hesabın var mı? giriş yap

  • televole'nin televole olduğu zamanlar. yani futbolcular ön planda.

    mustafa adlı takımını,soyadını, hiçbir şeyini bilmediğim bi futbolcunun yanına gidiyorlar. amaç bir tane genel kültür sorusu sormak. şu diyalog geçiyor...

    -merhaba mustafa sana bir genel kültür sorusu sormak istiyoruz.
    -sorun abi.
    -bize, senin isminin harflerinden oluşan bir ülke söyleyebilir misin?
    -(biraz düşünür) valla bulamadım...kaç harfli?
    -3 harfli
    -hımmm... (biraz daha düşünür) baş harfi ne?
    -baş harfi "f".
    -hımmm... yok vallahi aklıma gelmiyor...
    -neyse ben sana kıyak yapıp 2. harfi de söyleyim "a"
    -hımm... faa... hımmm... yok vallahi bulamıyorum..
    -neyse mustafa. sorun değil. ülkenin adını söyleyim mi?
    -söyle abi.
    -fas.
    -hadi lan ordan fas diye ülke mi olur?

  • evet sonunda gerçeklerle yüzleşmeye başladık. marketlerde indirimli ürünlerin fiyatları bile dün ve bugün değiştirilen etiketlerle inanılmaz bir noktaya gelmiş durumda. birkaç gün aradan sonra bugün alışveriş yapmak için markete uğramış herkes söylene söylene çıktılar alışveriş yapmadan.

    hepimize geçmiş, doğrudan veya dolaylı yoldan sebep olanlara lanet olsun.

    sebep olanlar açlıktan sürüm sürüm sürünsün, acılar içinde ölsün, hakkım, geleceğim, ümitlerim haram zıkkım olsun.

    edit: biri de gelmiş bana reisi ümmetin kalbinden sökme çabalarımız, reise yaptığımız ekonomik darbe girişimlerinin boşa çıkacağını yazmış.

    ben evime salatalık alamıyorum, en son ne zaman dolma yediğimi hatırlamıyorum. yaşarsam 30 sene sonra bina aidatı ederi kadar emekli maaşı alacağımı düşünüp kara kara düşünüyorum. ev alamıyorum, araba alamıyorum, telefonuma bişey olsa borçlanmadan alamıyorum, tatile gidemiyorum, doğalgazı istediğim gibi açamıyorum. ne istiyorsunuz siz bu ülkeden?

    edit2: salatalık konusunda gereksiz ajitasyon yapmışım. zaten yazın çıktığı için kışın nasıl yenirmiş ki? evet tam da bu yüzden kasımpaşa pazarında 25lira, marketlerde 30-35lira bandında bulunması çok normal. neyi abartıyoruz ki?

    akıllanmayacaklar.

  • özellikle yaşlıları vuran tuzak. zamanında beni de vumuşluğu var mutlaka detay fatruranıza bakın.

    babam 85 yaşında. telefonunda çıkan mesajlar olduğunda tuşlara rastgele basıyor. bimcell üzerinde bu şekilde bir sürü abonelik ittirmişler. sim menü üzerinden abonelik iptali yok, hangi aboneliklere üye olunduğunun bilgisi yok. tüm abonelikleri iptal seçeneği yok.

    müşteri hizmetleri desen abonenin kendisi arasın yakınının araması ile iptal edemeyiz diyorlar.

    gelen eski mesajların içeriğine bakıp iptal için gerekli doğru sms mesajını bulup doğru telefon numarasına göndermek gerekiyor.

    sim menü uygulaması kaldırılamıyor. durdurulamıyor.

    sadece yaşlılar için risk değil. genelde telefon görüşmesi bittikten sonra ekranda görünüyor, ekran kilidi henüz kapanmadığı için yanak temasıyla bile onay butonuna basılabiliyor ve haberiniz olmuyor.

    kötü niyetli bir uygulama. hukuki yolunu yordamını bilen varsa bir el atsın şu işi gündeme getirelim.

  • dün itibariyle yengemle yolculuğumla ilgili konuşurken yaşanmıştır:

    -bu arada uçaktaki erkek kabin memuru da çok tatlıydı yenge yaa, arkasını dönünce sen ne şirinsin öyle dedim o derece

    -nasıldı ki?

    -çok güzel gülümsüyordu, cin cin bakıyordu, ses tonu süperdi, yanakları sıkılası şirin bir elemandı işte; yani aslında pek alıcı gözüyle bakamadım.

    -belli belli, verici gözüyle bakmışsın :))

  • debe'ye giren entry'nin sahibi benim ve uzay boşluğunun rengi için kozmik latte demedim. bakalım ne demişim:

    "evren, uzay boşluğu falan siyah değil, bu renk."

    burada iki ayrı cümle var.

    1. evren bu renk.
    2. uzay boşluğu falan siyah değil.

    ***

    1. burada "ortalama" diye belirtmemiş olmak benim hatam. koskoca evren tek bi' renk olabilir mi? adamlar bildikleri tüm galaksilerden gelen ışıkların spektrumlarına bakmışlar. mavi yıldızlar, sarı yıldızlar, kırmızı yıldızlar var. galaksilerin yaydığı ışık da barındırdığı tüm yıldızların yaydığı ışıkların toplamı oluyor hâliyle. hatta adamlar direkt olarak "durun bi' bakalım andromeda ne renk ışık yayıyor?" diye bile bakmamış. andromeda'nın ışık enerjisine bakarak tayftan renk tahmini yapmışlar. kozmik latte de işte tüm galaksilerin ışık renklerinin ortalaması oluyor.

    2. uzay boşluğu siyah değil demişim. evet değil. boşluğun rengi mi olur? herhangi bi'şeyin renginden bahsedebilmemiz için bi' yüzeyden yansıma olması lazım. mesela tuttuğumuz lazerin duvardaki kırmızı nokta hâlini görüyoruz ama ışık kaynağıyla duvar arasındaki ışığı görmüyoruz. yani ışık kaynağı olan yıldızların renginden ya da ışık kaynağı olan yıldızların ışığının vurduğu gezegen, uydu, asteroit gibi uzay cisimlerinin renginden falan bahsedebiliriz ama uzay boşluğunun rengi diye bi'şey yok.

    ***

    o kısmı "evrendeki tüm ışınımların karışımı, yani evrenin ortalama rengi bu renk." olarak düzelttim. ve uzay boşluğu hâlâ siyah değil. yine de yanlış bilgilenmesine sebep olduğum birileri varsa çok üzgünüm.

    ***

    cosmic latte: araştırma sahibi johns hopkins üniversitesi astronomi ekibi tarafından evren'in ortalama rengine verilen isim. evren'in, hâliyle evren'deki yıldızların orta yaşlı olmasından ötürü sarı ve beyaza daha yakın bi' renk. evren ve yıldızlar yaşlandıkça "evren'in ortalama rengi" pembeleşecek. 7 milyar yıl sonra da evren'in ortalama rengi için çilekli frappuccino diyeceğiz.

  • sabah yediğim yulaflı kahvaltılık. paketinde lifalif yazıyor.
    ince ince rendelenmiş çiğ yulaf taneleri sanırım. sütle karıştırıyorsun yine küspe; içine şeker, bal vs. koyuyorsun biraz daha tatlı ama yine küspe.

    hanım sağolsun sağlıklı yaşıyoruz, at gibi...