ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
amsterdam
-
merkeze gelir gelmez kaldığımız otelin hemen dibinde karşılaştığımız manzara ile tebessüm ettirmiştir.
link
başka firmalarla görüşüyor musunuz
-
+ başka firmalarla görüşüyor musunuz?
- hayır sadece bu firmayla ilgileniyorum.
+ yalan söylemeyin, çantanızdaki cv fotokopilerini gördük.
- ay nerden gördünüz onları ya?
+ aslında görmemiştik.
- nası yani?
+ olta attık, siz de yediniz.
- ama olmadı ki böyle...
+ oldu.
- hem, yok ki çantamda fotokopi benim!
+ pınar hanım.
- ay gerçekten yok!
+ daha fazla çirkinleşmeden gidin.
- üf ama yaaa :(
rabbimiz sizi biraz korku ve açlıkla sınar
-
o kadar algıya rağmen deniz bitmiş.
açlık ve sefaleti türkiye’ye getirdik artık diyor. kabullenmek de önemli. belki erken seçime doğru gider ülke.
evliliği kurtarmak için çocuk yapmak
-
o çocuğu kurtarmak için de bir tane kardeş yapmak gerekir.
the hobbit the battle of the five armies
halk tv ve tele 1'in karartılması
-
bugün gelen haberler türkiye’den mi, kuzey kore’den mi belli değil. sonumuz iyi değil.
doktor hasta diyalogları
bir kadın için çabalamayan erkek
türk yapımı savaş uçağı
-
umarım yıllar önce show tv' de izlediğim ve aklıma geldikçe hala güldüğüm karadenizli mucidin kendi imkanlarıyla yaptğı helikoptere benzemez.
efendim, haberimiz yaklaşık 1, 1,5 dakika kadar sürmüştü. haber bülteninin sonuna doğru çıkan gereksiz haberlerden biriydi. habere göre karadenizli mucit, kendi imkanlarıyla helikopter yapmıştı ve haberin bandı girdi;
orta yaşlı bir adamla röportaj yapan muhabir ve hemen arkalarında da 2 metreye yakın, şekli helikopetere oldukça benzeyen, pervanesi süratle dönen bir araç. röportaj boyunca adamımız küçüklüğünden beri böyle şeylere meraklı olduğunu filan anlattı. peki ilginçlik nerede? ilginçlik haberin son diyaloğunda;
muhabir: bundan sonraki hedefin nedir?
mucit: uçanını yapmak.
işte bunun gibi olmasından korkuyorum.
bedeli 15 temmuz'da ödendi deyip alışveriş yapmak
-
dün gerçekleştirdiğim harikulade eylem. marketten alacağımı aldım, kasaya geldim. kasiyer "x liri ifindim" dedi, anlamamış gibi tekrar sordum. yine "x liri ifindim" dedi. göğsüm dik bir şekilde, tok bi sesle "bunun bedeli 15 temmuz'da ödendi" diyerek poşetleri aldım çıktım. arkamdan "ama nasıl olur" diye seslendi. ben de "ne feto'cu musun yoksa? " diye bağırdıktan sonra öfkeli bir kalabalık kendisine doğru koşmaya başlamıştı bile. ben de aynı mağrur ifade ile osmanlı tuğralı doblo'ma binip yoluma koyuldum.
bu millete bir daha darbe yapamayacaksınız alçaklar!
insanın içini bir anda acıtan sözler
-
"bir gün tekrar sevmeye cesaretim olursa ilk seni seveceğim."
hayata dair iç burkan detaylar
-
elini sakatlayan kapicinizin yerine universitede okuyan oglunun her cop almaya gelisinde yuzunuze bakamamasi.
affetmekle vazgeçmek arasındaki ilişki
-
affetmek geçici, vazgeçmek kesin çözümdür.
norveç'te 1 milyon 789 bin dolara satılan ev
-
fikirtepe’de ayni fiyata 2+1 var. metrobuse yakin.
19 kasım 2015 türkiye'nin suyu ve parayı kesmesi
-
eveet kıbrıs'la beraber, "komşularla sıfır sorun projesi" tamamen dibi boylamıştır, tebrikler. şimdi sıra, sınırımız olmayan ülkelerle sorun çıkartmakta.
edit: dakika bir, gol bir... rusya ile siftahı yaptık.