıyla katıl, sonra bekle ki kazanasın.
sertab’ın şarkısıyla o “düşman” dediğiniz ülkelerin bile türkiye’ye nasıl çatır çatır 10-12 puan verdiğini görmüştük. iyi iş çıkarırsan sonucu da iyi olur.
kaldı ki ingiltere’nin yıllar boyu sıfır çektiğini de cümle alem biliyor. demek ki bu adamların dostu yok, ondan sıfır çekiyor.
türklerin yersiz derecede duygusal olduğunu daha önce yazmıştım. bu saçma sapan duygusallığın içine bürünüp ülke politikasını ona göre belirlemek de neresinden baksan anlamsız.
savcı kiraz'ın odasına teröristlerin giriş videosu
-
ilginç ayrıntılar barından bir video olmakla beraber dikkatimi çeken konu, videonun büyük bir kısmında bir elinde şemsiye olan kişinin odaya girişi esnasında elinde şemsiye olmaması ve söz konusu şemsiyeye benzeyen bir şemsiyenin önlerinde yürüyen kadının elinde olmasıdır.
kamera kaydında iki kişinin 12.20.23 de ellerinde şemsiye ile görüntüden çıkmış olmalarının devamında benzer yada aynı şemsiye ile 12.22.22 de iki kadının birinin elinde şemsiye ile görüntüye girdiği görülmektedir.
dikkatli incelendiğinde kadının elindeki şemsiye ile odayı işaret ettiği de görülmektedir. odayı işaret eden kadının yanında katip yada memur olduğu anlaşılan birisinin de bulunmuş olması söz konusu cinayetin devlet eliyle işlendiği kuşkusunu güçlendirmektedir. soruşturma esnasında iki kişinin önünde ilerleyen kadınların da kim olduğunun tespiti umarım ihmal edilmez.