hesabın var mı? giriş yap

  • ilginctir ki, the godfather uclemesinde, portakal cok onemli bir yer tutar. tahminimce sicilyanin portakali meshur oldugu icin olsa gerek, bu film serisi bir portakalin bakis acisiyla da izlenebilir. bakiniz the godfather serisindeki portakal olgusu:
    -ilerde michael corleone'e ihanet edecek olan sal karakterini ilk defa gordugumuzde bir portakal soymaktadir, sal ilerde olecektir.
    -woltz karakteri bir sahnede bir sepet portakalla birlikte gorulur, daha sonra adamin atinin kafasi kesilir.
    -don corleone* vurulmadan hemen once manavdan iki tane portakal alir.
    -bes ailenin katildigi toplantida tattaglia ve barzininin onune birer kase portakal konur, bu kisiler olur.
    -ve en onemlisi, vito corleone olmeden once bahcede torunuyla oynamaktadir, soyle ki, portakal kabugundan takma dis yapmistir kendine, sonra o da olur.

    bu olay serinin diger iki filminde de var ve de tesaduf olamayacak kadar fazlalar, hatta ikinci filmden simdi hatirladigim bir sahne, vitoyu isinden eden mahallenin kabadayisi fanucci olmeden once portakal kasasindan bir portakal aliyordu. bu konu kesinlikle arastirilmalidir.

  • çok güvenmesi. para sevdalısı olması.

    birileri sıcak yatağında uyurken o dağda yatıyordu. belinde bombalarla hain başını öldürmeye giderken satılmıştı. pala, o günden sonra dönüp para için adam öldürmeye başlayan birisi olmuştu. aslan akbey cinayeti aslında onun da sonu olmuştu. böyle bir cinayetin sonunda kendi kellesinin gideceğini de hesap edemedi. bildiği işi yapmaya devam etmeye çalıştı. sonunda da yakalandı.

    bedir'in dediği gibi dağlara dönseydi, belki daha fazla yaşardı ama sonucu değiştirmezdi...

  • bu durumda "anne are you ok?"* diye sorulursa kendisiyle verimli bir şekilde iletişim kurulabilir.

  • sınava girenin kazandığı denilen bölüme, 15bin doktorun aylarca çalışarak girdiği bir sınavda taş çatlasa 1500. girebiliyor.

    tus öyle devlet kadrolarına, kpsslere benzemiyor canlar, tüm uzmanlık dalları toplamında 400-500 kadro olursa öpüp başımıza koyuyor ve türkiyenin en inek popülasyonuyla birlikte sınava giriyoruz.

    tus'a yönelik özel olarak en az 1 ay sıkı çalışmadan, okul birincisi olsa barajı geçemez hiçbir tıbbiyeli. çünkü hekimlik sorulmuyor, ayrıntı bilgi soruluyor. istediğin bölümü kazanabilmen için de hayatının en az 6-7 ayını tamamen vermen ve 10-15 bin tl arası da dersaneye bayılman gerekiyor.

    tus puanına göre iyi doktor kötü doktor ayrımı yapmamamız gerektiğini öğrendiysek; konu doktorluk değil bilim adamlığı ile ilgili hale geliyor. okumayı en çok sevenler ve başarabilenler, ilgileri olan ve çok başarılı olabilecekleri alanı değil, rahat ve parası iyi branşı seçmek zorunda kalıyor. çünkü saçma politikalar neticesinde temel bilimler para kazanmıyor, cerrahi bilimler davalarla ve hayati tehlikelerle boğuşuyor, dahili branşlar ise hasta ve iş yoğunluğundan başını kaldıramıyor.

    doktor bulamayacaksınız derken ne dediğimizi sanıyordunuz kuzum? kritik alanlarda, kritik anlarda doktor bulamayacaksınız. çünkü kimse elini taşın altına koymacak kendinden vazgeçip.

    dövdüğünüz doktorlar, öldürdüğünüz sağlık çalışanları, saygınlığını yok ettiğiniz bu meslek, gözünüzü boyadıkları bu sağlık sistemi en çok halka zarar verecek, en başından bağırdığımız gibi.

    fakat siz hiç dinlemediniz.
    kendi düşen ağlamaz umarım.

  • piyango yine 65 yaşa vurdu. şimdi demez mi bu insanlar "e biz aşıyı niye olduk, covid-19'un askeri biz miyiz ulan" diye :) aşılanan insanlara yasak getirip, aşı olmayanları sokağa salan tek ülke biz miyiz gerçekten merak ediyorum. şimdi covid-19'a karşı kullandığımız en büyük kozumuz 65 yaşlar mıydı? her şeyin sorumlusu onlar mıydı? daha önce aşılama olmadığı halde bu denendi ve hiçbir sonuç alınamadı. zaten 65 yaş son zamanlarda herkesten fazla dikkat ediyor diye biliyorum.

    çok değil iki üç gün sonra vaka sayılarını düşürmeye başlarlar artık şöyle başardık, böyle yendik diye. alınan kararlar "dostlar alışverişte görsün" diye alınmış. hafta sonu ve gece yasaklarını zaten ipleyen yoktu. millet yolunu bulmuş, almış eline bir kağıt parçası at koşturuyordu sokakta. yine aynı şekilde devam.

  • "atom fiziğine de profesörlüğüne de lanet olsun. insanlık için çalıştık sokakta kaldık. bundan sonra kumarbazlığı, itliği,hergeleliği öğreniciğiz. " şeklindeki kadirizmin güzide repliğidir. filmin adı da ceza olsa gerektir.