hesabın var mı? giriş yap

  • 2021 yılında, türkiye operasyonlarında, türkiye gsyh'nın %6,6’sına denk gelen "sosyo-ekonomik değer" oluşturduklarını duyurmuşlardır. görsel

    firmanın yaptığı sunumda;
    *reklam gelirlerinden 193 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı için hedefin 422 milyar tl olduğunu,
    * haritalar ve işletme profillerinden 62 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı hedefinin 136 milyar tl olduğunu,
    * android ve play store'dan 210 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı beklentisinin 535 milyar tl olduğunu,
    *bulut ve kurumsal ürünlerden 12 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı hedefinin 33 milyar tl olduğunu,
    * google haritalar'ın tüketicilere 39 milyar tl‘lik tasarruf sağladığını,
    * google arama ile kullanıcılarına 2.3 milyar tl tasarruf sağladıklarını,
    * türkiye'de 36 milyon google haritalar kullanıcısı olduğunu
    * şirketin türkiye operasyonlarının, 570 bini kadın, 1.9 milyon kişinin istihdamına katkıda bulunduğunu açıklamıştır.

    kaynak

    not: başlık hatalı oldu, "sosyo-ekonomik değer oluşturdurması" olacak.

  • marca'da hakkında çıkan yazıyı ismail er tarzı ele alırsak;

    "maç sonrasında nuri'yi odasına çağıran tecrübeli çalıştırıcı "alman liginde takımına şampiyonluk yaşatmış bir oyuncusun. ben seni buraya baş rol oyuncusu olman için getirdim. bunun için biraz daha özveri göstermen lazım. ben takımını atağa kaldıran, sert şutları ile kalecilerin korkulu rüyası olan, lider kimliğini sergileyen bir oyuncu istiyorum. kafamdaki nuri değilsin" diye konuştu..

    hocasının sözleri karşısında duygulanan nuri ise "camianın beklentilerinin farkındayım. yaşadığım ağır sakatlık sonrasında elimden gelen her şeyin en iyisini yaparak eski günlerime dönmeyi arzuluyorum. kendimi daha da toparlayacağıma ve camianın gözüne gireceğime söz veririm. sizi utandırmayacağım" şeklinde cevap verdi."

    (bkz: kafamdaki tello değilsin)

  • alex'in attığı golde spiker "alex, alex, alex, alex, samba, samba, samba" şeklinde bağırdı.

    diğer memleketlerde de böyle midir acaba? o ülkeye göre yabancı olan bir futbolcu gol atınca spiker o futbolcunun yöresel dansını haykırır mı? dert oldu bana.

    ispanya'da nihat gol atınca spiker "halay, halay, halay" diye bağırıyor mu acaba? n'olur bağırsın. :(

  • "kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. insan hayatı, bir tür hata olmalı."

    schopenhauer böyle der, o zaman mutlulukla aptallık arasında bir bağlantı mı vardır diye aklımızda soru işareti oluşturan bir önermedir bu.

    eğer mutluluk gelecekse uykuyla birlikte aptal olmayı kim takar ki?

  • çivi çiviyi söker mantığı taşıyan bir tedavi yöntemi.
    dr. samuel hahnemann, sıtma hastalığının nasıl tedavi edilebileceğini araştırma amaçlı olarak ormanda bitki örnekleri toplayıp gününü gün eden bir hekim imiş. tabii o zamanlar yıl 1796 ormanda sağlam bir bitki örtüsü var. bu doktor amca da onun tadına bakayım şunun tadına bakayım derken nereden aklına esmişse kına ağacının kabuklarını kaynatıp içmeye kadar vardırmış işi. bu suyu içmesinin ardından sapasağlam adam birden bire sıtmaya yakalanmış. mantık aynen şu; "bu ağaç sağlıklı bir adamı hasta ediyorsa, hasta bir adama ne yapar acaba?" diye düşünerek gerçekten sıtması olan insanlara bu sudan içirmiş ve adamların iyileşme belirtileri gösterdiğini fark edince "hasta adamlara, doğada o hastalığı yaratan her ne ise ondan verirsek iyileşir" gibi bir formülle tedavilerine başlamış.

  • insanın kapı zili üstünden babanın isminin yazılı olduğu kağıdı söküp, kendi isminin yazılı olduğu kağıdı taktığı an. ufacık kağıt parçasının nasıl olur da bu kadar ağır olabileceğini açıklayabilecek herhangi bir bilim yok.