hesabın var mı? giriş yap

  • 12 sayfa entry'i okumama rağmen şu sonuca varmış bulunuyorum.

    yaklaşık %70'lik bir kısım kafese konan maymunlar(bkz: organizasyonel şartlanma) deneyinde olduğu üzere, bilmeden soru soranlara saldırıyor.

    %20'lik bir kısım biliyor ancak biraz uzun ya da fazla terimsel yazdığından anlatamıyor.

    %5'lik kısım halen iyi niyetle anlamadığını belirtiyor

    %5'lik kısım iyi sade bir şekilde anlatmayı başarıyor.

    ben de son %5'lik kısımda olmayı umut ederek mümkün oldukça kısa bir şekilde size anlatmaya çalışacağım.

    türk lirası convertible yani uluslarası piyasada değişime konu olabilecek bir para birimi değildir. yani biz paramızı sadece ülkemizde kullanırız. ve ancak ülkemizdeki usd ve euro gibi paraları tl ile satın alabiliriz.
    ülkemizdeki yabancı para stoğu da sınırlı olduğundan, biz para basıp döviz talebi yarattıkça paramız döviz karşısında değersizleşecektir. böylece borçlarımızı ödemek için para basmak yeterli olmayacaktır.

    bu yüzden, turizm ve ihracat gibi, yurda döviz girişi sağlayan işlemler teşvik edilmektedir.

  • dun bi usta grubu calisirken onlarin yaninda muhabbetlerine kulak veriyordum.

    adamlar ekonominin iyice kotuledigini ve ayrica suriyelilerin sektore cok girdigini, işlerini ellerinden almaya basladigini konusuyordu.

    yerli ustanin hakkinin yendigininden, sektorun yabancilastirildigindan flan bahsettiler. bu suriyelilerin ulkeye gelmesini buyuk problem olarak konustular. birbirlerine sakin iş vermeyin, 10 liraya bile calissa is vermeyin bunlara diye ogutlediler.

    en son dedi ki biri; bunlar hep ecnebinin turkiye ustunde oyunu işte. turkiyede yerli uretimi, yerli ustayi, calisani bitirmek icin yapiyorlar dedi.

    karsinizdaki zihniyet cok acayip bi zihniyet gencler. dunyada yaşam varoldu varolali gecen surecteki cahiliye devrinin doruk noktasindayiz suan bu topraklarda.

    o yuzden bu kriz bile bir sey anlatmayacak onlara. bunu sakin beklemeyin.

    bu krizi bile ruslarin bi oyunu olarak gorecekler. belki almanlarin belki kübanin.

  • vaaay, demek artık merkezde para verip troll'lük yaptırdıkları yetmiyor, yine para verip haberlerde figüran olarak da oynatıyorlar ha? dediğimdir. argümanlar ise 90'larda atatürkçü kesime yönelik ne varsa hep aynı. ne yazık ki sınıfta kaldın furkan. söylediklerinin çoğu da bence yalan. ayrıca dezenformasyon içerik ve manipülasyon amaçlı. işte bu yüzden, furkan gibiler bu tür yalanlara daha fazla devam edemesin diye, 24 haziran'da bunlara karşı o pusulalara mühürleri çatır çatır basacağız.

    ek: hahahahaha! millet başörtüsü taktı diye elektrik falan vermiş seküler kesim, atatürkçüler bunu yapmış. evet 250 watt'a ayarlayıp elektrik veriyorduk, hıhı! sandalyeye oturtup ayaklarına su döküp, suya elektrik veriyorduk öyle yanıyorlardı o zaman daha zevkli oluyordu... tövbe tövbe! furkan en sonunda kafası çalışan bir amcadan ağzının payını tepsiyle almış. yazık yine gelip sözlükte dezenformasyon başlıklar açmaya devam edecek.

  • cekilin butun elestirilere yanit veriyorum.

    oncelikle, daha adam ulkeye ayak basmadan ne zaman kovulacagini da netlestirdigimize gore, kendisine destek verecek bir fenerbahce taraftari olarak (!), bir iki kelam da ben edeyim.

    1- ulkeyi tanimiyor

    su anda milli takimimizin basinda olup, daha dune kadar ne zaman ulkeden bir hoca kovulsa hemen takimin basina gecirmeye calistigimiz lucescu, ilk kez gelmeden once ne kadar taniyordu ulkeyi? veya ulke futboluna cag atlatan piontek, feldkamp gibi isimler? galatasaray'in en efsane sampiyonluklarindan birine imza atan eric gerets'in evinde ligtv mi vardi? deniyor ki son bilmem kac yilda hep turk hocalar sampiyon oldu. bunun sebebi malesef ulkedeki millici algi yonetimi, ve basinin icinde acayip bir sekilde senol, fatih, aykut gibi turk hocalardan ekmek yiyen kesim. galatasaray bu sezon sampiyon olduysa, sezon basinda tudor'un arka arkaya galibiyetleriyle topladiklari puanlarin hic mi degeri yok? biraz kafalari acalim lutfen.

    2- stajyer hoca

    daha once bunun zico'ya da dendigini hatirliyorum. ha benim gozumde zico hic tam anlamiyla teknik direktor olamadi o ayri konu, lakin stajyer gelip kral ayrilan cok adam oldu dunya futbolunda cok takimin basina. conte de stajyer gecti juventus'un basina, diego simeone river plate'i kume dusurup atletico'nun basina gecti, guardiola da barcelona'yi aldiginda henuz stajyerdi. isterseniz daha da uzatabiliriz bu listeyi. ama bu mantikla ilerleyerek buyuk takimlarin hic risk almamasi gerektigini soylerseniz, bildiginiz salaksiniz.

    3- hollanda ligi cok basit

    eyvallah basit olsun. evet takimlar daha futbol oynamaya odakli, faul sayilari az, topun oyunda kalma suresi cok, teknik ve hizli oyunculara yonelik bi lig. ama butun bunlar cocu'nun 4 senede kaldirdigi 3 eredivisie sampiyonlugunu golgelemez. ajax hanedanligini yikti, araya 1 kere feyenoord sampiyonluk sikistirdi. bu sene kadrosu diger takimlardan ozellikle ajax'tan 1 tik geride olmasina ragmen yine sampiyon oldu. bunu yaparken yaklasik 140 milyon euro'ya yakin oyuncu satisi elde etti ve bunlarin hemen hemen hepsi, kendisinin alt takimda alip a takima kazandirdigi oyuncular. hadi bakalim cok ovdugunuz turk hocalardan bir tanesi gitsin ve bu basarilari dunyanin herhangi bir liginde elde etsin bakalim.

    4- cok maliyetli

    yok efendim psv'ye tazminati icin para odeyecekmisiz de, cocu aldiginin 5 katina geliyormus da... once bu rakamlar bi netlessin sonra konusuruz. ama diyelim ki hakikaten dediginiz gibi. cocu su an psv'den 500 bin euro gibi bir ucret aliyor. tazminati da 1 senelik kontrati kaldigi icin o alacagi paraya denk gelir asagi yukari. eger ki 5 kati da para alacaksa vitor'un aldigi ucrete yani 2.5m euro'ya gelir. su an turkiye'ye gelecegi ingiltere gorunen hicbir hocayi bu paranin altina zaten getiremezsiniz. size bu ucuk gelen rakamlar zaten piyasanin minimumu.

    5- daha iyisi olabilirdi

    simdi burada yonetimin birincil kriterini kesin bilmiyoruz. ama tahmin edebiliyoruz. ne dedi ali koc? onceligimiz kisa vadede scouting uzerinden deger ve gelir yaratmak, orta vadede de alt yapidan oyuncu cikarip bunlar uzerinden basari ve gelir elde etmek. e peki bu profile uyuyor mu cocu? psv'de yaptiklarina bakarsak uyuyor. yani demek istedigim belki yonetim sizin gibi 1 senelik veya hatta 1 on elemelik bakmiyor olaya. belki genc oyuncularla calisma istegi olan ve calisabilecegini daha once kanitlamis hoca ile calismak istiyor. belki cocu'nun psv'deki hem alt yapi hem a takim tecrubesinden faydalanmak ve uzun sureler bu sistemi fenerbahce'de oturtmak istiyor. tutar mi tutmaz mi orasini bilmek mumkun degil. ama bilmenin mumkun oldugu sey niyet. yonetimin niyeti uzun vadeli bir sistem oturtmak, gunu kurtarmak degil.

    6- aykut kocaman kalsa daha iyiydi

    bu kesime soyleyecek lafi gercekten cok zor buluyorum. hatta bulamiyorum. ama mumkunse bu dusuncede olanlar ivedilikle futboldan uzaklassin. kendilerine baska bir hobi bulsunlar. ya da resetlesinler kendilerini, bildiklerini sandiklari her seyi unutsun, sonra avrupa futbolunu izlemeye baslasin, belli birikim edindikten sonra gelip turkiye ligini izlesinler. aykut kocaman, futbol dunyasinda sozuyle isi birbirini tutmayan 1 numarali isim. anlattigi ve oynamak istedigini iddia ettigi futbol ile sahaya surdugu takimdaki oyuncu ozelliklerinin zerre alakasi yok. bunu detaylandirip konudan uzaklasmak istemiyorum. ama eger ki siz "kaybettigimiz anda en kisa surede topu geri kazanan", "topun degerini bilen ve pas oyunu oynayan" bir takim oldugumuzu, ve buna yonelik 11ler ile maca ciktigimizi dusunuyorsaniz hakikaten futbolu bilmiyorsunuz. kadroda adam yoktu demeyin, ben kadroda modric ve rakitic vardi da bu oynatmadi demiyorum; oyuncu tercihleri, kadroda -kaliteleri tartismali- farkli alternatifleri olsa dahi hep ayni tip oyuncular uzerineydi diyorum.

    dip not: bu arada basligin altinda 2 giriden 1 tanesi adamin ismiyle dalga gecmeye yonelik. hani bu ortamda kime ne anlatiyorum dedim bi ara yaziyi yazarken.

    neyse, kolay gelsin.

  • başlık: ergenliğimin kara günü
    entry: huzurlu bir akşamdı, kapalı kapılar arkasında o günlerde beni en özel hissettiren şeyi yapmıştım gene;osbir.
    neyse oturuyorum takılıyorum beyler, üst komşumuz geldi. 2 tane de taş gibi kızı vardı. kakara kikiriler, bunlar yanıma geldi sonra. önceki gece düğüne gitmişler, kamerayla düğünü çekmişler, açaymışımda izleyeymişik!. kitle kalabalık, aç gözlü!, düğün görmek isteyen; bir komşu, iki kızı, babaları, annem, kardeşim, yiğenim. aldım ön usb den taktım kamerayı. görmedi koduğum bilgisayarı. kasayı çektim biraz, arkaya uzandım taktım. doğruldum yerimde. otomatik kullan geldi amk, videoyu oynat dedim. herhangi bir intro yok, oyuncuların adını gösteren bir yazıda yok, videoyu çeken firmanın şahsın ismide yazmadı. latin olduğu her halinden belli bir abimiz, kadını karyolanın başına doğru eğmiş, tüm hırsıyla gibiyordu. şoktan kurtulup kapatana kadar büyük bi yaygara çıktı. kapattıktan sonra gözümü bilgisayarın ekranından ayırmadan öylece durdum. etrafımdaki konuşmaları dinledim. "kamerayı aldığımız çocuk hiç böyle bir çocuk değildi." "hemen arıycam o çocuğu terbiyesiz herif" falan. herkes odadan ayrıldı. ben o sürede taşları yerine oturtmuştum bile. kasanın arkasına eğildiğim sırada, kolum cd açma tuşuna basıyor, çıkan cd rom tekrar koluma çarpıp geri gidiyor, bilg. kamerayı gene görmüyor, otomatik kullanda cd yi açıyor.
    beyler 11 yıl geçti, o vidyodaki kadının yüzündeki acıyla karışık zevk ifadesi hala gözümün önünde. olaydan sonra yemekten içmekten kesildim. kendimi insanlara unutturmaya çalıştım. hayatımda hala etkilerini görüyorum.

  • liseli genç belediye otobüsüne biner, öğrenci biletini atar. alet öğrenci bileti sesini çıkartır, olaylar gelişir:

    ş: pason nerde?
    ö: abi kıyafetime baksana öğrenciyim ben. (kravatını göstererek)
    ş: lan? polis bana ehliyet sorduğunda direksiyonu mu gösteriyorum?!?
    ö: (errör)

  • facebook'ta dolaşan muharrem ince'nin sorduğu soru. eğer gerçekten bunları söylediyse helal olsun. cevapları da şöyleymiş;
    1)çocuğunu öldürürsünüz.
    2)cenazesine saldırırsınız.
    3)katilini serbest bırakırsınız.

    edit: bunda eksileyecek ne var?