hesabın var mı? giriş yap

  • oha bu adam ntv'de program mı yapıyo lan. senin ben yayın akışını ntv. üç günlük bebelere mi kaldın sen yazık.
    tanım: değil yüzüne ismine tahammül edemediğim şey.

  • almanya ornegini arttiriyorum ve ingiltere'yi gorun diyorum. gidada vergi yok. kur daha yuksek olmasina ragmen pound ile geldigim turkiye'de alisverisi korka korka yaptigimi soylemek isterim. burada ornegin sut neredeyse su gibi tuketilir. kurus odersiniz hatta organic sutse 4 pint 1.50 civaridir. super yogurt yapilir. yumurtanin iyisi bile ucuzdur. gecen sene bir litre sadece bir litre gunluk sute migrosda 3.90tl verdim. kendi kendime hesap yapip durdum bendeki para nasil olur da 4.5 kat degerdeyken parami yettiremedim diye.

    lidl burada da ortalama bir markettir. cocuklu bir aile oldugunuzu dusunun ve marketten et, tavuk, balik, sebze meyve (kaliteli meyve), bakliyat, peynir, envai cesit ekmek/corek, litrelerce sut, meyve suyu hatta av hayvanlari (ordek), kanguru eti ve sayamayacagim bir cok farkli gida ihtiyacini da alip cikarsaniz odeyeceginiz en yuksek meblag £70/80 olur. buna bir kac box bira da ekleyebilirsiniz ya da sarap. (deterjan haric). 3/4 kisilik aile bu ucretlere catlayana kadar yer. bunu cok yemeyen ya da bir iki kisilik aile icin azaltabilirsiniz tabii. gidip marks and spencerden haftalik alisveris yapilmadigini varsayiyorum. tesco, lidl gibi ortalama marketlerde durum bu.

    turkiye'de bu pahaliliga nasil dayaniliyorum hic anlayamiyorum. benim burada envai cesitle doldurdugum haftalik sepete karsilik migrosda iki kere alisveris yaptim. bunun icinde de yukarida saydigim bir cok sey yoktu.

    bizim memleketin geri kalmisliginin bir nedeni de bu gida yetmezligi bence. balik, et tuketemeyen bir toplum ne kadar saglikli olabilir. 200gr ceviz aliyorum £1.80 oduyorum. turkiye'de kuruyemisciden bir sey almadan ciktim. fisde genelde tek haneli rakam gormeye alisiyor insan ve birden bire her aldigin seyin iki haneli olmasi kaziklaniyorum hissi olusturuyor. 200gr keci peynirine 22tl odemek nedir allahaskina? avuc ici kadar peynire istenen rakam. burada fislerde bunu gormek istisnadir genel ihtiyaclarin disinda ozel bir istek olmasi gerekir hele ki peynir yani alt tarafi keci peyniri kac para olabilir.

    herkesin isyan etmesi lazim bu duruma bu kadar absurd bir alisveris butcesi olamaz, olmamali. gerci bunu dile getirince iste tl karsiligi bu kadar oluyor az mi diye sacma sapan cevap da veriliyor. alim gucunun ne oldugunu anlatmaktan biktim. ben bu laftan anlamayan yetiskinlere degil de onlarin cocuklarina uzuluyorum. cocugunu gerektigi gibi besleyememek ne buyuk caresizliktir yasamis olanlar bilir.

  • balkan türklerini, arap bedevilerle karşılaştıran zihniyetine sokayım. açacağın başlığa da ayrıca sokayım.

  • vol 3

    19 nisan 1973 te bakir madenlerinde calisan madenciler maaslarinin arttirilmasi icin greve basladilar. sili ekonomisinin %30 gelir kaynagini bakir madenleri olusturuyordu. halkta madencilere destek olmak icin sokaklarda protestolara basladi. madenciler hukumetten beklediklerini alamadiklari icin rancagua´dan baskent santiago´ya dogru yuruyuse basladilar. allende hukumeti madencilerin santiago´ya girisine izin vermedi ve madenciler polis barikati ile engellenmeye calisildi. madenciler ve polis arasinda siddetli catismalara basladi, madenciler yanlarinda getirdikleri dinamitler ile polise karsilik veriyordu. sonucta kazanan taraf madenciler oldu ve santiago´ya ulastilar, universidad catolica ogrencileri madencileri universitede agirlamak isteyince, karsit gruplar arasinda siddetli bir catisma yasandi. madenciler baskanlik sarayina kadar ulasinca, allende zoraki olarak madenciler konusma yapmak zorunda kaldi, grev yapanlara nefret beslemedigini acikladi.

    haziran 1973 un ilk gunlerinde askerler nabiz yoklamasi gerceklestirdi, binlerce iscisi olan cuproch grubuna olasi bir darbede nereye kadar yanlarinda olacagini sordular. allende gelismelerden rahatsiz olup hemen askerleri toplantiya cagirdi. askeri kanadi general augosto pinochet temsil ediyordu ve allende´ye askerlerin darbe girisiminde olmadigini bildirdi. allende bu olanlardan patronlari sorumlu tuttu, kepenk kapatarak darbeye zemin hazirladiklarini soyledi.

    29 temmuz 1973 te yarbay roberto souper komutasinda tanquetazo kod adli mini darbe gerceklestirildi. 18 tanktan olusan bir konvoy sabah saat 08:30 kisladan cikarak baskanlik sarayina dogru ilerlemeye basladi. sabah sabah tanklari sokakta goren sili halki bekledikleri askeri darbenin gerceklestigini dusunmeye basladilar. saat 9:00 da baskanlik sarayi la moneda tanklarla cevrilmis durumdaydi. askerler baskanlik sarayi cevresinde mevzi almaya basladiktan sonra, allende´ye bagli muhafizlar ile asker arasinda catisma basladi. genelkurmay baskani carlos prats kendine bagli olan askerleri olay yerine sevk ettikten sonra duruma mudahele etmek icin olay yerine geldi. prats yanindaki hukumete bagli olan askerlerle baskanlik sarayina gelerek olaya mudahale etti, prats´in olaylari yatistirmasi icin guvendigi isim general augosto pinochet´ti. saat 11 de darbeci askerler teslim oldu, mini darbenin bilancosu 22 olu 50 yarali oldu. ayni gunun aksami allende, kendi yandaslarini baskanlik sarayina cagirarak bir konusma yapti.

    tanquetazonun gerceklesmesinden sonra hemen sivil halkin elindeki silahlari orduya teslim edilmesi kanunu cikarildi. askerler artik sivil halki gozetim altinda tutuyor, istedikleri yerlere operasyon yapip arama gerceklestiriyorlardi. genelkurmay baskani carlos prats bu sefer savunma bakani olarak ataniyordu. carlos prats bu goreve geldikten sonra askeriyeden emekliligini istiyor ve yerine gececek olan yeni genelkurmay baskani olarak augosto pinochet´i seciyordu.

    sorunlar bir turlu bitmiyordu, grevler, protetolar derken isciler calistiklari fabriklari isgal ederek uretimi tamamen durduyordu. tum sili genelinde bulunan 31 iplik fabrikasi tamamen isciler tarafindan isgal edilmis ve uretim durdurulmustu. baskent santiago´da uc bin isci grevdeydi bu grevler allende´ye buyuk sikinti yaratiyordu. ısverenlerin lokavt ilan edip uretime baslama cabalarida, isciler arasinda bolunme yaratip isciler arasinda catismalara kadar gidiyordu.

    temmuz 1973 te artik sili halki tamamen iki kutuba ayrilmisti ve ulke yavas yavas ic savasin esigine dogru gidiyordu. sokaklarda catismalara her gecen gun daha da siddetleniyordu.

    allende yavas yavas popularitesini ve guven kaybediyordu.

  • twitter'daki bilgilere göre yumruğu atan herif sorgudan sonra salıverilmiş. ışid militanları salınıyor, ramazanda sigara içen adamı öldürseler n'olacak. tv'de bile haber olmayabilir maalesef.

    hepiniz geberseniz de rahat etsek artık ya.

  • nüans kelimesi fark demek olmadığından, bu ifadenin kullanımı her zaman anlatım bozukluğu olmayabilir.

    nüans, iki kavram arasındaki ince fark, ayrım demektir. yani orada bir nükte, bir incelik vardır. oysaki fark, ince olmakla kayıtlanmaksızın "ayrım" demektir.

    örneğin siyahla beyaz arasında bir nüans vardır denmez, fark var denir. ancak biri beyaz, biri krem rengi olan iki nesneden bahsediyorsak, "hayır, renkleri aynı değil, orada bir nüans var" denebilir.

    bu durumda, gerçekten bilinçli bir şekilde, özel bir hâlden, mesela nüanslar arası fark gibi bir durumdan bahsetmek üzere "nüans farkı" ifadesini kullanan biri, anlatım bozukluğuna sapmamış olabilir. ancak günümüzde bu şekilde kullanan pek olmadığı için, duyduklarımızın yüzde 99,9'unun yanlış veya gereksiz kullanım olduğunu söyleyebiliriz.

  • geziye katılan onurlu insanları unutmamak için bir liste gerekliydi. yayın hayatı boyunca en faydalı işe imza atmıştır.

    teşekkürler akit.