hesabın var mı? giriş yap

  • şiddeti kadın uygulayınca neden bu kadar mutlu olduğunuzu anlamadım. aynı kafayı erkek kadına atsa burnunu muhtemelen kırmış olsa bu kadar sevinecek miydiniz? ülke olarak kafayı yiyoruz yavaş yavaş

  • insan'dır...

    lefter'in elini öper.
    sergen benden iyi futbolcu der.
    iyi aile babasıdır.
    elinde telefon ile alışverişte eşini bekler.
    fenerbahçe zor sezonuda ben her göreve varım diye mesaj yollar.
    tribünde yaralanan adamı ziyaret eder.
    rakibe saygı duyar.
    oynayamadığı zaman ağlar.
    oğlum yarı türktür... burada büyüdü... der.

    bu adam iyi ki futbolcu olmuş gelmiş fenerbahçe'ye de onu tanımışız.

  • istihbarat tarihinin en ilginç olaylarından birinin öznesi.

    - beer 1950'lerin sonundan itibaren israil savunma bakanlığı bünyesinde albay rütbesi ile çalışan bir savaş tarihi uzmanı ve danışman.

    - bu görevinin öncesinde idf bünyesinde yarbaylığa kadar yükselmişse de, 1950 yılında ayrılmak zorunda kaldı. sonrasında sol kanat partilerde görev almışlığı var.

    - bu sırada david ben gurion ile yakınlaşınca, kendini bakanlıktaki danışman görevinde bulmuş oldu.

    - 1960 yılında israil istihbaratı sovyetlere bilgi sızdırıldığından şüphelenir durumda. elçilik görevlileri takip edilirken, oklar israel beer'e dönüyor. sovyet elçilik görevlileri ile teması, bir batı almanya görevi sırasında kimseye haber vermeden doğu'ya geçmesi derken iyice şüpheli hale gelmiş durumda.

    - 29 mart 1961'de beer bir sovyet elçilik gövlisi olan vladimir solokov -ki kendisi aslen istihbaratçı- ile buluşurken suçüstü yapılıp tutuklandı.

    - işler tam bu noktadan sonra çok ilginç bir hale geldi. yapılan tüm araştırmalar gösterdi ki aslında israel beer diye biri hiç olmamış. tüm hayat hikayesi sahte.

    - beer'in sorguda anlattığına ve kayıtlara göre avustrya doğumlu olan beer, genç yaşında israil'e göçmüş ve yukarıda yazılan kariyeri inşa etmiş.

    - ancak ortaya çıktı ki tüm bu anlattıkları yalan. beer diye biri hiç olmamış. ailesi ile ilgili tüm kayıtlar sahte. avusturya hükümeti ile ortak yapılan çalışmaya göre beer tam bir hayalet.

    - bir sonraki aşama daha da ilginç. 1966 yılında beer henüz 54 yaşında ike hapishanede aniden öldü. ölüm sebebi resmi raporlara göre kalp krizi. ilginç olan o zamana kadar bilinen bir kalp rahatsızlığı da yok.

    - zehirlenmeden şüphelenilmiş, ama kesin bir kanıt bulunamamış. ancak burada o zamanlar adli tıp teknolojisinin şimdiki düzeyde olmadığını unutmamak gerek.

    - kesin olmamakla beraber dosyanın kapandığı tarih itibari ile israil istihbaratının kanaati şu : "beer başından beri kgb tarafından ikmal edilen, ve israile gönderilen bir sızma ajanı. hikayesini yazan da kgb. büyük ihtimalle avustrya'da sol kanat partilerde çalışırken işe alındı."

    - beer'in gerçekte kim olduğu, asıl adının ne olduğu hiç bir zaman bulunamadı.

  • cenk'in üçlüğüyle goool diye tavana zıpladığım maç. napalım amk gundiyiz anlamıyoz ama ülkemizi seviyoz.

  • 2000'de cıkan şarkının 1995'ten önce yazılmış olabileceği olasılığını aklına getirmeyenlerin dert ettiği hatadır.*

  • almanya dışişleri bakanı sigmar gabriel'in açıklamalarıyla başlayan ve şansölye angela merkel'in açıklamalarıyla devam eden, henüz türkiye'nin yanıt vermediği, ciddi bir krizin başlangıcı olarak işaretlenmesi gereken gün.

    kaynak

    ne dedi gabriel, bakalım:

    *türkiye'ye çok sabır gösterdik
    *türkiye politikamıza yeni bir yön vermemiz gerekiyor
    *türkiye sadece avrupa değerlerinden değil nato değerlerinden de uzaklaşıyor
    *hukuki güvencenin olmadığı bir ülkede hiç kimseye yatırım yapması tavsiyesi veremeyiz

    bunlar tabi, açıklamalarından sadece bir bölüm.

    ve merkel de çıktı, dışişleri bakanını doğruladı. velhasıl türkiye için kötü sinyaller geliyor.

    türkiye de yanıt vermiş. cumhurbaşkanlığı sözcüsü ibrahim kalın bakın ne diyor:

    "bu talihsiz açıklamaların yaklaşan seçimlere yönelik iç siyaset yatırımı olduğunu düşünüyoruz"

    kaynak

    "kişi kendinden bilir işi" diyorum. gülünç.

  • yine de yalnız yaşadığı halde 3 çeşit yemek yapan insan değildir. porsiyonları küçük yapıyorum tabi. ama bazen kendi kendime 'pff kabak mı bu, istemiyorum ya, soteden yerim sadece' dediğim oluyor, ulan sen yaptın kabağı amk niye yemiyosun. harbiden. bazen hem kola hem ayran hem bira alıp dolaba koyuyorum mesela, yemek vakti gelince de 'hmm hangisini içsem acaba lan çok kararsız kaldım fanta yok mu amk' diye düşünüyorum. ben reçeli hiç sevmem, yemem de. 40 yıl reçelsiz yaşayabilirim, o derece. ama geçen gün reçel aldım iki kavanoz, dolaba koydum arada bir gözüme çarpsın da 'bu reçellerin ne işi var burda' diye sinirleneyim. hehe.

  • guinness biralarının guinness rekorlar kitabı'nı çıkarmaya başlaması nasıl bir tarihsel gelişimin ürünüdür? anlatılan o ki, guinness şirketinin başkanı bir av partisi esnasında bizzat kendi arkadaşlarıyla "en hızlı av kuşu hangisidir?" konulu bir polemiğe girer. incelikli bir insan olduğundan sonra da şöyle der kendi kendine: "kimbilir benim memleketimin publarında sırf bu bilinemeyen rekorlar yüzünden ne kavgalar çıkmakta, kaç adam guinness biralarını içip içip ardından 'en iyi avcı benim, en büyük ev benim evim, en çok kadınla ben yattım' gibi konularda birbirlerini yemekte, büyük maddi ve manevi tahribata sebebiyet vermektedirler.. dünya barışı adına bu gidişe ben bir son vermeliyim".
    bu motivasyonla ufak bir broşür halinde ve guinness biraları sponsorluğunda 1950'lerde basılır ilk guinness rekorlar kitabı. gittikçe kendini aşar, guinness biralarından daha ünlü olur, bugünkü haline gelir. tahminim odur ki bu kitaba girmek isteyenlerin kendilerine verdikleri maddi ve manevi zarar, irlanda publarında birkaç sarhoş adamın çıkardığı tartışmanın verdiği ziyanın yanında hiçbir şey değildir.
    ben aslında son cümleyi sizi denemek için yazdım. yakalayabildiniz mi acaba içindeki anlam hatasını.. ilk yakalayan marie antoinette oldu, kendisini tebrik ediyorum içtenlikle.