hesabın var mı? giriş yap

  • dünya genelinde mevcut olan her türlü alkollü içkiyi bulmanıza yardımcı olabilen isveç devleti monopolü. jamaika birasından japon birasına kadar her türlü birayı içebilmek güzel bir örnek olsa gerek. her ne kadar mevcudiyetinin varlığı bazı kesimler tarafından tartışmalara yol açsa da çoğu isveçli tarafından desteklenen içki monopolü. içki tüketiminden elde edilen verginin tek elde toplanması ve toplanan bu verginin sosyal ihtiyaçlar için yeniden dağıtılması isveçlilere oldukça mantıklı geliyormuş.

  • arıcılığın ne olduğunu bilmeyen kişilerin salladığı şey.

    arıların çiftliklerde polenlere ulaşımı çok kolaydır ve etkinliği artan üretim sistemi, ihtiyaç fazlası ürün verir ve arıcılar da bu fazlalık balı kullanor.

    adam salak mı kendi kolonisini aç bıraksın da para kaybetsin

  • taktik basit;

    şimdi bu adamlar euro ile maaş alıyor. türkiye ekonomisi ne kadar çökerse euro da o kadar artıyor. adam 2000 euro maaş alıyorsa 1-2 sene önce 6000 tl almış olup gelip burada harcıyordu. şimdi ise 8000 tl'ye denk geliyor. seneye 10 000 tl olacak belki.

    türkiye ne kadar kötüyse o kadar iyi yani onlar için. para kazanıyorlar bu işten.

  • babadan kalan arsayı satınca sorun yok. eseri satınca var. he mi?

    ressam ölünce varisleri resimlerini satmasın. heykeltıraş ölünce heykeller bağışlansın vs. vs.

  • demokrasi istiyoruz yazan bir pankart yapıp ilinizin meydanına çıkın. pankart 100 tl tutar.

    en az 1 ay gözaltında tutulursunuz.
    yemek verirler heralde.

    10 kişi yapsanız da 2 kişi alıyolar gözaltına. yada 2 güne salıyolar diğerlerini.
    2 kişi yaparsanız ikiniz için garanti.

  • 2020'de haber siteleri google'ı çöplüğe çevirdi mi? gözler google'da. haber sitelerinin google'ı çöplüğe çevirmesi gerçekten yaşandı mı?

    google tarafından geliştirilen arama algoritmaları haber sitelerinin google'ı çöplüğe çevirmesi karşısında ne yapacak? bu soru sabah saatlerinden itibaren merak edilmeye başlandı. internet kullancııları internette yaptıkları aramalara tüm hızıyla devam ederken, öte yandan ülkemizdeki salgın nedeniyle bir çok kurumsal firma ofislerini kapatmış halde. geçtiğimiz gün yapılan bakanlar kurulu toplantısında, binlerce kişiyi ilgilendiren bu tespit ile ilgili açıklamanın ne zaman yapılacağına da değinildi.

    ulaştırma bakanlığı ve bilgi ve iletişim teknolojileri kurumu müdürü tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu haber sitelerinin google'ı çöplüğe çevirmesi konusunda araştırma yapıldığı, şikayetlerin google'a iletildiği söylendi. haber sitelerinin google'ı çöplüğe çevirmesi konusunda tüm detaylar ve son dakika gelişmelerini takip edebileceğiniz haberimiz...

    google inceleyecek mi?

    haber sitelerinin google'ı çöplüğe çevirmesi konusunda google'da çok önemli bir yetkilinin bu iddiları araştıracağına dair söz verdiği öğrenildi. ulaştırma bakanı adil karaismailoğlu yaptığı açıklama ile "milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, haber sitelerinin google'ı çöplüğe çevirmesi konusunda google'ın hassasiyetlerimize ve kırmızı çizgilerimize dikkat edeceği yönünde teminat verdiğini" bildirdi.

    işte haber sitelerinin google'ı çöplüğe çevirmesi ile ilgili haber ve açıklamanın tüm detayları...

    edit: seo'nuzun da sizin de taaaa mk

    edit 2: a) @ha oylemi nickli yazar arama motorundan haber sitelerini neden kaldır mıyorsun? dedi. cevap veremedim. mal gibi kaldım. chrome kullananlar linkte anlatılan eklentiyi kurarak istedikleri siteleri arama sonuçlarından çıkarabiliyorlarmış.

    b) "ya ben haber okumak istiyorum" diyen arkadaşlar, @finite state acceptor nickli yazar makine öğrenmesi kullanılarak yapılan haber.ozetgecer.com adlı bir siteden haberdar etti. henüz geliştirme aşamasında ancak, özet haber okumak isteyenler bakabilir.

  • suudi arabistan’ın büyük müftüsü şeyh abdülaziz el eş-şeyh: "10 yaşındaki kız evlenebilir."

    kelimeler kifayetsiz. ama yani bu araplar da hep yanlış anlıyorlar dinimizi.
    saçmalık yani. ne denir ki.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25343471/

    zöge: bunu zamanın ötesine gönderen hangi zihniyet amk. everin la kızınızı 10 yaşında.

  • kanimca, suc ve cezadaki haliyle, cok ilginc bir ahlak anlayisi olan yazar.

    suc ve cezada, insanlari "napolyonlar" ve "bitler" olarak ayirir; yani tutkulari her turlu degerin ustunde olanlar ve siradan insanlar. raskolnikov siradan bir insan olarak napolyon olmaya kalkisinca, dostoyevski ona ceza olarak vicdan azabini uygun gorur. oysa ki dostoyevski icin kanimca, cok daha feci isler yapmis olan napolyon bir suclu degildir.

    biraz kafa karistirici o yuzden daha fazla ayrintiyi hakediyor bu adamin ahlak sistemi. tekrar edelim, napolyon ve onun gibiler icin bir elestiride bulunmuyor. bunun nedeni de onlari, neden olduklari sefaletlerden sorumlu tutmamasi. zira birini sorumlu tutmak icin onun secim yapmis olmasi lazim, yani ozgur irade sorunu. eger napolyonun kaderinde napolyon olmak varsa, onu suclamak yersiz. onun dogasinda karsi konulmaz bir iktidar istegi vardi, bir deha vardi ve belki de komuta ettigi tum insanlardan daha fazla tutku vardi. iste bu tutku, napolyonun ozuydu ve o da ona gore davrandi. bu tutku ahlakin, dolayisiyla iyinin ve kotunun otesindedir. o, bazi insanlarin ozudur. birisini ozu yuzunden suclamak mumkun mudur?

    tam tersine dostoyevski raskolnikovu suclar ve hatta cezalandirir. neden? cunku o napolyonun aksine dogasina gore yasamamis, aklini kullanarak sacma sapan bir karar vermis ve bu dogasina aykiri gelmis. onun dogasinda insan oldurmek yoktur. bu nokta cok onemli. dostoyevskinin butun eserlerine dikkat edin, o hicbir zaman sucu toplum duzenini bozdugu icin veya baskasinin hakkini yedigi icin kotulememistir. onun icin asil suc, kendine karsi, yani ozune karsi isledigin suctur. suc ve ceza orneginde bu rahatlikla gorulebilir, zira oldurulen kadinlardan hic bahsedilmez. topluma (mesela onlari taniyanlara ve ailelerine) verilmis zararlardan bahsedilmez. onlar bir figurandir. asil zarari raskolnikov kendi ruhuna vermistir. burada inancli bir hiristiyan olmasinin etkisi var sanirim. bu yuzden raskolnikova o kadar kizar ki onu sibiryaya yollar. raskolnikovun ic huzura kavusmasi ancak bir napolyon olmadigini anlamasi ve bundan dogan boslugu sonyaya duydugu sevgiyle doldurmasiyla mumkun olur. (ama yine de ozgurlugunu kaybeder, hatasinin bedeli vardir)

    iste bu da bizi dostoyevskinin, kanimca, gercek felsefesine goturur. yani cogumuz boyle yanilgilara kapilip napolyon olmaya calisiriz ama eger bu tutkular bizim dogamizda mevcut degilse, dogamiza (ruhumuza) karsi geldigimizden oturu suc islemis oluruz. eger vicdaniniz varsa, yani yaptiginizin yanlisligini veya dogrulugunu sorgulamaya basladiginiz an, zaten bir napolyon olmadiginizi kanitlar ve ahlakin alanina girersiniz. bu vicdan muhasebesi sirasinda, mantiksal olarak yaptiginizi hakli bulsaniz bile, sirf bu vicdan muhasebesini yapiyor olmanizdan oturu suclu olabilirsiniz ve eylemleriniz dostoyevski tarafindan iyi ve kotu olarak nitelendirilir. ama o napolyon icin boyle kelimeler kullanmaz, buna hakki olmadigini dusunur. napolyon kendini bile sorgulamiyorken, yani ruhuna, dogasina karsi bir suc islememisken, dostoyevski nasil kalkip onu suclasin? dedigim gibi bunlar donup dolasip onun icin dogru olan gercek suc kavramina geliyor, yani baskasina zarardan oturu ozune zarar.

    kendine karsi suc islemis siradan insanlarin sucun cezasi, cektigimiz vicdan azabidir. bu cok tutarli bicimde yukaridakilerle ortusuyor, zira vicdan azabi kisinin napolyon olmadigini farketmesi ve hayatinin anlamsizlasmasidir. bu yuzden vicdan, imrenilecek bir ozellik veya olmasi zorunlu evrensel bir ahlak kurali degildir. sadece toplumun (napolyon olmayan) alt kesimi icin gecerli. bu azaptan kurtulusumuz ise dostoyevskinin felsefesinin en temel taslarindan biridir, yani insan sevgisi. ancak baskasini sevmekle, anlamsizlasan hayatimiza anlam buluruz.