hesabın var mı? giriş yap

  • hep merak edilen minik siyah noktalardır. estetik görünümünün yanısıra o minik noktaların bazı görevleri de vardır.
    o siyah noktalar, kazınması imkansız olan pişmiş seramik boyadır. diğer adıyla frit.
    en önemli görevi, ultraviyole güneş ışınlarının üretan sızdırmazlığını bozmasını önleme görevi görür. bu önemlidir, çünkü sızdırmazlık maddesi yağmurun içeri sızmasını engellemekle kalmaz, camı da yerinde tutar.
    frit bandı aynı zamanda, yapıştırıcının yapışması için daha pürüzlü bir yüzey sağlar ve insanların dışardan bu kötü tutkallı kısmı görmesini engelleyen görsel bir engeldir. 50'li ve 60'lı yıllarda, otomobil üreticileri camı yerinde tutmak için metal süslemeden yapıştırıcılara geçmeye başladıkça, tutkalı korumak ve iyi bir yapışma sağlamak için bu yola başvurmuşlardır ve zamanla frit bandı esas olarak tüm otomotiv ön camlarında standart hale geldi.
    pencerelerde gördüğünüz nokta-matris estetik bir amaca hizmet eden yarım tonlu bir kalıptır. desen, düz siyah noktaların boyutunu içeri doğru ilerledikçe kademeli olarak azaltarak yumuşak bir degradeyi simüle eder. bu, siyah frit banttan şeffaf cama görsel olarak daha hoş bir geçiş sağlar.
    ön camlar sıcak bir fırında büküldüğü için ve frit bandın siyah olması nedeniyle şeffaf camdan daha hızlı ısınma eğiliminde olur. cam, keskin bir termal gradyan optik distorsiyona veya “merceklemeye” neden olmasın diye bu noktaları ön cama daha fazla koyarlar ki eşit bir sıcaklık dağılımı yaratmaya yardımcı olsun. bu da ön camın yüksek güneş ışınları yüzünden ısınarak merceklennesini engeller.

  • çanakkale savaşı başladığında genelkurmay başkanı bronzert v. sehellendörf, çanakkale 3. kolordu komutanı weber paşa, donanma komutanı amiral souchen, çanakkale boğaz komutanı amiral von usedon, 5. ordu kurmay başkan yardımcısı von wrankenburg idi.

    ayrıca çanakkale savaşında çanakkale boğazını koruma görevi 5. ordu komutanı liman von sanders'a verilmiş idi.

    asıl sana sormalı, neden osmanlı ordusunu elin gavuru yönetiyordu?

    atatürk o dönem göz önündeydi çünkü zamanında 31 mart vak'asını bastıran hareket ordusunun başında o vardı. ayrıca avrupalı devlet adamlarının tanıdığı bir diplomattı. hatta ve hatta sultan vahdettin'in yâveriydi.

  • hayır bir şey değil, verilecek cevaplar bi seferde öğrenemilmiyor ki, gelişe gelişe, pekişe pekişe:

    acemilik dönemi:
    -cinsi nedir?
    -kangal.
    -kaç yaşında?
    -2.
    -o zaman bu kırma.
    -yok değil.
    -çok küçük bu.
    -işte hastalık geçirdi güdük kaldı...
    -hayır kırma.
    -ya valla değil bakın aldığımız ye--
    -kırma!
    -ama--
    -sus!
    -*kısık sesle* kırma diil ama olsaydı da severdik biz :(

    öğrenmeye başlarken:
    -cinsi nedir?
    -kangal.
    -kaç yaşında?
    -eee.. 6 aylık.
    -hmm kırma bu.
    -yoo değil niye?
    -bunların arka ayağında tırnağı olur fazla, o yok.
    -e aha var işte, bu ne?
    -y-yok daha büyük olması lazım!
    -iyi kırma o zaman.
    -oley :) kırmaymış

    bıkkınlık dönemi:
    -ne cins?
    -kangal.
    -kırma mı?
    -değil, küçükken hastalanmıştı, bi de döndüreyim şöyle bakın tırnak.
    -belli belli safkan bu, çok güzel.
    -aa oley sonunda!
    -bizim köyde var onlar at kadar. sizinkinin kafası küçük, kafası küçük kangallar oyuncu olur.
    -öfff...

    son durum:
    -ne cins?
    -golden retriever.

  • brezilya'nın alamanya karşısıdaki tarihi çaresizliğini gördükten sonra, sanıyorum iki takım da sahaya mutlak mağlubiyet için çıkacaktır.

  • misal osman, ömer,hamza,ayşe vs... isminin koyulması. iki türk çocuklarına arap ismi koyuyor...

  • beter olsun. hadi bir gün telefonunu sattı, peki diğer gün ne satacaktı? sistemi eleştirmek yerine, olayı eleştiren bir adet toramanın sitemi. umarım insanlıktan nasibini alırsın.

  • çok doğru demesidir.
    insanın da çöp olanı vardır, mesela aktroller.
    parası neyse verelim biz de bu çöpleri afganistan'a dökelim.
    afganistan'da aşık oldukları afganlar bunları sabahtan akşama kadar badelerler, tam bir win-win siçueyşın olur.