hesabın var mı? giriş yap

  • bakın, lütfen kulak verin bana:

    ak parti'ye oy verdiğini bildiğiniz, emin olduğunuz insanlar ortalama 3 ay içerisinde ağlayıp sızlanmaya ve muhtemelen sizden para istemeye başlayacaklar.

    bu durumda ne yapacağınız önemli:

    benim tavsiyem sakın ola seçimlerini eleştirmeyin. siz de zor durumda olduğunuzu söyleyin, yardımcı olamayacağınızı ifade edin. daha iyi olacak inşallah deyin. ama dalga geçer gibi değil. gerçekten inanarak...

    bu insanların karşısında bir blok olmayın, birleşmesinler. yavaş yavaş kendilerini tüketsinler, birbirlerinden uzakkaşsınlar. kayıtsız kalın.

    hiçbir şekilde siyasi bir tartışmaya girmeyin, fikirlerinizi sorarlarsa "ben bu işlerden pek anlamıyorum." deyin geçin.

    doğru bildiğimizi söylemek işe yaramadı. artık bu insanlarla konuşmayalım, kulaklarımızı da tıkayalım.

  • yine de yalnız yaşadığı halde 3 çeşit yemek yapan insan değildir. porsiyonları küçük yapıyorum tabi. ama bazen kendi kendime 'pff kabak mı bu, istemiyorum ya, soteden yerim sadece' dediğim oluyor, ulan sen yaptın kabağı amk niye yemiyosun. harbiden. bazen hem kola hem ayran hem bira alıp dolaba koyuyorum mesela, yemek vakti gelince de 'hmm hangisini içsem acaba lan çok kararsız kaldım fanta yok mu amk' diye düşünüyorum. ben reçeli hiç sevmem, yemem de. 40 yıl reçelsiz yaşayabilirim, o derece. ama geçen gün reçel aldım iki kavanoz, dolaba koydum arada bir gözüme çarpsın da 'bu reçellerin ne işi var burda' diye sinirleneyim. hehe.

  • ülkedeki birlik duygusu.

    2000 yılbaşı bir dini güne denk geliyordu diye hatırlıyorum. işgüzar bir muhabir camiden çıkanlara yılbaşıyla ilgili sorular soruyordu. konuşanların hepsi yeni yılı kutlamış ve eğlenen insanlar hakkında son derece hoşgörülü sözler sarfetmişti. ülke ayrışmamıştı.

    bir başarı kazanıldığında ülkenin her kesimi sevinirdi. 2002 dünya kupasında kürt gençlerinin türk bayraklarıyla sokaklara fırlayıp nasıl coşkulu kutlama yaptıklarını hatırlarım. bir felakette herkes üzülürdü. depremin doğusu batısı yoktu. ülke ayrışmamıştı.

    insanlar ayrışmamıştı.

  • sahibinden gibi siteler sağlıklı ekonomilerde bilgi asimetrisini azaltarak pazarın daha sağlıklı oturmasını sağlar.
    sağlıksız ekonomilerde ise bizde olduğu gibi yapışkan enflasyonun daha da yapışkan olmasını sağlar.
    kötü olan site değil, ekonomi.
    kapatacaksanız liyakatsiz ekonomi yönetimini kapatın.

  • nodullu detone sesiyle sarkici oldugunu iddia eden, baldir bacak sov ile averaj turk erkeginin zevkine hitap eden, fingirdeyip insanlara laubali ve densiz satasmalariyla eglendirici ve cekici oldugunu sanan, sagduyu sahibi insanlarin seyretmeye dayanamadigi artis namzedi

  • birinci dunya savasi'nda basra korfezi'nden yapilan cikarma sayesinde arap yarimadasinda turk yonetimine son verme amaci guden ingiliz politikasini uygulamak amaci ile, cikarma yeri olan shatt al arab'dan [iranlilar buna arvandrud diyor, derler kendi topraklari] bagdat'a gonderilen birliklerin komutanidir.

    cikarmanin ilk zamanlarinda, kaydadeger bir turk direnisi ile karsilasmadan kaleleri ele gecirip basarili bir sekilde arap yarimadasi'nin icerisine dogru ilerlemis fakat her ilerledigi kilometrede, ikmal bolgelerinden de uzaklastigi icin sonuc olarak bir kac ay icerisinde elindeki asker sayisi hastalik, batakliklar [dolayisi ile sivrisinekler ve sitma] ve asiri sicak yuzunden yariya dusmus ve bolgedeki on uc bin turk askerine otuz bin yeni askerin daha takviye edilecegini ogrendigi icin [ki bu sirada elinde savasabilecek adam sayisi dortbinbesyuzdur] geri cekilmeye karar vermistir. ote yandan, askerleri tamamen bitkin, cephane ve yiyecek sikintisi icerisinde oldugundan, en guvenli yer olan cikarma noktasina donemeyeceklerine karar vermis [daha sonra askerlerinin basina gelecekleri bilse, gozunu kirpmadan bunu yapmaya calisirdi oysa ki] ve kut ul amare'de kamp kurma karari alir. kut ul amare uc tarafi nehir ile cevrelenmis bir burundur. bu yuzden dogudan gelen turk ordusu, ingiliz birliklerini burada nehir ile kendileri arasinda kelimenin gercek anlami ile kistirir ve kacacak yer birakmazlar, ote yandan kendileri de iceri giremezler. boylece karsilikli bir guc dengesi olusur ve her iki taraf da sikisir. bu asamada ingilizler'in bu birlikleri kurtarmak icin gonderdigi tum yardim birlikleri yok edilir [ki savas sonuna dogru yirmiucbin kisilik kayip demektir] havadan yapilan parasut destegi ise indirilen paketlerin nehre dusmeleri sebebi ile kistirilmis olan ingiliz birliklerini ikmal etmeye yetmez.

    son care olarak kendisi de yuksek atesten muzdarip olan charles townshend'in aklina birliklerin serbest birakilmasina karsilik para onerilmesi fikri gelir, londra iki milyon pound odenmesini hatta pazarlik yapilmasi durumunda bu miktarin da uzerine cikilmasini onaylar fakat bu teklif reddedilir. david fromkin bu parayi reddedenin bizzat enver pasa oldugunu yaziyor, baska kaynaklarda ise kusatmayi yapan halil pasa deniyor, ayrintisini bilemiyorum.

    baska caresi kalmayan charles townshend tum silahlarini yok ederek teslim olur, istanbul'a gonderilir ve olene kadar luks icerisinde yasar fakat askerlerini cok farkli bir son beklemektedir, yuruyerek once bagdat'a sonra da anadolu'ya gonderilirler sag kalabilenler demiryolu insaatlarinda calistirilir, savas sonrasinda cok azi hayatta kalabilmistir.

    bu olaylar sonucu osmanli imparatorlugu ve dolayisi ile turkiye arap yarimadasi'ni elinden kaybeder [hic misak-i milli demeyin, misak-i milli sinirlardi disinda kalan topraklar icin turkiye cumhuriyeti'nin ugras verdigi bilinen bir gercektir] , kala kala elinde soyadi kut olan aileler kalir.

  • yeğenime alacaktım ancak 17 tl olduğunu duyunca şok oldum ve farklı arayışlara girdim.

    küçük prens de büyümüş de adam s*kiyor. zalım kapitalizm.

    edit (2015): galiba teliflerle ilgili malum süre geçmiş ve fiyatı 5-7 lira gibi mantıklı seviyelere inmiştir.
    edit (2022): düşünün o zaman için 17 lira o kadar saçma bir fiyattı ki şu an bile 11-12 liraya alınabiliyor.