hesabın var mı? giriş yap

  • "kur’an’ın tercümesine kur’an denilemeyeceği ve tercümesinin kur’an hükmünde olmadığı konusunda islâm alimleri görüş birliği içindedir."

    ilk defa islam alimlerinin bir konuda görüş birliği içinde olduğunu duyuyorum.

  • paranoyak değil, tedbirli insandır. paranoya gerçek olmayan kaygı ve korkular üzerine kuruludur. art niyetli birinin sizin haberiniz olmadan webcaminize erişim sağlayabileceği ise kanıtlanmış bir gerçektir.

  • gen diye bir şey var. kanıtlanmış.
    insanın geni var. kanıtlanmış.
    evrim ağacında en yakın maymunun da geni var. kanıtlanmış.
    insan ile maymunun genlerinin %98.7'si birbirine benziyor. kanıtlanmış.

    uzak bir dalda bulunan hıyarın ya da muzun da genleri var. kanıtlanmış.
    hıyarla ve muzla da genlerimizin %40-60 benzerliktr olduğu kanıtlanmış.

    sana daha neyi kanıtlayalım bre cahil? illa zaman makinası yapıp maymunların olmadığı, sıçanların ağaç kavuklarına tırmandıkları zamanı mı gösterelim? kuşların dinozorlardan geldiğini, illa 65 milyon yılı kısa film olarak zaman makinası aracılığıyla çekip mi gösterelim? 3 milyon yıl önce modern insana benzeyen bir canlı olmadığını kemiklere ve kafatasına inanmıyorsan nasıl kanıtlayabiliriz ? sen bize bir fikir ver, sana öyle kanıtlayalım.

    git zaman makinasını sen yap, sen bize göster güzel kardeşim. biraz da siz uğraşın, nasa'dan fazla bütçeni var. elinizde kılıçla şov yapacağınıza, fikirlerinizi somut şeylere dayandırın. bıktık size bunları tekrar tekrar anlatmaktan.

    çoğunuz 4,5 milyar yılı sayıyla yazamayacak adamlarsınız hala burada kanıt istiyorsunuz.
    git kendin araştır, science direct var. olmadı d & r'ın bilim köşesi var. al iki kitap oku. internet var, hödük hödük konuşacağına git iki şey oku.

    onlarca kitap, makale okuyan insanların emeğini noşa çıkarmak için elinizde bir kitapla etrafta dolaşmanızdan bıktık.

  • sağlam bi sopayla bütün psikolojik problemlerinden kurtulabilecek kardeşimizdir. iki dakika seyrettim hayattan soğudum resmen. allah ana babasına sabır versin.

  • altı ayda bir boston dynamics robotlarına tekrar tekrar şaşırılıyor bu ülkede. 10 yıldır bu bitmedi. bugün devrilmeyen robot diye şaşırılıyor, bir gün mekanik eşek diye şaşırılıyor, bir gün buzda yürüyen köpek diye şaşırılıyor. aynı robota yıllardır şaşırıyoruz.

    bir kişi de ulan bu robotu benden önce birisi onu üreten firmanın uygun gördüğü adıyla sözlüğe taşımıştır şimdi mal gibi başlık açıp bunu yazmayayım demiyor. ne görüyorsa dan dun yazıyor kapatıyor konuyu.

    (bkz: bigdog)

  • çoğu düzenli olarak her yıl gerçekleşen meteor yağmurlarını izleyebilmek için gereken adresler ve minimum sistem gereksinimleri aşağıdaki gibidir.

    (bkz: quadrantids meteor yağmuru): bu meteor yağmuru her yıl aralık ayının sonunda başlıyor ve ocak ayının ilk haftası (4-6 ocak) zirveye ulaşıyor. meteorlar, eh1 adlı bir asteroidin parçacıklarından oluşuyor. koşullar iyiyse saatte 100'den fazla meteor görebilirsiniz. görebilmek içi çoban takımyıldızlarına doğru bakmanız yeterli olacaktır.
    radyan yönü: çoban yakımyıldızı.
    ay evresi: dolunaya yakın.

    (bkz: lyrids meteor yağmuru): her yıl 16 nisan gibi başlıyor ve genellikle 22 nisanda zirveye ulaşıyor. thatcher kuyrukluyıldızının arkasında bıraktığı parçacıklardan oluşuyor. saatte 1-2 düzine meteor görmek olası. lyrids meteor yağmurunu izleyebilmek için kuzeydoğu yönündeki lyrids (lyra) takımyıldızına bakmanız yeterli olacak. ayrıca bu meteor yağmuru kayıtlara geçmiş en eski meteor yağmurudur. ilk kaydı yaklaşık 3000 yıl önce yapılmış.
    radyan yönü: lyrids takımyıldızı.
    ay evresi: dolunay.

    (bkz: eta aquarids meteor yağmuru): bu meteor yağmuru 20 nisan civarında başlıyor ve 5- 6 mayısta zirveye ulaşıyor. (bu gece ve yarın gece). mayıs ayının sonuna kadar da devam ediyor. halley kuyrukluyıldızının arkasında bıraktığı parçacıklardan oluşuyor ve bu yağmur, bu yıl içinde halley’in parçacıklarından oluşan ilk meteor yağmuru olacak. koşullara bağlı olarak saatte yaklaşık 60 meteor görülebilir. izleyebilmek için kova takımyıldızının bulunduğu yöne doğru bakmalısınız. 5 mayıs gece 3’ten sonra doğu yönüne, sabaha karşı ise güneydoğu ufuk çizgisine bakarsanız en verimli gözlemlemeyi elde edersiniz.
    radyan yönü: kova takımyıldızı.
    ay evresi: hilal.

    (bkz: perseids meteor yağmuru): en meşhur ve en parlak meteor yağmurudur. swift-tuttle kuyrukluyıldızının arkasında bıraktığı parçacıklardan oluşur. temmuz ayının ortalarında başlar ve ağustos ayının sonuna kadar devam eder. zirve noktası 12 ağustos olup, saatte 100 kadar göktaşı görülebilir. bu tarihlerde ay dolunay evresinde olacağından meteorların görünürlüğü azalacak ancak ay battıktan sonra güneş doğana kadar net bir görüntü oluşacak. izleyebilmek için güneş battıktan sonra kuzeye, gecenin ilerleyen saatlerinden itibaren ise kuzeydoğu yönüne bakmalısınız.
    radyan yönü: perseus takımyıldızı.
    ay evresi: dolunaya yakın.

    (bkz: orionids meteor yağmuru): halley’in arkasında bıraktığı parçacıklardan oluşan ikinci meteor yağmuru. radyan yönü orion takımyıldızının bulunduğu yönden doğru olduğu için adına orionids denilmiş. 2 ekim civarında başlayacak, 21 ekimde zirveye ulaşacak vekasım ayının ilk haftasında sona erecek. 21 ekimin gece saatlerinde doğu ufuk çizgisinde, sabaha karşı ise güneydoğu ufuk çizgisinin üstünde görünür olacak.
    radyan yönü: orion takımyıldızı.
    ay evresi: yarım ay.

    (bkz: leonids meteor yağmuru): bir diğer meşhur ve dengesiz meteor yağmuru. 33 yılda bir düzenli olarak patlayan bir kuyrukluyıldız olan tempel-tuttle’nin bir hayli fazla sayıdaki parçacıklarından oluşur. (1833 yılında saatte onbinlerce meteor yağmuruna sebep olmuş.) kasım ayının ikinci haftası başlayacak olan leonids meteor yağmuru 18 kasımda zirveye ulaşacak ve saatte 20-30 meteor görmek mümkün olacak. görmek için gece saatlerinden itibaren güneydoğu ufuk çizgisine bakmanız gerekiyor. bir dahaki seferiyse 2034’te olacak.
    radyan yönü: leo takımyıldızı.
    ay evresi: yarım ay.

    (bkz: geminid meteor yağmuru): her yıl 4 aralıkta başlayan ve 15 aralıkta zirveye ulaşan bu meteor yağmuru phaethon kuyrukluyıldızının parçacıklarından oluşuyor. gözlemlemek için akşam saatlerinden itibaren kuzeydoğu ufuk çizgisine doğru bakmalısınız. ancak o tarihlerde ay ile aynı bölgede olacağından pek bir seyir keyfi vermeyecek. yine de saatte 120 göktaşı görebilirsiniz.
    radyan yönü: ikizler takımyıldızı.
    ay evresi: yarım ay.

    (bkz: draconid meteor yağmuru): giacobini-zinner kuyrukluyıldızının parçacıklarından oluşuyor. 6 ekimde başlıyor ve 9 ekimde zirveye ulaşıyor. saatte yaklaşık 10 meteor görülebilecek. en iyi gözlem için sabaha karşı kuzeybatı yönünde draco takımyıldızına bakmalısınız. çünkü bu tarihlerde ay dolunay evresinde olacağı için gece saatlerinde gözlemlemek zor olacak.
    radyan yönü: draco takımyıldızı.
    ay evresi: dolunaya yakın.

    meteor yağmurlarını gözlemlemekteki en büyük faktör her zaman ay’dır. bu yüzden meteor yağmurlarını en iyi tan vaktinde, ay ışığını kaybetmeye başladığında izleyebilirsiniz.

  • sauron, gandalf, saruman, radagast falan bunlar maia'dır. yani ruh vari yaratıklar. elfler, insanlar, orklar, cüceler, hobbitler vesairin aksine dünyalı değillerdir. arda'ya (dünya) yaratıldıktan sonra, valar'la beraber veya valar'dan sonra gelmişlerdir.

    şimdi, tolkien'in orta dünya evreninde hem çok hem de tek tanrılı bir sistem var. tüm evreni yaratan, diğer alt-tanrıları da yaratan tek bir tanrı var, adı eru iluvatar. bu tek tanrı, daha sonra valar'ı yaratıyor. valar'ı melekler gibi düşünebilirsiniz, iluvatar'a hizmet ediyorlar. aralarından biri kötü ruhlu, yani bir nev'i iblis, valar'ın en güçlü iki isminden biriyken sonra kötü yola sapacak, onun adı da melkor.

    bir de maia var, maia'lar, valar'ın hizmetkarları. her maia, bir valar'a bağlı çalışıyor. bunları da ruh, peri gibi adlandırabiliriz.

    eru iluvatar, arda'yı (dünyayı) yarattıktan sonra (çok özet geçiyorum) iki kıta oluşturuyor. eru iluvatar'ın izniyle kıtalardan batıdakine valar (alt-tanrılar) ve maia (ruhlar) yerleşiyor. doğudaki ise, bizim orta dünya dediğimiz yer ve onun uzantıları. elfler, insanlar falan hep burada doğup büyüyor. elflerin bir kısmı batı kıtasına gidip orada yaşıyor, sonra bir kısmı geri dönüyor, melkor bunları kandırıyor falan filan uzun hikayeler.

    gelelim sauron'a, sauron da melkor'un maia'sı.

    şimdi, dünyadayken bu valar ve maia etten kemikten forma giriyorlar. genelde insan/elf formunda geziniyorlar. esasen ruhani varlıklar tabii. ama özellikle orta dünya'da, yani doğu kıtasında insanlar arasında gezerken, fiziki bedenlere bürünüp dolanıyorlar. deniliyor ki (tolkien diyor tabii neticede hepsi kendi kurgusu) uzun yıllar (binlerce yıl) aynı fiziki formda dolandıkları zaman, tekrardan ruhani formlarına dönmeleri çok zorlaşıyor.

    şimdi melkor kötü, sauron da onun hizmetkarı, o da kötü. ama ikisi de çok güçlü varlıklar. sauron'dan önce kötü adam melkor ama yani sauron bir ise, melkorun gücü bin, belki yüz bin. öyle de bir fark var. çok büyük savaşlar oluyor. valar kılıcını yayını alıp orta dünya'ya geliyor. melkor'un altından girip üstünden çıkıyorlar. adam bire karşı on savaşıyor, melkor napsın. kaybediyor. melkor'u alıp dünyanın ötesine, uzaya (boşluk) hapsediyorlar.

    fakat tabii valar dediğin çok kudretli yaratıklar. orta dünya mahvoluyor bu savaşta. valar baltasını indirdi mi dağlar yarılıyor falan, su altında kalan ülkeler, komple yok olan şehirler vesair. valar diyor ki "aga biz artık buraya karışmayalım, bırakalım elfler, insanlar, cüceler falan kendi göbeğini kendi kessin" ve geri batı kıtasına dönüyorlar.

    işte sauron da böyle bir ortamda güçleniyor. yani yüzüklerin efendisinde valar çıkıp gelse, sauron'un ümüğünü sıkarlar. beş dakikalarını almaz. ama gelmiyorlar. çocuğunun yürümesini öğreten ebeveynler gibiler. hatta sauron'un o filmde gördüğümüz parmağının kesilmesi sahnesinde falan valar'ın neredeyse hiç müdahalesi yok. büyücüler, arifler yok yani. insanlar, elfler ve cüceler beraber savaşıyor ve yeniyor sauron'u.

    bu arada şunu diyebilirsiniz, madem valar melkor'u yendi ve dünyadan kovdu, sauron'u neden sağ bıraktı? şöyle ki, melkor yenilince sauron valar'a koşup tövbe ediyor, ayaklarına kapanıyor (valla). "ben ettim siz etmeyin" diyor. ağlıyor sızlıyor. bunu affediyorlar. bir süre iyi adam rolünde elflerin arasında dolanıyor. işte o dönemde yüzükleri yapıyor, kandırıyor insanları cüceleri ama elfler olaya erken uyanıyorlar. sauron kötü niyetini alenen ilan edip orta dünya'da melkor'un eski müttefikleri ve hizmetkarlarıyla (orklar, ejderhalar falan) beraber yeniden savaşa girişince, valar yardım etmiyor (önceki savaştaki yıkım sebebiyle çekiniyorlar). ama elfler, insanlar ve cüceler iyi iş çıkarıyor. sauron'u yeniyorlar. yüzüğünü de alıyorlar adamın (gasp ediyorlar adamı).

    neyse, sauron'un bedeni ölüyor o savaşta ama ruhani varlık dedim ya, bu kaçıyor. ormanlarda dağlarda saklanıyor. bu arada nazgüllerin, yani 9 insan kralın lideri olan kral kendi ülkesini kuruyor, o da yeniliyor falan. sauron gölge gibi hala. yavaş yavaş güç kazanıyor.

    valar bunu fark ediyor. ama kendi gelmek yerine, 5 tane maia yolluyorlar orta dünya'ya. bunlar işte saruman, gandalf, radagast ve iki büyücü daha. bunlara diyorlar ki, "insanları, elfleri ve cüceleri sauron'a karşı hazırlayın. ama onlara krallık etmeyin, liderlik yapmayın. hükümdar değilsiniz. sadece danışmanlık yapacak, rehberlik edeceksiniz". böylece orta dünya'ya geliyorlar.

    ama içlerinde en güçlüsü olan saruman kötü yola meylediyor. sauron'u yenip orta dünya'ya hakim olmayı arzuluyor. bu sebeple valar'ın desteğini yitiriyor. çok uzun süre insan görünümündeki bedeninde kaldığı ve geliş sebebini bir yana bıraktığı için, kitapta da filmde de öldükten sonra tekrar ruhani bedenine kavuşamıyor. yalan oluyor yani saruman. maia'lar bir bedende uzun süre kalınca artık şekil değiştiremiyorlar.

    sauron öyle değil. yüzüğü var. gücünü yüzüğüne aktarmış. isuldur parmağını kesip sonra öldürdüğünde tamamen ölmüyor. aslında ölmesi lazım çünkü onu kurtaracak bir melkor yok. ama yüzük hala var. yani sauron yüzüğün var olduğunu biliyor, fakat yerini bilmiyor. nehirde denize sürüklendi sanıyor herkes, buna gandalf ve elfler de dahil.

    sauron nihayetinde fiziki bedenine kavuşuyor. filmlere bakmayın, esasen bu eleman yüzüklerin efendisi boyunca kulesinde takılıyor. ayağı kolu bacağı kafası elleri falan var. bir parmağı yok, kesilmiş. demek ki yenisini çıkaramamış. muhtemelen yüzüğü takınca tam gücüne kavuşacak.

    yüzük olmadığı için farklı şekiller de alamıyor. insan formatında takılıyor.

    işte özetin özetiyle olaylar böyle.

    edit: bu arada sauron'un gözü, gerçek bir göz değil. yüzüklerin efendisinde iki ayrı boyut var. biri maddi boyut. biri de ruhani boyut. frodo yüzüğü takınca bu boyuta geçiyor. maia ve güçlü elfler aynı anda iki boyutta da yer alıyor (bu elfler yüzüğü takınca bile frodo'yu görebiliyor). mesela frodo da, normalde hayalet gibi olan yüzük tayfı insan kralları (nazgüller), yüzük takınca tam görüyor (gözleri, elleri, kolları vesair çünkü nazgüller ruhani boyutta yaşıyor). işte gandalf (özellikle ak gandalf olduktan sonra) ve sauron da bu ruhani boyutta çok uzak mesafeleri görebiliyorlar. sauron'un gözü dedikleri şey de, frodo yüzüğü takınca bunu hisseden sauron'un ruhani boyutta uzaklara bakıp yüzüğün yerini bulmaya çalışması.

    edit 2: peter jackson, yüzüklerin efendisinde uydurduğu "göz-saruman" şeysinden sonradan vaz geçmiş ve hobbit filmlerinde bunu "sauron ve etrafında parlayan ateş" şeklinde yeniden uyarlamış, biraz kitaplara uygun hale getirmişti.

    edit 3: peki ya sauron kazansaydı ne olurdu? muhtemelen elflerin hepsi orta dünyayı terk ederdi. insanların batı kıtasına girişi yasak ama valar eskiden olduğu gibi onlara ayrı bir ada ayırabilirdi. ama bunun cücesi, enti, hobiyi falan da var. muhtemelen bir noktada manwe’nin (valar’ın lideri, yeryüzündeki en kudretli varlık) tepesi atar, “eeeh yeter ulan” diyerek tahtından kalkar ve denizi geçerek sauron’a tekmeyi basardı (tabi eru gitmesine izin verirse). ama orta dünya önce sauron’un sonra valar müdahalesiyle mahvolurdu.